22 Ekim 2017 00:15

'Metal yorgunluğu' meselesi

'Metal yorgunluğu' meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

Ülkemizin siyaset sahnesinde geride bıraktığımız son on beş yıldan beri tek başlarına “iktidar” koltuğunda oturan devletlularımızın hemen her fırsatta kendilerince sıralayıp durdukları, yere göğe sığdıramadıkları hepsi de birbirinden “üstün” başarılarının bini bir parayken, şu sıralar nasıl olduysa oldu bunca yılın ardından birden bire bir “metal yorgunluğu” meselesine tosladık!

Önceleri, “beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısıyla başlayıp, arkasından da “durmak yok yola devam” sloganıyla icraatlarını hesapça canla başla sürdürürken, hani nasıl derler “bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” misali bu metal yorgunluğu meselesi acaba gerçekten de durduk yere “bir gece ansızın” mı ortaya çıktı?

No! Çünkü bu işin uzmanlarına bakılırsa; metal yorgunluğu, sürekli olarak çalışan veya belirli bir yükün uygulanması sonucu metal malzemelerin istenilen dayanma özelliğini kaybetmesi nedeniyle meydana geliyor, insanları da zamanla “ruh yorgunluğu” sarıyor ve hastalanmadıkları halde eski performanslarını kaybediyorlar...

Şu anda elhamdülillah hem cumhurumuzun başı, keza aynı zamanda AKP’nin genel başkanı olan muhterem devletlumuzun bunca yıllık siyaset tecrübesinin ardından, tam da bir koltuğunda iki karpuz taşıdığı şu zor koşullar altında metal yorgunluğundan dem vurması, son günlerin moda deyimiyle zamanlama açısından hayli manidar...

Manidar, zira on beş yıldan beri aralıksız olarak ülkenin dümeninde oturan, milletin yüce meclisindeki “vekiller”in parmak hesabıyla çoğunluğuna sahip olmanın verdiği rahatlıkla halkımızın yaşam tarzına dolaylı yollarla “usta”ca müdahale edip yönlendiren, analarımızın kaç çocuk doğurmasından, “dindar nesil” yetiştirilmesine varıncaya kadar neredeyse hemen her konuda “etlisinden sütlüsüne” müdahil kesilip, böylece ülkenin hangi rotada veya kimin dümen suyunda yol almasının daha “doğru” ya da kaçınılmaz olduğuna dair ahkam kesip, ferman buyurup, istikamet belirleyip, bunu da “tek adam” hegemonyasıyla, “tekçi zihniyet” doğrultusunda yönetenlerin, afralarından tafralarından dün olduğu gibi bugün bu saat bile geçilmezken, öte yandan bu metal yorgunluğu anlaşılan o ki, sadece işin hikaye faslı!

Nitekim özüme kalırsa “yeni Türkiye” cenahında boy gösteren muhterem zevatın neredeyse cemi cümlesi, ülkemizin gerek misakımilli sınırları dahilinde, gerekse hemen burnunun dibindeki olaylar nedeniyle içine düştüğü bu “kaknem” durumun sorumluluğunu örtbas etmek gayretiyle metal yorgunluğu bahanesine sığınıp, böylece sözüm ona yeni kadrolarla ve bittabii ki yine aynı minvalde “durmak yok yola devam” nakaratıyla yola çıkmayı planlarken, aslında belki de farkında olmadan günah çıkarıyorlar Kirvem!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...