18 Temmuz 2017 01:00

Hangi demokrasi için nöbet?!

Hangi demokrasi için nöbet?!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde 81 ilde “demokrasi nöbeti” tutulacağı ilan edilmişti. Adalet Yürüyüşü günlerinde sokak ve sokağa çıkma kötülenmesine, hatta terörle eşitlenmesine rağmen, sokaklara çıkılacak, meydanlar doldurulacaktı. Nitekim 15 Temmuz akşamı da sokaklara çıkılmış ve darbe öyle püskürtülebilmişti.

Onca tartışma ve suçlamanın ardından anlaşılmıştır ki, sokaklar masumdur, sokağa çıkmanın, yürüyüş ve gösteri yapmanın bir kötülüğü yok, ama halk için iyiliği vardır!

Ancak problem çözülmüş değildir. AKP ve başta C. Bşk. olmak üzere liderlerinin çağrısıyla sokağa çıkmak, gösteri ve yürüyüş yapmak kötü değildir, terörle bağlantısı yoktur. Ama AKP ile bağlantılı olmadan, hele muhalif olarak sokağa çıkılması hâlâ suç sayılmaktadır!

1 Mayıs’ta sokağa çıkmak, Taksim’de gösteri talebinde bulunmak bile yasaktır.

Grev yapmak yasaktır. Sadece 2017’de yasaklanan grev sayısı 5’tir. C. Bşk. patronlar toplantısında açık konuşmuştur: “Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL’den istifade izin vermiyoruz. Bunun için kullanıyoruz OHAL’i.”

Örneğin Almanlar C. Bşk. ve bakanlarına Almanya’da toplantı izni vermeyince demokrasi akla gelmekte, “düşünce özgürlüğü” ileri sürülüp “faşistlik” eleştirisi yapılmakta ve toplantı ve gösteri hakkı savunulmaktadır. Ama Türkiye’de AKP’li olmayan her kim toplantı ve gösteri yapmak isterse izin yok, yasak vardır. Gençler, kadınlar, işçiler, memurlar... tümünün en küçük hak talep etmek için toplantı ve gösteri yapmasına yasak getirilmekte, ısrar halinde Veli Saçılık örneğinde olduğu gibi, polis zehirli gaz, hatta plastik mermiyle müdahale etmektedir.

15 Temmuz’un yıl dönümünde sokakların tümü açılmış, tüm yürüyüşler serbest bırakılmıştır. Ancak, ilk kez sokağa çıkıp adalet arayışıyla Ankara’dan İstanbul’a yürüyen ana muhalefet partisi CHP’nin Lideri Kılıçdaroğlu’nun bile yürüme ve gösteri yapma hakkı karalanmış, müdahale edilmemesi lütuf ilan edilmiştir! Düşünülsün, parlamentonun ana muhalefetinin muhalefet etme ve yürüyüş düzenleme hakkı bile lütuf var sayılmaktadır! Aslında hak yok sayılmaktadır ve bellidir ki, bir adım sonrasında, az daha güçlenildiğinde yasaklanacaktır.

Şimdiden her fırsattan istifade, tüm muhaliflere olduğu kadar ana muhalefete ve liderine de yüklenilmektedir. 15 Temmuz törenlerinde C. Bşk’nın nutuklarına bakılsın, neredeyse darbecilerden çok Kılıçdaroğlu’yu suçlamıştır.

Basın özgürlüğü daha iyi durumda değildir. C. Bşk. “Cezaevlerinde gerçek manada gazeteci sıfatıyla iki kişi var” demekte ve örneğin Cumhuriyetçilerle Sözcü muhabirlerinden sadece ikisini gazeteci saymaktadır ki, toplam tutuklu gazeteci sayısı 170’i bulmaktadır. Gazetelerde yazabilmek, ekranlarda konuşabilmek, kesindir ki, aslanın ağzındadır; beğenilmeyenlerin tümü ekmeğinden edilmiştir.

Ekmeğinden edilenlerin toplam sayısı 100 binden fazladır. “FETÖ’cü” suçlamasıyla Cemaat ile mücadele etmiş binlerce işçi, memur, akademisyen işten çıkarılmıştır.

Bunların hangisinin demokrasi ve demokrasinin savunulmasıyla ilgisi vardır? Adaletsizliklerin hangisinin demokrasiyle ilgisi ileri sürülebilir?

Ancak 15 Temmuz törenlerinin adı “Demokrasi Nöbeti” takılmıştır!

Darbeye karşı sokaklar doldurularak tanklara karşı durulmasının demokrasi ile ilgisi tartışmasızdır. Halkın darbeye karşı tepkisi elbette demokratik içeriklidir. Ancak bu tepkiyi yönlendirerek “Allah’ın bir lütfu” olarak kullanan AKP, darbeyi ve darbeye karşı yöneltilmiş demokratik tepkiyi demokrasinin ezilmesi için fırsat bilmiştir. İlan edilen OHAL, adı üzerinde, demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanması içindir.

Türkiye zaten bir demokratik devrim sürecinden geçmemiş, devrimler hep “yukarıdan” ve üst tabaka devrimleri olarak gerçekleşmiştir. Bu nedenle, sadece parlamento değil, hak ve özgürlüklerin dayanakları güçsüzdür ve zırt-pırt darbeler olabilmiştir.

OHAL’le ise, zaten güdük olan demokrasinin sıfırlanmasına ve bir faşist diktatörlük inşasına girişilmiştir.

Sonuç, “Demokrasi Nöbeti” olarak başlatılan 15 Temmuz törenlerinin -milliyetçilik daha çok geçer akçe sayılarak- “Vatan Nöbeti” olarak bitirilmesi olmuştur!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...