01 Ekim 2017 00:15

Meclis açılıyor: Haydi taleplerle mücadeleye!

Meclis açılıyor: Haydi taleplerle mücadeleye!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

TBMM bugün kendiliğinden toplanıyor.

Yeni yasama yılına başlayacak olan TBMM’de yeni iç tüzük hükümleri de uygulanmaya başlanacak.

Artık vekiller ve muhalefet partileri, Mecliste görüşlerini dile getirme, hükümete yönelik eleştiriler yapma gibi konularda geçen yıllardaki kadar bile özgür olmayacaklar. 

Çünkü yeni TBMM İçtüzüğü’ne göre;

-TBMM Genel Kurul salonunda milletvekilleri, kınama ve geçici çıkarma cezası almaları durumunda; eğer “kınama cezası” alırlarsa aylık ödeneklerinin üçte biri (Bugünkü duruma göre 5 bin TL) “Oturumdan çıkarılma” cezası almaları durumunda ise aylık ödeneğinin üçte ikisi (10 bin TL) kadar para cezası ödeyecek.

-Muhalefet partilerinin, “Toplantı yeter sayısı istemesi” kısıtlanacak.

-Tasarıların maddeleri az sayıda milletvekilinin oyuyla kabul edilebilecek.

-Yemin etmeyen milletvekili, milletvekilliğini kaybedecek.

-Muhalefet partilerinin verdiği grup önerilerinde grup önerisi veren partiden bir milletvekili 5 dakikayı geçmemek üzere konuşabilecek.

-Meclis az sayıda vekille çalışabilecek.

-Muhalefet partileri, görüşmeye tabi usul tartışmasında 3 dakika konuşabilecek; “usul” tartışmalarında iki vekile tanınan 10’ar dakika olan söz hakkı, 3 dakikaya inecek.

EMEKÇİLER MECLİS DIŞINDA MÜCADELE ETMEDEN MECLİSTE SESLERİNİ DUYURAMAZ

Sınıflar mücadelesi tarihi bize göstermektedir ki, egemen sınıflar; parlamentoyu, “Her sorunun konuşulduğu bir mabet” olarak kutsayarak, siyaseti parlamentonun çatısı altına hapsetmeye çalışmışlardır. Çünkü parlamento her mücadeleden onların zaferle çıkması için organize edilmiştir. Halk yığınlarının sesleri parlamento tarafından ciddiye alınmasının başlıca şartı ise yığınların parlamento dışında da örgütlenerek mücadele etmesinden geçer. 

Türkiye’de çok partili döneme geçilmesinden beri egemen iddia siyasetin alanı parlamento olduğu biçimindedir., Ama yine sınıflar mücadelesinin deneyimleri göstermektedir ki, egemen sınıfların bu iddiası tamamen boş bir iddiadır. Tersine işçi sınıfı ve emekçiler, ancak burjuvazinin bir kurumu olarak biçimlenen parlamentonun çatısı dışında sokakları, meydanları ne ölçüde kullanırlarsa o ölçüde taleplerini elde etme ve ülke siyasetine müdahil olma doğrultusunda adım atabilmişler; emekçilerin talepleri Meclisin de gündemine o ölçüde girebilmiştir. 
Nitekim ülkemiz de işçiler, ilerici demokrat güçler siyasete ne ölçüde fabrikalardan, üniversitelerden, meydanlardan müdahil olmuşlarsa, kendi taleplerini elde etmede ve ülke siyasetini etkilemede adımlar atabilmişlerdir. 

Bunu, bu yıl içinde bile gördük:

-Referandum, Adalet Yürüyüşü, Adalet Mitingi, Adalet Kurultayı, Vicdan ve Adalet Nöbetleri,

-“Gazetecilere özgürlük” talebi etrafındaki mücadele,

-Kadınların “kadına şiddet”e yönelik protestoları ve kadınların eşitlik mücadelesine yönelik sinsi girişimleri konusunda iktidarın geri adım atmak zorunda kalması gibi!

MECLİS DIŞINDAKİ SİYASİ MÜCADELE DAHA ÖNEM KAZANDI!

Meclis İçtüzüğü’ndeki yapılan ve muhalefeti susturmayı amaçlayan düzenlemelerle birlikte artık, siyasetin parlamento çatısı dışında da yapılmasının önemi artarken, koşulları daha da elverişli hale gelmiştir.

Ülkeyi “tek parti tek adam” rejimine sürükleyen Erdoğan-AKP iktidarına karşı mücadelenin Meclis çatısı altındaki kısıtlanması özellikle de “uyum yasaları”nın ve 130 maddelik halka yeni vergiler de getiren “torba yasa”nın gündeme geleceği bir dönemde, Meclis dışındaki siyasi mücadelenin hem zeminini hem de “meşruiyet” temelini daha da genişleteceğini söylemek yanlış olmaz.

Kuşkusuz OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerle yönetime son verilmesi, eğitim, emekçilerinin haklarına saldırı ve emek mücadelesinin çok ciddi taleplerinin de gündemde olacağı bu dönemde siyasi mücadelenin koşulları, bir yandan Mecliste ve Meclis dışındaki muhalif güçlerin örgütlenmesini zorlaştırırken aynı zamanda mücadele imkanlarını da düne göre daha da artırmıştır. 

Bu yüzden de bugün Meclisin açılmasıyla başlayacak olan “yeni yasama yılı”; Meclisteki ve dışındaki muhalefet güçleri açısından da yeni mücadelelere ilerlenecek bir döneme karşılık gelmektedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...