16 Haziran 2017 00:15

Gazeteciliğe müebbet hapis: Tüm muhalif güçlere gözdağı!

Gazeteciliğe müebbet hapis: Tüm muhalif güçlere gözdağı!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

MİT TIR’ları davası” olarak bilinen davada  yargılanan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’ya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, müebbet hapis cezası verdi. İyi hal indirimi ile ceza 25 yıla indirildi! 

Böylece ülkemizde sadece gazetecilik yapan bir kişiye ilk kez müebbet hapis cezası verilmiş oldu. 

Her ne kadar Berberoğlu’ya verilen cezanın resmi suçlaması, “Devlet sırrını açıklamak”, “askeri casusluk” gibi gerekçelere dayandırılsa da bu tamamen cezayı “Kitaba uydurmak” içindir. Çünkü, söz konusu dava dosyasında ne “Askeri casusluk ne de devletin sırlarının açıklandığına dair kanıt vardır. 

TIR’LARDA SİLAH MI VARDI Kİ ‘DEVLET SIRRI’ OLUYOR?

Söz konusu olan, Suriye’deki cihatist örgütlere gönderildiği iddia edilen “yük”e dair belgelerdir. Ki, devlet bunların silah olmadığını, “insani yardım malzemesi” olduğunu söylemektedir. Bu bile kendi başına verilen kararı tümüyle dayanaksız bırakmaktadır. Çünkü; eğer TIR’larda silah değil “insani yardım malzemesi” varsa, bunun ne saklanması gerekir ne de bu bir “devlet sırrı”dır. Böylece “yükün silah” olduğunu iddia eden haber bir “yalan haber”e dönüşür. Çünkü zaten Türkiye Suriye’deki savaş mağdurlarına “insani yardım” yapmaktaydı. Yok eğer TIR’larda “askeri malzeme” varsa, bu devlet sırrından önce uluslararası bir suçtur ve Türkiye’yi uluslararası yargıya götürür! Ki, CHP’nin iddiası bu doğrultudadır. Ve Kılıçdaroğlu ile öteki CHP sözcüleri başından beri açıkça bunu söylemektedirler.

Berberoğlu’nun tutuklanmasından sonra CNN Türk’te “Ne Oluyor” programında sorulara yanıt veren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; “Neden korkuyor biliyor musunuz? Er geç yargılanacaktır. Yaptığı uluslararası bir suçtur. Müslüman Müslüman’ı kırsın diye silah gönderiyorsunuz.

-O TIR’dakiler insani yardım malzemesi ise neden korkuyorlar? İnsani yardım malzemesi devlet sırrı olmaz ki.

-Siz Türkiye’yi bir muz cumhuriyetine döndüremezsiniz” dedi. Yetkililer ise, TIR’larda silah olduğunu kabul etmiyorlar ama “devlet sırrı” olduğunu söylüyorlar!

TÜM MUHALİF GÜÇLERİ BİAT ETMEYE ZORLAMA HAMLESİ 

Berberoğlu’nun CHP milletvekili olması CHP’yi ayağa kaldırdı. Ve CHP sözcüleri Berberoğlu’ya verilen ceza ve tutuklanmasının, iktidarın “CHP’yi cezalandırmak, sindirmek amacıyla verildiğini” söylemektedir.

Gazeteciler de Berberoğlu’ya verilen “müebbet hapis”i ve tutuklanmasını, “Gerçeği söylemeye devam eden gazetecilere gözdağı vermek, medyayı tümüyle  susturma isteğinin ifadesi” olarak görmektedirler. Ki, aslında her iki görüş de doğrudur. Çünkü, Berberoğlu kamuoyunda tanınmış, duayen bir gazeteci ve CHP’nin de İstanbul milletvekilidir. Bu yüzden de hiç bir vicdanın kabul etmeyeceği bu ceza ve tutuklamayla, Enis Berberoğlu’nun şahsında Erdoğan-AKP yönetimi hem CHP’yi ve kendisine biat etmeyen tüm muhalif güçleri hem de gerçekleri söylemekte ısrar eden gazetecileri ve medyayı, mahkeme eliyle sindirmeyi ve biat ettirmeyi amaçlamış görünmektedir.

