23 Temmuz 2017 01:00

24 Temmuz, gerçeği yazan gazeteciliği savunma günü olsun!

24 Temmuz, gerçeği yazan gazeteciliği savunma günü olsun!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yarın 24 Temmuz! Bu yıla kadar 24 Temmuz’u “Sansürün kaldırılmasının yıl dönümü” ve “Gazeteciler Bayramı”(*) olarak biliyorduk.

Ama bu yıldan itibaren muhtemeldir ki, artık 24 Temmuz, düzenin sahipleri için bir “utanç günü” olarak da anılacak. 

Çünkü yarın, Türkiye’de “sansürün kaldırıldığı” ve “Gazeteciler Bayramı” ilan edilen bu günde; 12’si tutuklu 17 Cumhuriyet yazarı, çizeri, avukatı, gazetecisi, yöneticisi, mahkemeye çıkarılacak!

Böylece 24 Temmuz, “sansürün kaldırılması”nın üstünden 109 yıl geçtikten sonra, Türkiye’nin en eski, ülkede ve dünyada en itibarlı gazetelerinden birisi olan Cumhuriyet’in 17 mensubunun mahkeme önüne çıkarıldığı bir gün olarak da anılacak.

Cumhuriyet gazetesinin yarın mahkemeye çıkacak mensupları; Murat Sabuncu, Akın Atalay, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör 269, Ahmet Şık 211 gündür tutuklu. Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başka Orhan Erinç ile Cumhuriyet Yazarları Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya da bu davanın tutuksuz “sanıkları” olarak yarın mahkemeye çıkacaklar.

Elbette ki, bütün zorbalık düzenlerinde olduğu gibi, Cumhuriyet’in gazetecileri de “Gazetecilik yaptıkları için değil terör örgütlerine yardım” yalanıyla yargılanıyorlar.

ÜÇ TERÖR ÖRGÜTÜNE BİRDEN YARDIM YALANI!

Savcının iddiasına göre Cumhuriyet çalışanları; “FETÖ, DHKP-C ve PKK örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmuş”lar!

Yani bu Cumhuriyet mensupları, birbirinden tamamen ayrı amaçlarla kurulmuş, tamamen ayrı üç “terör örgütü”adına “faaliyette bulunmuş”lar!

İddianame ve davanın niteliğine ilişkin, İstanbul Adliyesinde “Adalet Nöbeti” katılımcılarından Avukat Kemal Aytaç, bu davanın “Talimat üzerine gerçekleştirilen siyasi bir operasyon” olduğunu belirtiyor. 

“Bu ülkede bu tür davalarda hiçbir hukuk normu gözetilmiyor. Bu dönem  hiçbir zaman olmadığı kadar fütursuzca, ahlaksızca bir iş yürütülüyor. Doğrudan insanlar yargılanmadan ‘terörist’ ilan ediliyor. Bunu da bu ülkenin en yetkili ağızları yapıyor. Şimdi insanlarımızın, gazetecilerin, hukukçuların hukuka sahip çıkma günüdür.” diyor Avukat Aytaç.

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 27. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek Cumhuriyet davasının ilk duruşması 24 Temmuz’da saat 10.30’da başlayacak ve 5 gün sürecek.

“Dışarıdaki gazeteciler” koordinasyonu ve Türkiye Gazeteciler Sendikası da (TGS) Cumhuriyet mensuplarıyla dayanışmak üzere bu davaya katılım çağrısı yaptılar.

24 TEMMUZ BİR MÜCADELE GÜNÜ!

Doğrusu bu ülkenin gazetecileri, resmen “sansürün kaldırılması”ndan sonra da gönül rahatlığı ne “sansürün kaldırılmasını” ne de “gazetecilerin özgürlüğü”nü ifade eden diğer sembolik günleri kutlayabildi. Tersine sansür, ama daha çok da otosansür bir “Demokles’in Kılıcı” gibi hep gazetecilerin omuzları üstünde sallandı; mahkemeler, cezaevleri gazetecilerin “ağırlandığı” mekanlar olmaktan hiç çıkmadı. Bu yüzden 24 Temmuz ve öteki “günleri” gerçekten gazetecilik yapan gazeteciler değil, hep “majestelerinin gazetecileri” pasta kesip eğlenerek kutladı! Gerçeğin peşindeki gazeteciler ise (Onların peşinde de polis ve savcılar vardı) 24 Temmuz’u bir gazeteci bayramı değil ama “Gerçek gazeteciliği savunma”nın günü, basın özgürlüğünü savunma günü olarak gördüler. 

Ama Türkiye’de hiçbir dönemde dergiler, gazeteler, TV’ler bu çapta bir kapatma ve el koymayla; gazeteciler ise sadece gerçekleri yazdıklarından dolayı bu ölçüde yaygın bir işten kovulmayla, haklarında davalar açılmasıyla, tutuklanma kampanyasıyla karşı karşıya kalmadı.

Cunta dönemlerinde bile basın özgürlüğü bu ölçüde yaygın ve çok yönlü olarak çiğnenmedi!

Bugün hâlâ 170’ten fazla gazeteci tutuklu ve binlercesi mahkemelerde yargılanmaktadır; on bine yakın gazeteci ise işsizliğe, açlığa mahkum edilmiştir!

Bu yüzdendir ki; bugün basın özgürlüğü mücadelesi, geçmişte olmadığı kadar öne çıkan bir mücadele olarak önümüzdedir. Cumhuriyet gibi Türkiye’nin en eski gazetesine yönelik “siyasi operasyon” yapılmakta ve bugün basının en önemli ve itibarlı yazarları çizerleri, “terör örgütleri adına faaliyet sürdürmek”le suçlanmaktadır!

- Gün, Cumhuriyet’in yargılanan çalışanlarıyla,

- Gün 170’ten fazla tutuklu gazeteciyle,

- Gün, yargılanan gerçeği yazdıkları için işlerinden atılan  gazetecilerle,

- Gün, bütün baskılara ve tehditlere karşın gerçeği yazmaya devam eden gazeteler ve gazetecilerle dayanışma,

- Ve gün basın özgürlüğünü savunma, baskı ve zulmün her biçimine karşı demokrasi ve özgürlükler mücadelesinde birleşme günüdür! 

(*)24 Temmuz ülkemizde, “Gazeteciler ve Basın Bayramı” ve “Basından sansürün kaldırılışının” yıl dönümü olarak biliniyor. 24 Temmuz 1908’de II. meşrutiyetin ilan edilmesi ve Abdülhamit tarafından kaldırılan 1876 Anayasası’nın yeniden yürürlüğe girmesinin ardından, 1876’da yine Abdülhamit II tarafından çıkarılmış olan “Sansür Kararnamesi” kaldırılmıştı. 1946’da Gazeteciler Cemiyeti kurulduğunda Falih Rıfkı Atay’ın önerisi ile 24 Temmuz “Basından Sansürün Kaldırılması ve Basın Bayramı” olarak ilan edildi. O tarihten beri de eğer koşullar bir kutlama için uygunsa kutlanıyor! 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...