23 Kasım 2017 23:21

Dava açmadan önce SGK’ye başvuru yapılmalı

Dava açmadan önce SGK’ye başvuru yapılmalı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

SORU: Ben Düzce’de faaliyet gösteren  bir fabrikada çalışmaktayım. İşe giriş tarihim 22.08.2011’dir. İşyerinde çalışırken 02.06.2016 tarihinde iş kazası geçirdim. O zamandan beri de raporluyum. Beş kez ameliyat oldum. Bu süreçte maalesef işyeri bana sahip çıkmadı. Şimdi işbaşı yapacağım. Aldığım bir duyuma göre, işveren bana işbaşı yaptırmayacakmış. Benim bu durumda nasıl hareket etmem lazım? Bana yardımcı olabilir misiniz? Şimdiden teşekkür ederim. Hayırlı işler. 

CEVAP: Öncelikle geçmiş olsun diliyoruz. İş kazaları maalesef ülkemizde çalışma hayatında gerekli tedbir ve önlemlerin alınmaması nedeniyle sıkça yaşanmakta. İş kazası geçiren bir işçi öncelikle bu kazanın bir iş kazası olarak kayıt altına alınmasını sağlamalı. Çünkü iş kazası olarak yaşanan olay, bazı durumlarda iş kazası olarak kayıt altına alınmamakta ve bu durumda da, işçiler yaşadıkları kazanın önce iş kazası olarak tespit edilmesini sağlamak için ayrıca uğraşmak zorunda kalmaktadırlar. 

5510 sayılı Kanun’a dayanarak geçirmiş olduğunuz iş kazası ile ilgili olarak işverene bu kazadan kaynaklı olarak iş mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat davası açabilirsiniz. Ancak, 2014 tarihinde yapılan bir değişiklik ile, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabii çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Dolayısıyla, iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası açmadan önce de Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuru yapılması gerekir. 

İş kazasından kaynaklı maddi tazminat talepleri olarak, işçinin iş kazası neticesinde bedensel zarara uğramış olması halinde tedavi giderleri, bedensel zarar nedeniyle çalışamadığı sürelerdeki kazanç kaybı, çalışma gücü çalışamadığı dönemler dışında da azalmışsa veya tamamen çalışma gücü yitirilmişse bu nedenle ortaya çıkan zararlar, kazanç kayıpları talep edilebilir. Sizin durumunuzda da bu talepleri dava ile işverenden isteyebilirsiniz. 

Ancak, sorunuzda belirttiğiniz almış olduğunuz duyum neticesi gerçek olur, işveren sizi işten çıkartırsa, bu durumda işveren tazminatınızı ödemek zorundadır. Buna ilişkin düzenleme İş Kanunu’nun 25. maddesinde yer alan “sağlık sebepleri” başlığı altında (a) bendinde yer alan düzenlemeler, belli koşulların oluşması durumunda işverene bu hakkı vermektedir. 

“(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17. maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74. maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.”  

Burada yer alan düzenlemeye göre, sizin çalışma sürenize göre belirlenen sekiz haftalık bildirim sürenize, eğer, iş kazası nedeni ile almış olduğunuz istirahat altı haftayı aşıyor ise, bu durumda iş sözleşmeniz tarafınıza kıdem tazminatınız ödenerek sonlandırılabilir. Eğer, bu süreler aşılmamışsa ve buna rağmen işveren sizi işten çıkarmışsa, bu durumda, feshin geçerli bir nedene dayanmadığı için işe iade davası açma hakkınız bulunmaktadır. 

İş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davaları zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında tutulduğu için, iş mahkemesinde doğrudan dava açabilirsiniz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa