12 Eylül 2017 00:15

AKP Türkiyesi sürdürülemez pozisyonda

AKP Türkiyesi sürdürülemez pozisyonda

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP Gn. Bşk. ve C. Bşk. Erdoğan ve yandaşlarının propagandasına bakarsanız, Türkiye müthiş bir ilerleme halinde. Büyüyor; rivayete göre AKP, Türkiye’yi birken üç yapmış. Kendi hükümetlerine rağmen yabancı sermaye, koşturup Türkiye’ye geliyor, yatırımlarını katlıyor. Okullar ihya ediliyor, eğitim atakta. “Fırat Kalkanı” var, Suriye Türkiyesiz yapamıyor. Astana süreciyle Rusya ve İran’la birlikte Suriye sorununu Türkiye çözüyor. Dünya Müslümanlarına, Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya, Gazze’ye ve Arakan’a bir tek Türkiye sahip çıkıyor. Almanya karşısında eskisi gibi boynu eğik durulmuyor. Amerika karşısında da öyle.

Daha sıralanabilir. İddialar büyüktür, Erdoğan dünya lideridir!

Ama kazın ayağı öyle değildir ve Göbels’in bile kemiklerini sızlatan yalana dayalı propagandadan ibarettir.

Neoliberal kavramlardandı. Sanki temel bir karşıtlık üzerinde yükselmemiş ve yıkılmaya mahkum değilmiş gibi, örneğin ekonominin sürdürülebilirliğinden söz edilirdi. AKP Türkiyesi o hesaptır. Zaten yıkılması kaçınılmaz bir burjuva düzendir, ancak genel çıkmazı bir yana, kısa vadeli olarak sürdürülebilir pozisyonunu çoktan geride bırakmıştır.

Suriye ile öğünülmektedir, ama lafügüzaftır; ilerlemeyi, düzen kuruculuğunu geçiniz, “Fırat Kalkanı” bölgesi savunulabilir olmaktan çıkmıştır. Bir yandan ÖSO’cuların iç kavgaları, bir yandan büyük güçler Amerikan ve Rus emperyalizmiyle uyuşmazlıklar ve her ikisinin silah göstermekte oluşu bölgeden çekilmeye götürücüdür. Arkasında Rusya’yla Suriye Ordusu ve ABD desteğindeki YPG/SDG’yse hızla ilerlemektedir, eski dengelerle “kırmızı çizgiler” geçersizleşmiştir.

Irak’ta referandum var ve aşağısı sakal yukarısı bıyıktır. Barzani Katar’la yanında tek müttefiktir, ama içeride Bahçeli’yle aranın açılmasına neden olmakta, Türkiye’yi güneyden çevreleyecek birleşik Kürt devleti ihtimaliyse tekçilerimizi ürkütmektedir, ama eli kulağındadır.

Almanya’ya bağırılmakta, seçimlerine müdahale edilmekte, C. Bşk. Alman Türklerini örgütlemeye çalıştığını açıklamaktadır. Alman sermayesi hükümetini dinlemiyor denmektedir, ama Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanına göre, 17 milyar dolarlık tekstil ve hazır giyim ihracatının yüzde 70’iden çoğunu emen AB ülkeleri ithalatçılarının yarısı artık Türkiye’ye gelmemektedir bile. Bşk., “toparlanma beklerken 2017’de kayıptayız” demekte ve “Siyasilerin tonlarını daha düşürmesi lazım” diye eklemektedir. Avrupa ülkelerinin Almanya’yı dinlemediği propaganda edilmektedir, ancak AB yaptırımları kapıdadır ve ekonomik yaptırımların yıkıcılığı bilinmektedir.

ABD ile ilişkiler daha az kötü ve sürdürülemez değildir. AKP Türkiyesi’nin “adalet” sicili ortadayken, Göbels’i kıskandıracak propagandayla Amerikan yargısının adil olmadığı ileri sürülmektedir. OHAL’i sürekli kılan, YSK’si oylara hile karıştıran, Danıştay Bşk. yürütmenin ağzıyla açıktan ana muhalefeti eleştiren, vekilleriyle gazetecilerini hapse atan “adalet”in haraç-mezat edildiği ülkede adaletten söz açılması, üstelik, kolunda saatiyle Zafer Çağlayan ve 17-25 Aralık’ın ayakkabı kutuları ve sıfırlanma konusu yüz milyonlarca dolar ve avrosu dolayısıyladır. Yine üstelik elde Bank Asya havalesi gibi kanıtlar da vardır.

Zamanın Başbakanı AKP Gn. Bşk., yargılama konusu olan konunun hükümetin politikası olduğunu belirtip “Ekonomi Bakanı hükümetin kararını uygulamıştır” demiştir. Bu, “Suçsa, suç hükümetin, başta benim” demektir. Ve Erdoğan BM toplantısına gittiğinde sorunu Trump’la görüşeceğini söylemiştir, ama başta yandaş basında riskli olduğu için Erdoğan’ın ABD’ye gitmemesi tartışması başlamıştır. Korumaları zaten gidememektedir, yakalama kararları vardır. Çağlayan ve tabii ki diğer üç eski bakan gidememektedir. Sıra Erdoğan’a gelmiştir. Ve sorun emperyalist Amerika yargılasın-yargılamasın sorunu değildir, önemli olan, işlerin bu noktaya gelmesidir.

İçeride dayanaklar zayıflamakta, toparlanmak için Çiller’e güç vehmedilip harcanan Davutoğlu’dan medet umulmaktadır. Hâlâ “FETÖ”nün AKP’deki “siyasi ayağı”na el atılmamıştır. Tasfiyeye girişilse zayıflatacak, girişilmese evde düşman beslenmiş olunacaktır. “Metal yorgunluğu” söylemli yenilenme girişimleriyse yeni muhalifler yaratmaktadır.

Özetle, AKP’ninki sürdürülür hal değildir!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...