27 Kasım 2017 00:53

‘Kara cuma’ özeti: Piyasa tanrısı emeği ve ‘kutsalı’ boğar

‘Kara cuma’ özeti: Piyasa tanrısı emeği ve ‘kutsalı’ boğar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Black Friday’ (Kara Cuma).
ABD’den çıkıp, Türkiye dahil hemen hemen tüm ülkelere yayılan alışveriş çılgınlığı.  
Geçtiğimiz cuma günü yine tüm dünyayı kasıp kavurdu.
ABD’de 115 milyon kişi mağazalara koştu.
Çılgınlığa, Türkiye’deki teknoloji, giyim, ev eşyası, perakende ve online satış mağazaları katıldı.
Yerli tüketicilere yönelik Black Friday kampanyaları yapan şirketlerin online satış siteleri gelen yoğun talep sonucu çöktü. 
Kampanyaya dahil olan mağazalara girip alış veriş yapmak neredeyse imkansızdı. Büyük izdihamlar yaşandı.
Türkiye’de de dünyadakine benzer görüntüler olmakla birlikte dünyadan farklı tartışmalar da yaşandı.
Tartışmaların ilki hayal kırıklıklarına ilişkindi.
Büyük indirimlerle alışveriş yapmak isteyen vatandaşlar birçok üründe...
Gizli zam ve az talep gören ürünlerde yapılan düşük indirimlerle karşılaştı. 
ABD’deki gibi yüzde 80’lik indirimler hediye aksesuar kampanyalarıyla sınırlı kalınca... Sosyal medyada binlerce insan adeta isyan etti 
Fırsatçılığın eksik olmadığı ülkemizde, listeye Black Friday fırsatçılığı da eklendi. 

‘CUMA KUTSALDIR KARA OLAMAZ’ PROTESTOSU 
Tartışmalardan diğeri ise... 
‘Cuma kutsal gündür kara olamaz!’ eksenindeydi. 
Neden cuma? Aydınlık bereket bayramdır cuma, huzurdur cuma, neyin algısı yapılıyor bu özel günde? 
Soruları etrafında döndü tartışma. 
Ekonomiden siyasete her gelişmeyi ‘ülkeye yönelik komplo’ ile açıklayan Saray’ın danışmanlarından Hamza Yerlikaya...   
Direkt!
“Neyin operasyonu yapılıyor?” diye sordu.
Eyleme geçenler de oldu.
Kara Cuma kampanyasını Müslümanlara hakaret olduğunu düşünen bir kaç kişi AVM’deki mağazaları protesto etti. Protestosunu sosyal medya hesabından canlı olarak yayınladı.
‘Protestolarımız da ayrıştı’ diyebiliriz.  
ABD’de protesto gerçekleşti. 
Black Friday’i boykot etme çağrısı yapıldı.
Ünlü markalara ait mağazaların girişlerini kapatan vatandaşların sosyal bir amacı vardı: Polis şiddetine dikkat çekmek! 
Eylemin yapıldığı Chicago sokaklarında şu slogan çınladı: “Adalet yoksa, barış da kâr da yok.” 

EMEK ÇILGINLIĞA  KURBAN
Kara Cuma alışveriş çılgınlığının... 
Müşteri tarafı... 
‘Kutsal’ tarafı...
Konuşuluyor.
Fakat bu çılgınlığa mal yetiştirebilmek için harcadığı yoğun mesai... 
Siparişleri yetiştirebilmek için ölümüne çalışmaları...
Kampanyaya dahil olan firmaların işçilerine doğru dürüst mesai ücreti dahi ödemediğini...
Yüzde 80’lere varan indirimleri yapan firmaların bütün yıl işçilerini köle gibi çalıştırdığını... Dünyanın dört bir yanında ucuz emek, ağır çalışma koşulları altında sömürü çarkı kurduğunu...
Satış günleri yaşanan yoğun izdihamda, satış elemanlarının, kasiyerlerin üzerine binen yükün kaldırılamaz olduğunu...
Konuşan yok!
Tabi ki emeğin sesi gazetemiz dışında.
Emeğin itildiği durum kadar aslında konuşulması gereken şey piyasa.
Çünkü... 
“Cadılar Bayramı’ndan sonra ‘Black Fridayi de mi milli gün haline getireceğiz...” 
“İndirim ürün satışını patlatıyor,  ekonomi canlanıyor. Ama bunu Türk kaşığıyla Amerikan pisliği yiyecek şekilde ABD ile aynı gün ve aynı isimle yapmak şart mıdır?...
Mesele bunlar değil!
Günü de, adı da değişse öz değişmedikten sonra ne fark eder?
Günün amacı kutsalla kavga değil! Dünyanın birçok bölgesini etkisi altına alan indirimli alışveriş gününde satışları patlatmak. 
Bu yılın satış hedefi 8 milyar dolardı.  Bu hedef tuttuktan sonra satışlar Perşembe günü olsa da olur!


KUTSALA DOKUNAN ‘GAVUR’ MU YOKSA?..

Adı değil, günü değil özü belirleyen şey; piyasa.   
Piyasadır emeği de kutsalı da boğan!
Emeği köleleştirirken... İnancı da ticaret ve tüketimin nesnesi haline getiren. 
İnanç endüstrileştirilmiş durumda zaten. 
Tesettür defileleri, moda dergileri...
“Kabir azabından koruyan yanmaz kefen” pazarlayan hocalar.
Peygamber saçının yıkandığı suyu paketleme tesisi kuranlar.
Ezan okuyan saatler.
“Zemzem Kola...”
“Helâl sex-shop...” 
Kâbe etrafındaki beş yıldızlı ihtişamlı oteller.
‘Helâl realite-şov’ kabilinden “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması.”
‘Faizsiz bankacılık’ denip örtülü faizcilik.
Müslüman’ın parası cebinde kalmasın dünyayı dolaşsın diye bin türlü yol; ‘faizsiz bono’
İslami mortgage (Morgıç).
İslami finans kullananların yüzde 70’i Müslüman bile değil!
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci itiraf etti: ‘Helal ürünleri’ ürütenlerin yüzde 80’ni Müslüman değil.
Müslüman olsa da durum değişmez. Canavarın sahibinin kim olduğunun önemi yok. Piyasa sadece İslam’a inanların kutsalını tüketim nesnesi yapmaz. Hıristiyanları da aynı noktadan vurmak ister. 
ABD’nin Kaliforniya eyaletinde kurulacak olan “dindar” fon örneği gibi.
Kapitalizm var oldukça piyasa tanrısı hep var. Bu nedenle düşman ‘gavur’, ‘Hıristiyan’ değil piyasa mantığının kendisi olmalı.  
Zira ona dokunmazsak son söz hep piyasa tanrısı söyler! Bize de gölge boksu kalır. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...