17 Haziran 2017 00:35

Herkesin ortak isteği: Adalet!

Herkesin ortak isteği: Adalet!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması sonrası Ankara Güvenpark’tan başlattığı “Adalet Yürüyüşü” devam ediyor.

CHP’nin adalet arayışını başlattığı saatlerde Berberoğlu’nun tutuklanmasına yapılan itiraz reddedildi. Böylece yargıdaki gazeteciliğe “müebbet hapis” tutumunun bir “heyet”e ait olmadığı, yargıya egemen zihniyetin tutumu olduğu da gözler önüne serildi.

Kılıçdaroğlu’nun E-5 üstünden sürdürdüğü yürüyüşe yol üstündeki il ve ilçelerde karşılamalar ve uğurlamalar yapılacak, isteyenler de yürüyüşe katılabilecek. Yürüyüşe, ilerici demokrat parti ve çevrelerin yanında toplumun değişik kesimlerinden desteğin genişleyerek süreceği anlaşılıyor. 
Enis Berberoğlu’ya gazetecilikten “müebbet hapis” cezası verilmesi ile Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüş, Avrupa başta olmak üzere dünyanın her yanında da, Mahatma Gandi’nin ünlü “Tuz Yürüyüşü”ne de benzetilerek ilgiyle karşılandı. Bu gelişmeyle birlikte, dış dünyada artık, “Türkiye”de basın özgürlüğü var, bağımsız yargı var!” diyen çevrelerin de geri çekileceği, Türkiye’deki yargı ve basın özgürlüğü tartışmasının uluslararası düzeyde de yeni bir safhaya taşınacağı anlaşılıyor.

ADALET İSTEMEYENLER DE VAR! 

CHP’nin “Adalet Yürüyüşü”, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP sözcüleri ile MHP Genel Başkanı Bahçeli (elbette yandaş basınının malum şahsiyetleri ve Aktroller) dışındaki her çevreden geniş destek buldu. Ama bu tepkiden hiç hoşlanmamış olanlar da var bu ülkede.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın yargıç bağımsızlığını tarif eden 138. maddesini hatırlatarak, ad vermese de Berberoğlu’ya verilen cezanın “yargının kararı” olduğunu, buna tepki göstererek “Adalet Yürüyüşü” başlatan Kılıçdaroğlu’nun Anayasa’ya aykırı davrandığını hatırlatarak eleştirdi. Ama Cumhurbaşkanı bunları söylerken, Anayasa’nın yargıçların bağımsızlığını tarif eden bu maddesini ne Cumhurbaşkanının, ne Adalet Bakanının, ne HSK’nin ne de öteki yetkililerin umursamadığını, her gün kürsülerden yargıçlara direktif verdiklerini unutmuş görünmektedir. 
Bahçeli ise Cumhurbaşkanından bile öne çıkarak, “Yürüyüşçüler nerede karşı karşıya gelir?” (Bahçeli, İstanbul’dan Ankara’ya karşı bir yürüyüş başlatabileceğini ima ediyor) diyerek CHP ve Kılıçdaroğlu’ya eleştirilerini tehdit düzeyine götürdü.

ADALET TALEBİ YAYILACAK

Cumhurbaşkanı, Bahçeli ve AKP propagandası ne derse desinler, öyle görünüyor ki, önümüzdeki günlerde, “adalet” talebinin daha yaygın bir biçimde dile getirileceği ve ülkenin her yanından “adalet çığlığı”nın yükseleceğini gösteren işaretler var. Çünkü; adaletsizlik ülkenin her metrekaresinde hissedilmektedir. Vicdanı olan her vatandaş;

- HDP eş başkanları dahil Kürt siyasetçilerin yargı eliyle legal siyasetin dışına itilmesi amaçlı girişimlerine,

- On binlerce (sayılarının 150 bini bulduğu belirtilen) akademisyenin ve kamu emekçisinin KHK’lerle meslekten ihraç edilmesine,

- Medyanın baskılanması ve gazetecilerin cezaevlerine atılmasına karşı çıkmakta, “Ankara’da dayısı olanların”, kayınpederleri güçlü olan “damatların” salıverilmesiyle arasındaki çelişkiden doğan adaletsizliği kabul edememektedir. 

