29 Ağustos 2017 01:00

Gençleri 'imam hatip'e çağırma 'mesleksizliğe' çağrıdır!

Gençleri 'imam hatip'e çağırma 'mesleksizliğe' çağrıdır!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Antalya’nın Kepez ilçesinde Milli Eğitim Müdürü Hüdai Vural, ortaokul müdürlüklerine resmi yazı göndererek öğrencilerin en az yüzde 35’inin imam hatiplere yönlendirilmesi talimatı verdi.

Cumhuriyet gazetesinin 24 Ağustos tarihli haberine göre, resmi yazıda, “2017-2018 eğitim öğretim yılında mevcut ortaokullarınızdaki 5. sınıf öğrenci sayılarınızın en az yüzde 35’ini imam hatip ortaokullarımıza kazandırmak için gerekli özenin ve hassasiyetin gösterilmesi hususunda bilgi ve gereğini rica ederim” deniliyor.

Kepez Milli Eğitim Müdürü, orta okul müdürlüklerine açıkça; öğrencileri özel olarak “İmam hatip ortaokullarına yöneltin” diyor. Dahası oran bile koymuş Müdür Bey; “En az yüzde 35’ini imam hatibe kazanın” diye emrediyor.

Eğer Müdür Bey’in emrine uyulursa; önümüzdeki yıllarda öğrencilerin üçte birinden fazlası imam hatiplerde okuyacak demektir. 

BU MÜDÜR, BU GİRİŞİMİ NEYE GÖRE YAPIYOR? 

Ama haberin sadece Kepez Milli Eğitim Müdürü üstünden yapılmış olmasına bakıp; “Öyle şey olur mu? Koca ülkede belki binden fazla milli eğitim müdürü içinde bir Kepez Milli Eğitim böyle bir çağrı yapmış; bundan ne olur ki? Bir bardak suda fırtına koparıyorsunuz!” denilebilir. 

Eğer bu “direktif”, örneğin bundan 15 yıl önce verilmiş olsa; “Evet doğru bu kişi koca Milli Eğitimde bir meczup, belki bir fanatik! Verdiği emre de kimse uymaz zaten!” denilip geçilebilirdi. Ancak, ülkenin içinden geçtiği süreç dikkate alındığında, Kepez Milli Eğitim Müdürünün emrini önemsememek aymazlık olur.

Çünkü; Erdoğan-AKP Hükümeti çoktandır “Dindar nesiller yetiştirmeyi” eğitimin temel hedefi olarak ilan etmiş bulunuyor ve bunun için her gün yeni adımlar atıyor. Bu adımlar; Milli Eğitimde müdürlüklerin imam hatiplilerle doldurulması, her devlet kurumunda imam hatip mezunlarına atamalarda ve terfilerde ayrıcalık tanınması, her köşede bir imam hatip açma, eğitimin içeriğini dinselleştirmede sınır tanımama, “cihat”ın müfredata sokulması, Milli Eğitim içinde dini eğitimin Suudi Arabistan düzeyine getirilmesine kadar gelmiştir. Dahası Milli Eğitimin arkasındaki zihniyeti, Erdoğan’ın uzun zaman şoförlüğünü yapmış, TBMM Milli Eğitim Komisyonunun AK Partili Üyesi Ahmet Hamdi Çamlı, “Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmenin faydası yok” diyerek çok açık biçimde ortaya koymuştur.

ÖĞRENCİLER, ‘ÜNVERSİTEYE GİREMEMEYE’ ÇAĞRILIYOR 

Kepez Milli Eğitim Müdürü, bu zihniyeti arkasına alarak kendisine “Vazife çıkarmış”tır! Bu yüzden de bu müdürün girişimiyle ilgili bugüne kadar bir soruşturma açılmamıştır. 

Peki, öğrencilerin yüzde 35’inin imam hatiplere yönlendirilmesini isteyen zihniyet neyi amaçlamaktadır?

Herhalde Milli Eğitime dayatılan bu cihatist zihniyet, öğrencilerin bilim ve teknolojinin en yeni bilgileriyle donatılmasını amaçlamıyor. Nitekim, onca pohpohlama, ayrıcalıklar tanınmasına karşın, bu yılki LYS sınavında, üniversitelerin lisans eğitimi veren fakültelerine imam hatip çıkışlı öğrencilerin sadece beşte biri girebilmiştir!

