04 Ekim 2017 01:00

AKP'de mobbing demokrasisi işliyor!

AKP'de mobbing demokrasisi işliyor!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan sonra önceki gün de AKP’li Düzce Belediye Başkanı istifa etti.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in de aralarında bulunduğu 6 belediye başkanının istifasını istediği iddia edildi. İstifası istenen diğer belediye başkanlarının, Bursa Büyükşehir Belediye Bakanı, Balıkesir, Uşak, Niğde ve Nevşehir Belediye Başkanları olduğu da belirtiliyor. Erdoğan’ın belediye başkanlarına şubat ayına kadar süre tanıdığı, Gökçek’in Erdoğan’ın “İstifa et!” isteğine direndiği de gelen haberler arasında.

Konuyla ilgili gazetecilerin sorusuna, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ; “Ben hükümet sözcüsüyüm. Şu anda bu konuda bir bilgim yok. Parti sözcümüze sorarsanız daha iyi bilgiler alırsınız” diyerek, başkanlara istifa dayatmasını zımnen doğruladı.

Cumhurbaşkanı ise dün; sözü geçen belediye başkanları ve Gökçek’in istifası için; “Şu an yok ama olmayacak anlamına gelmez” diyerek, çıkan haberleri doğruladı. AKP Sözcüsü Mahir Ünal da beklendiği gibi genel başkanları Erdoğan’ın söylediklerini uzun ve birbiriyle çelişen cümlelerle tekrarladı. 

AKP GENEL BAŞKANI BELEDİYE BAŞKANINI İSTİFAYA ZORLAYAMAZ!

İstanbul Büyükşehir, Ankara Büyükşehir ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanları gibi en önemli kentlerin belediye başkanlarının içinde olduğu bu sürecin arkasının geleceği de belirtiliyor. Bu da kamuoyunda “AKP’li belediye başkanlarındaki bu ‘yaprak dökümü’nün nedeni nedir?” sorusunu büyütüyor.

Çünkü gerek İBB Başkanı Topbaş gerekse Düzce Belediye Başkanı kendilerinin çok başarılı olduğunu iddia etmişler, istifa etmediklerini, istifa etmek zorunda kaldıklarını belirterek, ortada bir “taciz”, “ağır bir mobbing”, bir “hukuksuzluk” olduğunu da ima etmekten geri durmamışlardır.

İBB Başkanının istifasının arkasından AKP cenahından yapılan açıklamalarda da, “Başkanın istifası kişisel kararıdır biz de saygı duyuyoruz” diyerek riyakarca açıklamalar eşliğinde Topbaş görevinden alınmıştır.

Muhtemeldir ki, bundan sonra istifa edecekler de Kadir Topbaş’ın söylediklerini söyleyerek istifa edeceklerdir.  

Gelişmeleri az çok izleyen herkes biliyor ki, Belediye başkanlarının istifası için bir tek gerçek neden vardır o da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bu kişileri istifa etmesini istemesidir.

BELEDİYE BAŞKANLARI NASIL GÖREVDEN ALINABİLİR? 

Peki bir Cumhurbaşkanı ya da bir parti başkanı, halktan oy alarak seçilmiş belediye başkanını görevden alabilir mi; ya da istifaya zorlayabilir mi?

Bugün yürürlükteki yasalara göre; 

Eğer belediye başkanı; yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, gibi suçlarla suçlanıyor ve bu suçları işlediğine dair ciddi kanıtlar varsa, içişleri bakanı belediye başkanını görevden alabilmektedir.

-Eğer belediye başkanı parti suçu işlerse, parti yönetimi belediye başkanını disiplin kuruluna verebilir, sonuçta partiden ihraç edebilir ama belediye başkanlığı görevinden alamaz, ya da onu istifaya zorlayamaz. 

-Eğer belediye başkanı, örneğin ‘FETÖ’cülükle suçlanıyorsa, savcılar ve mahkeme harekete geçerek belediye başkanını tutuklayabilir ve mahkemeden belediye başkanlığını engelleyecek bir ceza çıkarsa, belediye başkanı görevden alınır. 

