06 Eylül 2017 00:56

İşçi ve dar gelirli ezildi memur, emekli kandırıldı

İşçi ve dar gelirli ezildi memur, emekli kandırıldı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ağustos ayı enflasyon rakamını açıkladı. Gördük ki, temmuz ayında tek haneye düşen enflasyon, ağustos ayında yeniden çift hane. TÜİK verilerine göre ağustos ayında enflasyon, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.68 arttı. Bu oran son altı yılın zirvesi. Yani son altı yıldaki en yüksek yıllık ağustos ayı enflasyonu.

Enflasyon sadece 6 yılın zirvesinde değil aynı zamanda yeniden çift hane. Oysa temmuz ayında, bu yıl şubat ayından beri çift hane seyreden enflasyon, 5 ayın ardından yüzde 9.79 ile tek haneye düşmüştü. Hükümet bununla övünmüş, memur ve memur emeklilerine ‘enflasyonu nasılsa düşüreceğiz’ diyerek düşük zam dayatmıştı. 

Oysa çok açıktı ki...

Ortada bir hükümet başarısından ziyade iki etken vardı. Baz etkisi ve gıda fiyatları. 

Baz etkisi şuydu: 2016 yılı temmuzunda, aylık enflasyon yüzde 1.16 ile oldukça yüksek düzeydeydi. 2017 temmuzunda ise enflasyon geçen yılki yüksekliğe göre artmamış gözüküyordu. 

Ayrıca ucuzlayan gıda fiyatları enflasyonun temmuzda yüzde 10’un altına inmesine imkan vermişti. Ağustos ayından itibaren enflasyon tekrar yüzde10’un üzerine çıktı. 

Tüm bunlar işçi, memur, emekli ve dar gelirlilerin rakamlara değil hayata bakmaları gerektiğinin göstergesi. Sıraladığımız bu kesimler açısından hayatta ağırlığı olan tüketim harcamaları şunlar: Gıda, kira ve ulaşım.

Buralara bakınca ne gözüküyor?

HAYAT EMEKÇİYE ÇOK PAHALI
Gıdadan başlayalım. Gıda enflasyonu genel enflasyonunun üzerinde. Bir önceki yılın aynı ayına göre gıda ve alkolsüz içecekler yaklaşık yüzde 12 düzeyinde artmış durumda. Ulaşımda durum çok daha vahim. Ulaştırma enflasyonu yüzde 17.38 oranında. Sağlıkta bu oran yüzde 11.66.

Bu rakamlar da gösteriyor ki dar gelirli ve emekçi için hayat çok pahalı. 

Aylık en fazla düşüş gösteren grup yüzde 3.09 ile giyim ve ayakkabı oldu. İnsanlar zorunlu harcamalardan giyim ve ayakkabıya ayrılan payı azalttı. Talep yetersiz. Bu nedenle giyim ve ayakkabıda yılık enflasyon geriledi. 

Fiyatlar gerilese de üretici enflasyonu yüksek. Yurt içi üretici enflasyonu yüzde 16 düzeyinde. Yani üretici enflasyonu genel enflasyonun 6 puan üzerinde. 

Bu da demektir ki... 

Bir; üretici firmalar fiyatları önünde sonunda tüketici fiyatlarına yansıtacaklar. 

İki; talebinin daralması nedeniyle yansıtılmayan fiyatın bir kısmını firmalar kendileri üstlense de bir kısmını da düşük ücret politikası ile çalışanına, işçiye fatura ediyor. 

MEMURA YAPILAN!
Ağustos ayında, 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon memur emeklisini ilgilendiren toplusözleşme görüşmelerden şu sonuç çıkmıştı. Birinci yıl ilk 6 ay için yüzde 3.5, ikinci 6 ay için yüzde 4; ikinci yıl ilk altı ay yüzde 4, ikinci altı ay yüzde 5.

Bu rakamlara yönelik kamu emekçilerinden şu eleştiri gelmişti: “Geçmiş kayıpları telafi etmediği gibi yeni gelir kayıplarına yok açacak. Maaşlarımız eriyecek.”

Enflasyonun seyri, memurların eleştirilerinin haklı olduğunu gösteriyor. Ağustos ayında bir önceki aya göre enflasyon TÜİK’e göre yüzde 0.52 artmış. Ama tek tek bakıldığında bazı fiyatların uçtuğu görülüyor. Örneğin yumurta fiyatı bir ayda yüzde 16 artmış. Limon yüzde 7, süt yüzde 5, kaşar peyniri yüzde 4.5, beyaz peynir yüzde 4 artmış. Bunlar sadece bir aylık artış.   

Fazla söze gerek yok. Memurun mutfak enflasyonu ortada! Memur maaşlarına, memurların harcamaları üzerinden yani gerçek enflasyonları üzerinden zam yapılmadığı ve ekonomik büyümeden pay verilmediği çok açık. 

KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN
Enflasyonda suç sürekli gıda fiyatlarına atılıyor. Gıda önemli ama enflasyon hesabında gıda fiyatlarının ağırlığı  yüzde 21.7. Diğer tüketim harcamalarındaki fiyat değişimlerinin de enflasyonda büyük payı var. Örneğin konutun yüzde 15, ulaşımın yüzde 16. 

Birçok üretim alanında sorun var. Ve gıda fiyatlarındaki artışta hükümetin tarımı ithalata bağımlı kılan politikalarının payı nasıl gizleniyorsa, bu gerçekler de öyle gizleniyor. Piyasaya bolca kredi pompalanıyor. Vatandaş borçla, şirketler kredi ile harcamalarını artırıyor. Bütçe açığı büyüyor, cari açık büyüyor. 

Bütün bunlar enflasyonu körüklüyor. Dar gelirli, işçi, memur, emekli eziliyor. Kimse kimseyi kandırmasın!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...