Enis Berberoğlu’ya verilen ağır ceza ve bir milletvekilinin “kaçma şüphesi”yle tutuklanarak iki kez cezalandırılmak istenmesi karşısında CHP Meclis Grubu, Meclisi terk ederek tepki verirken, CHP MYK’si da olağanüstü toplanarak;

-Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, Güvenpark’tan elinde sadece “Adalet” yazan bir pankartla  İstanbul’a yürümesi,

-CHP il örgütlerinin bütün kentlerde sokağı da kullanarak tepkilerini dile getirmesi doğrultusunda karar almıştır. 

Bu çağrı doğrultusunda CHP İstanbul İl Örgütü de Maçka Parkı’nda “demokrasi nöbeti çağrısı” yapmış bulunmaktadır. 

ORTAK BİR MÜCADELE ERTELENEMEZ BİR GÖREVDİR

CHP’nin yaptığı çağrının ve başlattığı eylemlerin yaygın bir destek bulması önemlidir. Ve bu çağrıların nasıl hayata geçirileceğini, Hükümetin bu eylemlere  karşı ne tutum alacağını da önümüzdeki süreçte göreceğiz. Ancak şu bir gerçek ki gelinen yerde artık lafla, laf düzeyinde “sert açıklamalarla” gidilecek bir yer yoktur. Eğer bir mahkeme, az çok adil bir mahkemede dava açılması bile skandal olacak bir haber için gazeteciye “müebbet hapis”  cezası verebiliyor, her duruşmaya gelen ve milletvekili de olan gazeteciyi “kaçma şüphesi”yle tutukluyorsa, burada söyleyecek bir söz kalmaz! Evet bu ülkede Meclisteki üçüncü büyük parti olan HDP’nin eş başkanları milletvekilleri tutuklanmıştır; milletvekilleri her gün gözaltına alınmaktadır ve HDP’nin yargı eliyle legal siyaset alanının dışına itilmesi için özel çaba harcanmaktadır. Ama bunlar, bir gazeteci milletvekiline haberden dolayı “müebbet hapis cezası” verilmesi ve anında (Hiç de zorunluluk olmadığı halde) tutuklanmasını “Bu ülkede olur böyle şeyler!” deme kapsamına sokmaz, sokmamalı da. Ve yine, Berberoğlu’ya verilen ceza elbette, “Dokunulmazlıkların kaldırılmasına CHP destek  vermeseydi, dokunulmazlıkları AKP-MHP koalisyonu kaldıramazdı” diyerek de mazur gösterilemez.

Tersine, Kürt gazetecileri, siyasetçileri, Türkiye’nin demokrasi güçlerini baskı altına alarak, gazetelerini, dergilerini, TV kanallarını kapatarak sindirme, biat ettirme politikası bugün CHP’yi de kapsam içine almıştır. Hem de “sert” bir biçimde!

CHP kendine yönelen saldırı karşısında tepkisini ifade etmek üzere yukarıdaki kararları almıştır. Ama açık ki, eğer bir mücadele stratejisi geliştirmek, bugün “tek parti tek adam rejimi”ne giden yolu tıkamak üzere tüm ilerici demokrat çevreleri, demokrasi güçlerini birleştirecek bir mücadele geliştirilemezse, bu tepkilerin günü kurtarmadan öte geçmeyeceği de apaçıktır. 

Bu yüzden de Berberoğlu şahsındaki cezalandırmanın tüm muhalif güçlere olduğunu görerek; tüm güçleri (Bu saldırıların hedefi olan ve demokratik bir Türkiye isteyen tüm kesimleri) ortak bir mücadele çizgisine doğru çekme girişimlerinin suni gerekçelerle ertelenemez olduğu görülmek durumundadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...