Bu yüzden de son günlerde “adalet” talebinin;

- OHAL’in kaldırılması,

- KHK’lerin iptal edilmesi

- “Bağımsız yargı” talepleri etrafında “adalet” isteğinin bir çığlığa dönüşerek yayılması, kimse için bir sürpriz olmadı.

Tersine Enis Berberoğlu’nun şahsında medyaya ve tüm muhalif güçlere bir tehdit olarak “müebbet hapis” cezası verilmesi sadece “Bardağı taşıran son damla” olmuştur. 

‘CUMHURİYETÇİ AİLELERİN ADALET TALEBİ

Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü”nü başlattığı gün Cumhuriyet gazetesinin 12 tutuklu yazar, çizer ve yöneticisinin sorgusuz sualsiz tutuklulukları 229 güne dayanmıştı. Ve Anayasa Mahkemesi aylardır, tutuklu gazetecilerin başvurularını, görüşmemekte ısrar ediyordu.

Bu gelişmeler karşısında tutuklu gazetecilerin aileleri; önceki gün bir kahvaltıda gazetecilerle buluşarak isteklerini dile getirdiler. Onların da tek isteklerinin bir tek özeti vardı: Adalet!

“Cumhuriyet”çi gazetecilerin yakınları;

- “Damatlara” uygulanan tutuksuz yargılanma hakkının kendi yakınları için de uygulanmasını,

- Anayasa Mahkemesinin Cumhuriyet gazetesini yazar ve yöneticilerinin taleplerini gündeme alarak karar vermesini,

- Cezaevindekilerle ve avukatlarla yapılan görüşmelerin daha insani ve hukuka uygun koşullarda yapılmasını istiyorlardı: Onların da kısacası tek istekleri vardı: Adalet!

Yani “adalet” talebi; adaletin olmamasını kendi iktidarlarının var oluşlarının şartı gören bir avuç dışında ülkeni her yerinden yükselmektedir.

Son birkaç günlük gelişmeler, “adalet” talebinin ülkenin her yanına yayılarak, Erdoğan-AKP yönetiminin, yargıyı yürütmeye bağlayan tutumu etrafında yayılan adaletsizliğe karşı bir “halk barikatı” olarak yükseleceğini gösteren veriler sunmaktadır. Bu da ülkemizde demokrasi mücadelesi için son derece önemlidir.

 ‘DÜŞÜNCELERİNDEN DOLAYI TUTUKLU KİMSE YOK’MUŞ!
 
Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yanında Türkiye’de özgürlüklerin ayaklar altına alınmasına, adaletsizliklere dikkat çekilmektedir.  Önceki gün Cenevre’de toplanan Birleşmiş Milletlerin İnsan Hakları Oturumu’nda da gündemin merkezinde Türkiye vardı. Katılımcılar Türkiye’de basın özgürlüğü ve insan haklarının ayaklar altına alınmasına yönelik eleştiriler yöneltti.

Bu tartışmalar sırasında söz alan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) sözcüsü, “Türkiye’nin gazetecileri tutuklayan ülkeler arasında birinci sırada olduğu”nu söyledi. Uluslararası PEN sözcüsü de, “Türkiye’de çok sayıda basın kuruluşunun kapatıldığını, gazetecilerin tutuklandığını veya işten çıkarıldıklarını” söyledi. Ve bu tartışmalar yapıldığında henüz Enis Berberoğlu,“müebbet hapis” verilerek tutuklanmamıştı. 

Bu eleştirileri Türkiye’nin sözcüsü ise; “Türkiye’de düşüncelerinden dolayı tutuklu olan kimse yok” diyerek karşıladı. Herhalde herkes de bu açıklamayla “Türkiye’de tutuklu gazeteci, aydın, akademisyen, siyasetçi...olmadığına” ikna olmuştur!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...