Kısacası, yürürlükteki yasalara göre, cumhurbaşkanı ya da AKP genel başkanının belediye başkanlarını görevden alma yetkisi yoktur.

TEK ADAM YÖNETİMİ VE ‘MOBBİNG DEMOKRASİSİ’ 

Az çok demokrasinin bulunduğu her yerde seçilmiş bir belediye başkanını görevden alma yetkisi sadece onu seçenlerdedir.

Ancak ülkeyi “tek parti tek adam rejimi”ne götüren AKP, çoktan beri tek adam tarafından yönetilmektedir ve milyonlarca oy alarak seçilmiş belediye başkanlarını Erdoğan, bir kaş göz işaretiyle görevinden istifa ettirmektedir. 

Daha önce Davutoğlu da “Pelikan Yanlısı Çetesi”, “Ak Troller” ve yandaş medya tarafından yürütülen ağır bir “mobbing” kampanyasıyla AKP genel başkanlığından istifa ettirilip başbakanlıktan da alınmıştı! 

İBB Başkanı Topbaş da sosyal medya ve yandaş medyada yürütülen kampanya ve AKP’li Belediye Meclisi üyelerinin de “mobbing”e dönüşen girişimleri sonucunda istifa ettirilmiştir. Şimdi Gökçek ve istifası istenen öteki belediye başkanları da “Davutoğlu ve Topbaş gibi olmadan istifa edin!’ baskısıyla karşı karşıya kalmış görünmektedirler. 

Açıkça görülen AKP’de parti içi demokrasi, bir “mobbing demokrasisi”ne dönüşmüş bulunmaktadır!

AKP’Lİ BAŞKANLARA OY VERENLERİN OYLARI AYAKLAR ALTINDA

Elbette ki AKP’li belediye başkanları, yönettikleri kentleri AKP’li yerel zenginlerin yemliği olarak kullanmışlar, yerel yönetim bütçelerini ekonomik ve siyasi ranta dönüştüren, şehirleri beton yığını haline getirmeyi belediyecilik sanan bir anlayışla yönetmişlerdir. Bu yüzden de Gökçek başta olmak üzere hiç birisi “Arkalarından ağlanacak başkanlar” değildir. Ancak burada onları istifaya zorlayanlar daha iyi bir belediyecilik için değil ama daha partizan ve “Tek adam yönetimine ayak uydurmada daha atak” olan kişileri göreve getirmek için onların istifasını istemektedirler. Dolayısıyla AKP kendi iç sorunlarını yerel yönetimlerde operasyona dönüştürerek çözmek isteyen bir yola da girmiş bulunmaktadır.

Ki, burada elbette savunulmak istenen AKP’li belediye başkanları da değildir. Burada amaç, onlara oy veren milyonlarca vatandaşın seçme hakkının ayaklar altına alınması ve AKP içindeki tek adam yönetimin geldiği aşamaya dikkat çekmektir. Çünkü Erdoğan, parti içindeki “tek adamlığı”nı güçlendirdikçe bu gücü ülkenin tek adam yönetimine alınmasının dayanağı yapmaktadır. 

Öyle ki; Erdoğan, doğu mistizminden ilham alan kimi filmlerde de gördüğümüz; rakiplerinden her birini öldürdükçe onun yeteneklerini ve gücünü de alarak kendisini güçlendiren savaşçı gibi; AKP içinde “özgül ağırlığı” olan, olduğu sanılan AKP ağır toplarını tasfiye ettikçe onların gücünü de kendine alarak güçlenmektedir.

Elbette Erdoğan’ın partisi içindeki girişimleri ve AKP’yi yönetim tarzı en çok AKP’lileri ilgilendirir ama seçilmiş belediye başkanlarını istifaya zorlaması, bunu yasal olmadığı gibi ahlaki de olmayan yollarla yapması ve yerel yöneticilere oy veren milyonlarca vatandaşın oylarını çiğnemesi herkesi ilgilendirmektedir.

Ve elbette AKP’de olanlar, Erdoğan ve AKP’nin de demokrasi anlayışını da yansıttığı için, bunlar, “ibretle” izlediğimiz gelişmeler de olmaktadır.  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...