21 Ağustos 2017 23:24

İçeride ve dışarıda ‘racon’ siyaseti

İçeride ve dışarıda ‘racon’ siyaseti

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cumhurbaşkanı Erdoğan, medya ve sosyal medyada, kendi adına konuşanları, yazanları azarladı.

Aylardır, yandaş medya ve sosyal medyada süren, “Reis şöyle diyor; böyle düşünüyor” gibi iddialar üstünden yandaşlarına ya da muhalif kesimlere  Cumhurbaşkanına atfedilen sözler ve amaçlar üstünden tehdit savrulmasına sessiz kalan Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün bu konudaki sessizliğini bozdu.

“Sosyal medya hesapları ve köşe yazıları üstünden başlatılan tartışmalarda, birilerinin şahsım adına racon kestiği, herkese ayar vermeye çalıştığı anlaşılıyor. Kimsenin racon kesmesine ihtiyacım yoktur. Eğer racon kesilecekse bu raconu bizzat kendim keserim. Böyle bilinmeli!” diyen Cumhurbaşkanının bu sözlerine ilk tepki de CHP’den geldi.

CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “Raconu mafya babaları keser. Devletin tepesinden racon kesilmez. Yeni Türkiye’de hukuk devletinden racon devletine geçiş tamamlandı. Racon keserek iş görenler bir gün kendilerine racon kesilmesine de hazır olmalı” diyerek Cumhurbaşkanının medyadaki tartışmaya müdahalesini değil ama, “racon kesme” ifadesini eleştirdi. Tezcan, Cumhurbaşkanının “racon kesme” ifadesinin tek başına bir söylem olmaktan öte bir politika tarzının yansıması olduğuna vurgu yaparak, Cumhurbaşkanının ifadesini, “Yeni Türkiye’de hukuk devletinden racon devletine geçiş tamamlandı” biçiminde tarif etti.

‘RACON KESME’NİN POLİTİKADA YERİ YOK

“Racon kesme”; kabadayıların, mafya ve benzeri suç örgütlerinin birbirleri karşısındaki statülerini bozması durumunda, “üstün taraf” tarafından konmuş “cezaları” ve “yaptırımları” belirleyen bir ifadedir.

Günlük dilde de “racon kesme”, “yasak”, “tehdit” ve “yaptırım” ifade etmek için kullanılır. Az çok siyasetin serbestçe yapıldığı ülkelerde, legal siyasette “racon kesme” ifadesinin kullanılmasının bir karşılığı yoktur. Çünkü siyasetin “normal koşullarda” yapıldığı bir ülkede, bir parti ya da siyasi odağın ötekine; “Şunları yap bunları yapma, yapma dediklerimi yaparsan sana şu cezayı keserim!...” deme hakkı yoktur.

Bu yüzden de Cumhurbaşkanının, Başbakanın “racon kesme” ifadesini kullanmaları, siyasete en azından lümpenliği sokmak anlamına geldiği için sorunlu bir davranıştır.  

Eğer Cumhurbaşkanı “racon kesme” ifadesini, sadece bir ifade olarak kullanmakla kalsa ya da sadece yandaş medya ve sosyal medyada çizmeyi aşan yandaşlarını hizaya çekmek için söylese, belki; “Cumhurbaşkanına ‘racon kesmek’ gibi lümpen ifadeler kullanması hiç yakışmıyor” diyen bir eleştiri ile tartışma geçiştirilebilirdi. Ancak ne yazık ki öyle değil!

RACON KESME’ POLİTİKADA ÜSLUP HALİNE GELDİ

Çünkü Türkiye’nin iç ve dış politikasında adıyla ifade edilmeden “racon kesme” uzunca bir zamandan beri ‘siyaset tarzı’ haline gelmiştir; getirmiştir!

Nitekim “racon kesme” ifadesini ilk Cumhurbaşkanı da kullanmadı. Cumhurbaşkanından bir gün önce de Başbakan Yıldırım “Almanya, AB benden sorulur diye racon kesiyor” diyerek, “racon kesme”yi siyaset içine sokmuştu.

Cumhurbaşkanı ise, “racon kesme”yi çok sevdiğini gösteren biçimde, AKP yandaşlarını azarlarken kullandı!

Örneğin; Cumhurbaşkanının ve onu izleyen AKP propagandasının HDP, CHP ve Kılıçdaroğlu başta olmak üzere muhalefete yönelik hitap tarzı; bir siyasi polemik, ülke yönetimi konusunda gerçekleri arayan bir tartışma değildir. Tersine bu ilişki uzun zamandan beri; “karalama”, “yasaklama”, “sınır çizme”, “casusluk”, “vatan hainliği”, “darbecilik”, “terörizmle iş birliği” gibi çok ağır suçlamalar; “Ezeceğiz”, “Hesap soracağız”a varan tehditlerle, “racon kesme” tarzında sürmektedir.

Bu tarz sadece iç politikanın hararetli tartışmalarında değil, daha serin kanlı olunması gelenek olmuş dış politikada da egemen tutum haline gelmiştir.

En son Almanya ile yapılan polemikte; Almanya’nın iktidar ve muhalefetinde yer alan başlıca partilerinin, bir çırpıda “Türkiye düşmanı” ilan edilmesi, Türkiye kökenli Alman vatandaşlarını bu partilere oy vermemeye çağırma, Almanya Dışişleri Bakanının, “Sen kimsin? Sen benim muhatabım olamazsın! Evlere şenlik bir zat!” gibi aşağılayan ifadelerle eleştirilmesi, açıkça bir “racon kesme” olarak gelişmiş bulunmaktadır.

RACON SİYASETİ, GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTÜYOR

Bu tutum içeride; iktidarla muhalefet partileri arasında olduğu kadar partilerin seçmenleri arasında da iç çatışmaları büyüten tehlikeli bir “kutuplaşma”ya iterken, dış politikada da Türkiye’yi yalnızlığa sürüklemiş, en “kadim dostlarıyla” çatışmalı hale getirmiştir.

Nitekim Almanya ile son günlerde büyüyen tartışma içinde, Alman politikacılar da çok sert açıklamalar yapmakta, Erdoğan ve yönetimine yönelik; “Basın özgürlüğünü ayaklar altına almak”, “Yargı bağımsızlığını tanımamak”, “Almanya seçimlerine müdahale etmek” gibi ağır suçlamalarda bulunmaktadırlar. Ama onlar, suçlamalarını politika ve diplomasinin imkanlarını, insan hakları, özgürlükler ve demokrasinin batılı normlarını savunma çizgisini gözeterek yapmaktadırlar.

Kuşkusuz ki; gerek iç politikada gerek dış politikada üslup, sonuçta içerikle bağlantılı olduğu ölçüde anlamlıdır.

Sorunun “İçerik olduğunu” sürekli tartışıyoruz. Ancak şu da bir gerçek ki, üslup çoğu zaman sorunları tartışmayı da engellemektedir. Türkiye’de bugün demokrasi mücadelesinin bir boyutu da; gerçeklerin, kara propaganda ve hamaset tarafından üstünün örtülmesidir.

Bu yüzdendir ki; politikada egemen bir tarza dönüşen “racon kesme” üslubuna karşı mücadele içerik mücadelesiyle birleşmediğinde gerçekleri açıklamak da kolay olmamaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...