Yani eğer Kepez’deki müdürün hayali gerçek olursa; imam hatibe yönlendirilen yüzde 35’lik büyük kitlenin sadece beşte biri üniversiteye girebilecektir.

İmam hatip diplomasına sahip beşte dört ise (Bir bölümü de belki ön lisans eğitimi veren yüksekokullara girerek bir meslek sahibi olacaktır) imam hatip diplomalı, üniversiteye girememiş, “vasıfsız işçi” olarak işsizler ordusuna katılacaktır!

Çünkü bu büyük kitlenin ellerindeki diplomayla atanabilecekleri bir cami yoktur. Çünkü cami kadroları çoktan beri tıka basa doldurulmuştur!

‘DİNDAR GENÇLİK’ BÖYLE Mİ YETİŞTİRİLECEK? 

Üniversite kapısından dönmüş, üniversite mezunu olmadığı için devlet memuru olma ihtimali iyice azalmış, imam hatiplik dışında bir mesleği olmayan gençler için tek seçenek; AKP’nin ilçe ve il örgütlerinde hizmete girip AKP üstünden bir işe girmektir. 

Bir de buna, “Eğer AKP iktidardan düşerse imam hatiplilere kimse iş vermez” ön yargısı eklenerek, yüz binlerce imam hatiplinin önüne tek seçenek AKP’nin iktidarda kalması dayatılmaktadır.

Kepez Milli Eğitim Müdürünün direktifi; “Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmenin faydası yok” diyen zihniyetin, “Dindar nesiller yetiştirme” girişimlerinin bir adımı olarak görüldüğü ölçüde anlamlanıyor.

Hükümetin “Dindar nesiller yetirme” amacı ve imam hatipler üstünden yürüttüğü kampanyaya bakıldığında, “Kepez Müdürü”nün Hükümetin amacını anlayarak, gereğini yaptığını söylemek doğru olur.

Aslında; “Bu kadar çok imam hatip açmakla Hükümet neyi amaçlıyor?” sorusunun yanıtı da böylece yanıt bulmaya başlamıştır. Çünkü; Hükümet imam hatipleri, hayatını kurtarabileceği bir mesleği olmayan, yüz binlerce imam hatip eğitimi almış gence gerçek bir “güvenli gelecek” sunma yerine, onların mesleksizliğini siyasi bir ranta dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Tıpkı yıllardır en yoksul kesimlere gerçek ve insanca yaşayacakları bir sosyal güvence sağlamak yerine, “iane” türü “yardımlar”la onları siyasi tabanı yapmaya yönelmesi gibi şimdi de bir mesleği bile olmayan geniş gençlik yığınlarına kendi iktidarını güvenli tek seçenek olarak sunarak onları, “Dindar gençlik nesilleri yetiştirme”nin “çekirdeği” olarak kullanmak istediği anlaşılmaktadır.

AKP VE HÜKÜMETİ AMAÇLARINA VARABİLİR Mİ? 

Peki AKP iktidarının bu oyunu söker mi?

Elbette AKP, imam hatipleri “arka bahçe” olarak kullanmaktadır. Ama, imam hatiplerin propaganda edildiği gibi bir eğitim vermediği ortaya çıktıkça, bu okullara ilginin azalması kaçınılmaz olacaktır. Bu yüzden de imam hatiplerin “Vasıfsız işçi yetiştirme” ve “AKP’nin siyasi ihtiyaçlarının dolgu maddesi” yapılma amacı deşifre oldukça imam hatip zorlamasının geri tepeceğini söylemek yanlış olmaz.

Eğer, laik ve bilimsel eğitim mücadelesi veren eğitimciler, öğrenciler, demokrasi güçleri, imam hatiplere yöneltilen öğrencileri de kazanacak bir çizgide hareket ederse, Erdoğan-AKP yönetiminin amacına varması kolay olmayacaktır. 

AKP’nin gençliğe en yaygın vaadi, “şehitlik” ve “gaziliğe”, şimdi “imam hatip diplomalı vasıfsız işçilik” eklenmiştir.

Kepez Milli Eğitim Müdürü, bu politikanın gereğini yapmıştır; giderek bütün milli eğitim müdürleri de açıkça ya da üstü örtülü aynı şeyi yapacaktır! 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...