23 Haziran 2017 01:00

Kitleler ve siyaset

Kitleler ve siyaset

Fotoğraf: Envato

Paylaş

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “adalet” yürüyüşü devam ederken, bu yürüyüş üzerine tartışmalarda devam ediyor. Erdoğan sorunların çözüm yeri parlamento olduğunu söylerken, Kılıçdaroğlu yürüyebiliyorsa bunun kendilerinin bir “lütfu” olduğunu da ekliyor! Saraylarda oturanların kitlelerin kendisinin kulu olduğunu varsayan sözlerdir bunlar. Ülkenin nereye doğru gitmekte olduğunun da kısa özetidir.

İşaret edilen Parlamento’nun şaibeli referandumda kabul edilen anayasa değişiklikleri ile zaten göstermelik karar mercii olma durumu da bütünüyle ortadan kaldırılmıştır. Açıkçası parlamento kitlelerin temel taleplerinin sürekli “komisyona havale” edildiği bir organdan, Saray’da kararlaştırılanların gerekirse yasallaştırılacağı bir organa doğru evrilme süreci yaşamaktadır.

Kitleler temel talepleri parlamento tarafından karşılanmadığı için greve çıkmakta, eylem yapmakta, yürüyüşlere çıkmaktadırlar. Son olarak Soma kurbanlarının yakınları adalet istemi ile yürüyüşe katılmıştı, DİSK üyeleri de taleplerini dile getirerek yürüyüşe katıldılar. Böylece adalet talebinin daha geniş taleplere doğru genişlemesi, demokrasi için mücadele istemi bir biçimde dile getirilmiş oldu.

Şu günlerde PETKİM işçileri çeşitli eylemlerle taleplerini dile getiriyorlar. Mevzi olarak direniş ve eyleme geçen iş yerlerinin sayısı ise sürekli değişiyor. İşçi ve emekçilerin taleplerini ve haklarını elde etmek için çeşitli eylem biçimlerine başvurmaları, demokrasi ve özgürlük talep eden kitlelerin çeşitli eylemlere yönelmesi politikanın, hak aramanın parlamenterizmin sınırlarına sığmadığının ve sığmayacağının açık kanıtı durumundadır. 

Kitleler politikaya kendi taleplerini savunmak için yönelmektedir ve bu yönelimin giderek gelişerek güçleneceğinin belirtileri ortaya çıkmaktadır. Adalet yürüyüşü kitlelerin duyarlılıklarını artırdığı, politik ilgiyi canlı tuttuğu, demokrasi mücadelesinin sorunlarının tartışılmasını gündeme getirdiği için önemlidir. Bu süreçler etkin olarak çalışmaya ve gelişmeye başladığında sonuçlarının nereye doğru uzanacağını bugünden öngörmek için kahin olmak gerekmez.İktidarın tedirgin olması boşuna değildir.

Demokrasi mücadelesinin temel ortak talepleri vardır ve bunlar birlikte hareket etmenin zeminini de oluşturmaktadır. Birlikte hareket edilecek ortak bir çatı olsa da olmasa da, bu hareket ortak bir zemin üzerinde yürümektedir. Ama emekçi kitleler için politika bundan ibaret değildir. Onlar iş için ekmek için de mücadele etmekte, demokrasi ve özgürlükler için mücadele katılmak bu kitlelerin kendi taleplerini daha güçlü savunabilmelerinin yolunu açmaktadır. Açıkçası onların yürüyüşü oldukça uzun soluklu olmak durumundadır.

Söz konusu olan CHP ve onun liderinin yürüyüşü olunca kaçınılmaz olarak çeşitli tartışmalar ve hatırlatmalarda gündeme gelmektedir. Kuşkusuz bunların ne engellenmesi, ne de bu tartışmalardan kaçınılması olanaklı değildir. Ama ortada ortak talepler varsa ve ülkenin nereye doğru sürüklenmekte olduğu konusunda genelde bugün için bir ortak anlayış oluşmaktaysa, tartışarak, konuşarak temel sorunlarda birlikte davranma kültürü de gelişmek zorundadır.

İşçi ve emekçi kitlelerin yolu uzundur. Bu yolun çeşitli etaplarında kısa menzillilerle birlikte yürümek onların işini zorlaştırmaz, kolaylaştırır. Çünkü yürümek zorunda oldukları yol kısa ve uzun vadeli hedefleri içermektedir.Kitlelerin bütün bu yaşananlardan öğrenmekte olduğunu görmek gerekiyor.Kimsenin kuşkusu olmasın onların iyi öğrendiklerini hayat bize gösterecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...