30 Ağustos 2017 01:00

Üç kişi içki içti, ülkenin en önemli gündemi yapıldı!

Üç kişi içki içti, ülkenin en önemli gündemi yapıldı!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

CHP’nin Çanakkale’de düzenlediği Adalet Kurultayı dün tamamlandı. 

Aslında Adalet Kurultayı; haziran ayının ortasında başlayan, Adalet Yürüyüşü, Adalet Mitingi etrafındaki etkinliklerin devamı olarak gündeme getirilmiş, adalet ve demokrasi mücadelesinin bir adımı olarak düzenlenmişti.

Yani kurultay, sadece Çanakkale’de yapılan ve on binlerin katıldığı bir etkinlik olmanın da ötesinde; ülke sathında üç aya yakın bir zamandır yüz binlerin katıldığı sıcak mücadelenin devamı olarak biçimlendi. 

Ama bütün bu tartışmalardan Adalet Yürüyüşü’nü Kılıçdaroğlu’nun atletle yemek yemesine indirgeyip, tartışmaları saptırmayı, adalet talebini itibarsızlaştırmayı amaçlayan Cumhurbaşkanı ve AKP propagandası, Adalet Kurultayını da “Üç kişinin içki içmesi”ni gerekçe göstererek, tüm kurultayı ve orada yapılan tartışmaların kamuoyunda yayılmasının önüne geçmeye çalışıyor.

AKP PROPAGANDASININ İŞİ BU! 

Önce AKP’nin Çanakkale Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Bülent Turan, nerede ve ne zaman çekildiği belli olmayan, bazı kişilerin içki içip dans ettiği görülen bir videoyu sosyal medya hesabından paylaşarak, “CHP Çanakkale’de 250 bin şehidimizin mekanında tüm hızıyla ‘Adalet’ arıyor!” diye yazdı. Arkasından sahneye Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş çıktı. Kurtulmuş: “...Alanda kendini bilmez şahıslarca alkol kullanılmış, taşkınlıklar yapılmış ve CHP verdiği taahhüdü yerine getiremediği gibi başta milletimiz olmak üzere birçok ulus için kutsal olan bir şehitliğe saygısızca davranılmasına göz yummuştur. Yapılanlar düpedüz şehitlerimize saygısızlık, tarihimize hakaret ve milletimizin değerlerini aşağılamaktır...”

Elbette ki “adalet arayışını” itibarsızlaştırma bu kadarla kalmadı; önceki gece TRT’de iki yıllık icraatını değerlendiren Cumhurbaşkanı da “Adalet Kurultayı”nı gündemine aldı ama elbette ki “alanda içki içilmesi”yle bağlantılı olarak!

Adalet Kurultayına katılanlarla Malazgirt’in fethinin 946. yıl dönümü etkinliklerine katılan gençleri kıyaslayan Cumhurbaşkanı; “Malazgirt’te, bu hafta o yakıcı güneşin altında hamdolsun 50 bini aşkın genç vardı. Ama onlar, bir grup Çanakkale’ye gidenler gibi değildi. Onlar farklıydılar. O Çanakkale’ye ‘Adalet istiyoruz.’ diye gidenler maalesef şehit mezarlıklarının olduğu yerlerde, onlar votka mı, şarap mı, bira mı içersiniz diye konuşurken, bizim gençliğimiz orada sadece ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ dedi.” ifadelerini kullandı.

BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARILARAK...

Ülkenin Cumhurbaşkanı üç kendini bilmez kişinin kurultay alanında içki içmesini, sanki orada on binlerce kişi içki içmiş gibi, konuyu saptırarak, Malazgirt’teki gençlere “bizim gençliğimiz” derken Çanakkale’deki gençleri karşısındaki gençler olarak tanımlayarak sadece kurultayı ve katılımcıları itibarsızlaştırmaya çalışmadı, aynı zamanda sözcüğün gerçek anlamıyla “ayırımcılık” yaptı.

Dün itibariyle Adalet Kurultayı bitti. O zaman “Bu tartışma da bitecek, ülke adalet, demokrasi özgürlükler gibi çok önemli gündem maddelerine dönecek mi?” dersek, bu da kendi başına bir mücadele. 

Çünkü ülkeyi, “olağan” değil, olağanüstü koşullarda, açıkça OHAL Yasası’yla yöneten, böyle de yönetmeye kararlı görünen Erdoğan-AKP Hükümeti, hiçbir sorunun “ne, nasıl, niçin” gibi açıklayıcı sorular etrafında ve insanların ortak sonuçlar çıkarabileceği bir ortamda tartışılmasını istemiyor. 

Binlerce insan “Adalet istiyoruz” diye 448 kilometre yürüyor; iktidar, “Bu insanlar niye yürüyor? Acaba bu talepleri nasıl karşılarım?” demiyor; ama bu yürüyüşün “terör”le, “FETÖ” ile “darbe” ile bağlantılı olduğunu iddia edip spekülatif tartışmalar yapıyor, yürüyüşü karalamaya çalışıyor; yetinmiyor Kılıçdaroğlu’nun atletli yemek yemesini günlerce yandaş medyanın manşetinden tartıştırıyor.

Şimdi de Adalet Kurultayı için “Kurultay alanında üç kişi içki içmiş” diye bir bardak suda fırtına koparılıyor; Bakanı kurultayı düzenleyen CHP’ye dava açmaktan; Cumhurbaşkanı da gençliği bölüp karşı karşıya getirerek, karalama ve itibarsızlaştırma kampanyasına malzeme sunuyor.

‘İTİBARSIZLAŞTIRARAK’ ‘AYRIŞTIRARAK’ YÖNETMEYE DEVAM!

Ülkenin Cumhurbaşkanı; Malazgirt’teki etkinliklere katılanları “bizim gençliğimiz” diye bağrına basarken Çanakkale’de Adalet Kurultayına katılanları, “Şehitlerin mezarı başında içki içen serseriler”, “Vatan millet tanımazlar”, “karşı tarafın gençliği” olarak gösteriyor.

“Normal”de hiçbir ülkede bir Cumhurbaşkanı, “Şu etkinliğe katılanlar bizim gençliğimiz, bu etkinliğe katılanlar da ötekiler” diye “ayırımcılık” yapmaz. Ama Erdoğan-AKP yönetimi ülkeyi “normalleştirmek”, “olağan koşullarda yönetmek” isteyen bir yönetim değildir. Tersine bu yönetim, çoğunluğu (yüzde 50+1’i) kendi tarafında kalmak şartıyla, her “ayırımcılığı”, her “ötekileştirmeyi” yapmaya karar vermiş bir yönetimdir.

Cumhurbaşkanı önceki akşam bunu, iki yıllık icraatını değerlendirdiği röportajında, gündeme getirdiği en önemli iki maddeden biri (diğeri MİT’in Cumhurbaşkanına bağlanmasıydı) yaparak göstermiştir. 

Yani, kurultay alanında içki içtiği söylenen üç kişi, ülkenin Kültür ve Turizm Bakanı ile Cumhurbaşkanının* önemle gündeme aldığı bir mesele haline getirilmiştir.

Bu da göstermektedir ki, AKP propagandası bu konuyu önümüzdeki günlerde de bir siyasi rant olarak değerlendirmeye devam edecektir!  

(*) Gerek Kültür Bakanının gerekse Cumhurbaşkanın bu açıklamalarının, CHP yöneticilerinin içki içen kişileri tespit edip kurultay alanından çıkarması ve haklarında soruşturma başlatmasından sonra yapıldığı dikkate alındığında, AKP’nin amacının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu daha açıkça görülmektedir. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...