23 Kasım 2017 00:55

Erdoğan, Atatürk ve Türkiye

Erdoğan, Atatürk ve Türkiye

Fotoğraf: Envato

Paylaş

NATO’nun Norveç’teki tatbikatında, Atatürk ve Erdoğan hakkında “düşman” tarafı temsil ettiklerine gönderme yapan sözcükler kullanılmıştı. Bakanlar Kurulu, AKP Genel Bşk. C. Bşk. Erdoğan başkanlığında toplandı. Sözcü B. Bozdağ, NATO’yu eleştirdi, ama altını da çizdi ki, “Türkiye NATO’nun saygın bir üyesi[ydi]. Bundan sonra da katkılarını sunmaya devam edecekti.” Perhiz ve lahana turşusu meselesi!

AKP iddiası Türkiye’nin düşman varsayıldığı şeklinde olmuş, MHP katkıda bulunarak buna katılmış, havuz medyası “Kılıçdaroğlu şaşırttı” diyerek, CHP’nin de bu kez “milli tavır sergiledi”ğini yazmıştı. Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse Türkiye’nin yöneticilerine hakaret edemez. Bir ‘özür’le geçiştirilecek bir konu değildir” demişti. Sözcü, “Türkiye’ye alçak saldırı birleştirdi” başlığıyla haberleştirdi: “İç siyasette birbirlerini sert şekilde eleştiren Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, NATO’nun rezaleti karşısında tek ses oldu. CHP Lideri ‘İçeride tartışırız ancak dışarıda hakaret ettirmeyiz’ diye konuştu.”

Son dönem AKP modasının süslemesi sürdürüldü; laf, Atatürk katık edilerek dolandırıldı. Ancak Star örneğin, konunun Atatürk değil, ABD ile Erdoğan arasında ve bugünkü ilişkiler çerçevesinde olduğunu açık etti: “NATO ‘düşman sensin’ mesajıyla Ankara’ya ‘yörüngeden çıkma’ tehdidinde bulunuyor”du. “ABD, Türk-Rus yakınlaşması ve S-400’lerden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor”du. Erdoğan da Rize’de öyle konuştu: “Biz S-400’leri aldık, o iş bitti.”

Atatürk mü? Onun siyaseten istismar edilmesi yeterdi. Sorun, Kemalistleri ve onlar aracılığıyla cılız da olsa Kemalist antiemperyalizmden etkilenen kesimleri arkaya takarak düşüşteki kitle desteğini yükselişe geçirmekti. M. Kemal’in de adı kullanılarak, AKP ve Erdoğan=Türkiye denklemi kurulmaya çalışılmaktaydı. Bu yolla, Erdoğan liderliğindeki AKP’nin, halkını hem yoksulluğa mahkum ettiği hem böldüğü Türkiye’ye eşitlenerek, ülkenin sözcüsü ve temsilcisi olduğu iddiası güçlendirilecekti.

Erdoğan, örneğin Kılıçdaroğlu’nun tutumunu olumlu buluyordu. “Bize yapılan saldırıları gizleyemedikleri bir sevinçle karşılayanların işin içine Atatürk dahil edilince meselenin gerçek yüzünü anlamış olduklarını umut ediyorum. Bu çerçevedeki açıklamaları da olumlu buluyorum. Artık hepimiz de biliyoruz ki, mesele şahıs meselesi değildir. Hedef Türkiye’dir.”

Zarrab örneğin AKP’nin meselesi değildi, şahsi mesele ise hiç değildi, Türkiye’nin meselesiydi! Milyarlarca avro ve doları bakanlara falan değil, işçilerle memurlara dağıtmamış mıydı adamcağız?! NATO’ya da zaten İşçi Mehmet’le Köylü Veli üye olmuşlar, Amerikan silahlarını onlar kuşanmış, yüzden fazla üssü Amerika’yla NATO’ya onlar açmıştı! Ne tekeller ne onlar adına Türkiye’yi yönetenler! Değil miydi ki, İdlib’in ardından Musul’la Kerkük de yeniden ilhak edildiğinde petrol gelirleri hep işçilerle köylülere dağıtılacaktı! Sorun daima ve hep Türkiye’ydi, ama asla ve kat’a şahsi değildi. Tekelci kapitalizm sorunu da değildi. Yatılıp kalkılıp Türkiye düşünülmekteydi! Memlekete hizmetti bütün mesele!

Bozdağ’ın her şeye rağmen Türkiye’nin NATO’nun üyesi kalmaya ve ona katkıda bulunmaya devam edeceğini söylemesi de katiyen emperyalizmle iş birliği meselesi değildi. Zaten NATO da pürü pak yardımsever bir kuruluştu, emperyalistlikle alakası yoktu! Düşmanlık ve “alçaklık” yaptığı ileri sürülse bile yine de katkıda bulunulacaktı! Bu durumda neye katkıda bulunulacağı sorusu ortada kalacaktı: Düşmanlık ve alçaklık yapıyorsa, ona mı katkıda bulunulacaktı?

Emperyalizm ve emperyalistlerle iş birliği sorununun örtülmesinde M. Kemal’e ihtiyaç duyulmaktaydı. Onun adı anılarak, meselenin Türkiye meselesi kılınabileceği düşünülmekteydi!

Kılıçdaroğlu’ya ve CHP’ye birkaç söz farz oluyor: Karar verilmesi gerekiyor; AKP ve onun faşizme yürüyüşüyle mücadele mi edilecek, yalpalanıp durularak işi kolaylaştırılıp önü mü açılacak? Meclisle birlikte kendi varlığına da kastedilen CHP, Adalet Yürüyüşü çizgisinden mi yürüyecek, yoksa dokunulmazlıkların kaldırılmasında, Suriye’yle Irak’a asker gönderilmesi tezkeresinde ve şimdi kendisini Türkiye’ye eşitlemesinde olduğu gibi AKP’ye destek mi olacak –Hangisi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...