OHAL'in kaldırılması için ortak mücadele çağrısı
Fotoğraf: Envato
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB, yaptıkları ortak açıklamayla OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerin iptal edilmesi için “OHAL değil demokrasi istiyoruz” kampanyası başlatacağını duyurdu.
Sendika merkezleri ve emek örgütleri adına konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Demokrasi ve barış için ilk şartın OHAL’in kaldırılması, KHK’lerin iptal edilmesi” olduğunu belirterek, “Geleceğimizi ipotek altına almaya çalışan, hak-hukuk tanımayan bu adaletsiz düzene karşı, OHAL rejimine karşı, toplumun tüm kesimlerini ortak mücadeleye çağırıyoruz” diyor.
OHAL’in “FETÖ’cü darbenin yarattığı tahribatı tamir için” ilan edildiğini iddia eden yetkililer, bir süre sonra bu söylediklerini unutmuş; OHAL’in kendilerine verdiği ve vermediği yetkileri, “OHAL var”ın arkasına sığınarak, “tek parti tek adam rejimi”nin inşası için kullanmaya yönelmişlerdir. OHAL’in süreç içinde Hükümetin ve Cumhurbaşkanının amaçları için kullanıldığının farkına varılması ile de OHAL’in kaldırılması talebi ülke sathına yayılmıştır. Ama gösterilen bütün tepkilere karşın Erdoğan-AKP yönetimi OHAL’i “olağan” bir düzen haline getirmiştir. Dahası Hükümet ve Erdoğan OHAL’i sözde bile kaldırmaktan söz etmemektedir. Tersine Hükümet, OHAL’i “sürekli ve normal bir düzen” olarak kullanacağını açıkça söylemekten çekinmemektedir.
TALEBİ YAYGINLAŞTIRMAK VE GÜÇLERİ BİRLEŞTİRMEK İÇİN
Gelişmeler, “OHAL’in kaldırılmasına” karşı bir mücadele olmadan Hükümetin OHAL’i kaldırmaya yanaşmayacağını göstermektedir.
Öte yandan bugüne kadar “OHAL’e hayır” diyen güçlerin, giderek ortak mücadelenin gerekliliğini ve önemini fark ettikleri bir süreç yaşanmaktadır. Nitekim, önceki gün Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB, TTB tarafından OHAL’e karşı ortak mücadele çağrısının yapılması da sürecin bir ortak mücadele aşamasına geldiğini göstermektedir.
Elbette çağrının yapılması önemlidir. Ama bundan da önemlisi; “OHAL’in kaldırılması” çağrısına ilişkin gerekçelerin emekçi sınıflar içinde yayılmasını amaçlayan bir çalışmanın ortaya konması ve OHAL’e karşı olan yığınların siyaset sahnesine doğrudan müdahale edecekleri girişimlerin yapılmasıdır.
Aksi halde daha önce örneklerini gördüğümüz gibi, sadece “güzel” açıklamalar çerçevesinde yapılacak girişimler, mücadeleyi akamete uğratmakla kalmaz, bu doğrultuda atılacak başka adımları da tahrip eder.
DİSK Genel Başkanı Beko, kampanyanın amacını ve niyetlerini gayet “güzel ve açıkça” ifade etmiştir. Ama amaç doğrultusunda “ciddi ve sonuç alıcı” girişimler yapılması bundan sonrası için belirleyici olacaktır.
Çünkü “sözün gücü”, “hamaset” dozundan, gerçeğe yakınlığından ya da güzel ifade edilmesinden gelmez. Tersine sözün gücü yığınlara mal olmasından gelir. Başka bir söyleyişle söylenen “söz”, yığınların düşüncesinde ve duygularını birleştirmede ne kadar başarılıysa, o kadar güce dönüşmüş olur.
HAYDİ MÜCADELEYE!
Bu yüzden DİSK Genel Başkanının açıklamalarının ve OHAL’in kaldırılması için sunduğu gerekçelerin geniş yığınlar içinde yayılarak bir güce dönüşmesi için;
■ Yığınların içinde yaygın bir ajitasyon yapılması, bunun için sendikaların, emek örgütlerinin, demokrasi güçlerinin, tüm imkanlarını seferber etmesi,
■ Sendikalar ve emek örgütlerinin yerel örgütlerinin yanı sıra yereldeki ilerici demokrat güçlerin, sınıf partisi ve demokrasi güçlerinin yerel örgütlerinin harekete geçmesi; basın açıklamaları, salon toplantıları, mitingler, yürüyüşler...yapması,
■ İşçi ve emekçilerin ileri kesimleri ve mücadeleci sendikaların bulundukları her alanda inisiyatif alması, “OHAL kaldırılsın, KHK’ler iptal edilsin” talebi etrafında yürütülecek bir mücadelenin sorumluluğunu üstlenmeleri gerekmektedir. OHAL’e karşı mücadelenin, gerçek bir ortak mücadele hattına oturması için bu adımlar belirleyici önemdedir.
Söylediklerimizin yığınlara mal olup “güce” dönüşmesi, bu “gücün” hayatımıza yön vermesi ve ülkemizi demokratik bir ülke olmaya doğru yönlendirmesi için haydi mücadeleye!
- Bahçeli siyasete ayar çıtasını Erdoğan’ın en yakınına kadar çıkardı! 24 Nisan 2024 05:00
- Tek adam rejiminin fıtratında 'gönüllü ikna', özgürlük, adalet ve barış yoktur! 21 Nisan 2024 04:58
- İsrail’in İran’a ‘meşru müdafaa’ saldırısını açıkça ilan etmesi ne anlama geliyor? 18 Nisan 2024 04:58
- Cumhur İttifakının enkazını kaldırmayı Erdoğan'a bırakan Bahçeli siyasete ayar verme peşinde! 15 Nisan 2024 06:35
- Ekmek, barış, özgürlük ve adalet için 1 Mayıs'ın kitlesel ve yaygın örgütlenmesi zamanı 12 Nisan 2024 05:00
- Halk iradesine yönelik girişimlere karşı ortak mücadele ihtiyacı 04 Nisan 2024 05:00
- Ülkenin siyasi haritasını değiştirecek önemde bir yerel seçim! 02 Nisan 2024 04:50
- Yalan, dezenformasyon, tehdit… Her yolun mübah olduğu bir seçim sürecinin sonuna gelirken 30 Mart 2024 05:00
- Özak Tekstil işçileri ve BİRTEK-SEN’in asıl suçu ne? 27 Mart 2024 05:05
- Seçime 1 hafta kala AKP ve Erdoğan emekçilerle karşı karşıya! 24 Mart 2024 05:20
- Yüz binler alanlardan seslendi: Barış istiyoruz ve biz buradayız! 21 Mart 2024 05:45
- Tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı’nda ‘seçimi götürmek’ için her yol mübahsa! 19 Mart 2024 12:00