05 Ekim 2017 01:13

Sefil aileler

Sefil aileler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Memlekete komünizm lazımsa onu da biz getiririz, siz kim oluyorsunuz” sözlerinin tek parti döneminin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın, polis tarafından yakalanan solcu gençlere hitaben söylediği rivayet edilir. Devlet tek adam yönetimindedir. Ferman validedir. Muhtarlara kadar herkes fikren olmasa da şeklen aynı partidendir ve dedikleri dedik, çaldıkları düdüktür. Savaş yılları henüz bitmiş, kıtlıktan nasibini daha çok işçiler, köylüler, işsizler, gençler alırken memurlar vartayı, “Memur devletin yüzüdür. İyi gi-yinmeli, iyi beslenmelidir.” diyen dönemin devletlileri sayesinde, görece ucuz atlatmışlardır. Bu haksızlığı kabul etmeyen solcular (Solculuk böyle bir şeydir) seslerini yükseltmişler ve komünist olmakla suçlanmışlardır. İşte Tandoğan bu gençlere hitaben söylemiştir bu sözleri. 

Tandoğan’ın hakça bir düzen kurması beklenemezdi. Öyle de oldu.     

Aradan yıllar geçti. 2017’ye geldik. Şimdinin muktedirleri ne diyor?

“Şu anda piyasa faizlerinin yüzde 20’yi yakaladığı bir dönemdeyiz. Piyasa faizinin yüzde 20 olduğu bir ülkede yatırımcı yatırım yapabilir mi? İstihdam artabilir mi? Artmaz. Ondan sonra lanetle de karşı karşıya kalırız. Birçok ‘sefil ailelerle’ karşı karşıya kalırız. Bunu aşmamız lazım. Biz faizci akıllarla, faiz lobilerinin yaklaşımlarıyla adım atamayız, onlarla adım atarsak sadece onları ihya ederiz.”

Yani faiz kaldırılacaksa yine biz kaldırırız” diyor. Ama daha önemlisi cümlede adı geçmeyen “sefil aileler”. 

Bunların kim olduğu belli mi? 

Hesabında 1 milyon (eski parayla 1 trilyon) lira veya üzeri parası olan yurt içi yerleşik insan sayısı, son bir yılda 16 bin kişi daha arttı. Aralık 2015’te hesabında 1 milyon lira ve üzeri parası olan kişi sayısı 93 bin kişiydi ve bunların bankalardaki toplam parası 600 milyar (katrilyon) liraydı. Trilyonerlerin sayısı 2016 sonunda 109 bin’e ulaştı, bankalardaki toplam paraları da 715 küsur milyar lira oldu. Yani 16 bin kişi bir yılda 120 milyar (katril-yon) lirayı cebe indirdi ve bankalara koydu. 

Paralarını neden bankaya koydular? 

Faiz almak için. 

Peki bankalar bu faizi vermek için ne satıyorlar? 

Para. 

Kime? 

Yoksul halka, esnafa daha yüksek faizli kredi ve-rerek, ama daha önemlisi devlete borç vererek satıyorlar. Yani en önemli müşteri yüksek faizle bankalardan borç alan devlet. 

Devleti kim yönetiyor?

Ben değil.

Neden bankalardan yüksek faizli borç alıp faizleri yükseltiyorlar, sefil ailelerin servetine servet katıyorlar ve sonra tefeciye rehin düşmüş müflis tüccar gibi, borç aldıkları sefil ailelere söyleniyorlar?

Çünkü “Faiz” ve “sefil aileler” ferman dinlemiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa