Gazeteciliğe müebbet hapis: Tüm muhalif güçlere gözdağı!
Fotoğraf: Envato
MİT TIR’ları davası” olarak bilinen davada yargılanan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’ya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, müebbet hapis cezası verdi. İyi hal indirimi ile ceza 25 yıla indirildi!
Böylece ülkemizde sadece gazetecilik yapan bir kişiye ilk kez müebbet hapis cezası verilmiş oldu.
Her ne kadar Berberoğlu’ya verilen cezanın resmi suçlaması, “Devlet sırrını açıklamak”, “askeri casusluk” gibi gerekçelere dayandırılsa da bu tamamen cezayı “Kitaba uydurmak” içindir. Çünkü, söz konusu dava dosyasında ne “Askeri casusluk ne de devletin sırlarının açıklandığına dair kanıt vardır.
TIR’LARDA SİLAH MI VARDI Kİ ‘DEVLET SIRRI’ OLUYOR?
Söz konusu olan, Suriye’deki cihatist örgütlere gönderildiği iddia edilen “yük”e dair belgelerdir. Ki, devlet bunların silah olmadığını, “insani yardım malzemesi” olduğunu söylemektedir. Bu bile kendi başına verilen kararı tümüyle dayanaksız bırakmaktadır. Çünkü; eğer TIR’larda silah değil “insani yardım malzemesi” varsa, bunun ne saklanması gerekir ne de bu bir “devlet sırrı”dır. Böylece “yükün silah” olduğunu iddia eden haber bir “yalan haber”e dönüşür. Çünkü zaten Türkiye Suriye’deki savaş mağdurlarına “insani yardım” yapmaktaydı. Yok eğer TIR’larda “askeri malzeme” varsa, bu devlet sırrından önce uluslararası bir suçtur ve Türkiye’yi uluslararası yargıya götürür! Ki, CHP’nin iddiası bu doğrultudadır. Ve Kılıçdaroğlu ile öteki CHP sözcüleri başından beri açıkça bunu söylemektedirler.
Berberoğlu’nun tutuklanmasından sonra CNN Türk’te “Ne Oluyor” programında sorulara yanıt veren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; “Neden korkuyor biliyor musunuz? Er geç yargılanacaktır. Yaptığı uluslararası bir suçtur. Müslüman Müslüman’ı kırsın diye silah gönderiyorsunuz.
-O TIR’dakiler insani yardım malzemesi ise neden korkuyorlar? İnsani yardım malzemesi devlet sırrı olmaz ki.
-Siz Türkiye’yi bir muz cumhuriyetine döndüremezsiniz” dedi. Yetkililer ise, TIR’larda silah olduğunu kabul etmiyorlar ama “devlet sırrı” olduğunu söylüyorlar!
TÜM MUHALİF GÜÇLERİ BİAT ETMEYE ZORLAMA HAMLESİ
Berberoğlu’nun CHP milletvekili olması CHP’yi ayağa kaldırdı. Ve CHP sözcüleri Berberoğlu’ya verilen ceza ve tutuklanmasının, iktidarın “CHP’yi cezalandırmak, sindirmek amacıyla verildiğini” söylemektedir.
Gazeteciler de Berberoğlu’ya verilen “müebbet hapis”i ve tutuklanmasını, “Gerçeği söylemeye devam eden gazetecilere gözdağı vermek, medyayı tümüyle susturma isteğinin ifadesi” olarak görmektedirler. Ki, aslında her iki görüş de doğrudur. Çünkü, Berberoğlu kamuoyunda tanınmış, duayen bir gazeteci ve CHP’nin de İstanbul milletvekilidir. Bu yüzden de hiç bir vicdanın kabul etmeyeceği bu ceza ve tutuklamayla, Enis Berberoğlu’nun şahsında Erdoğan-AKP yönetimi hem CHP’yi ve kendisine biat etmeyen tüm muhalif güçleri hem de gerçekleri söylemekte ısrar eden gazetecileri ve medyayı, mahkeme eliyle sindirmeyi ve biat ettirmeyi amaçlamış görünmektedir.
Enis Berberoğlu’ya verilen ağır ceza ve bir milletvekilinin “kaçma şüphesi”yle tutuklanarak iki kez cezalandırılmak istenmesi karşısında CHP Meclis Grubu, Meclisi terk ederek tepki verirken, CHP MYK’si da olağanüstü toplanarak;
-Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, Güvenpark’tan elinde sadece “Adalet” yazan bir pankartla İstanbul’a yürümesi,
-CHP il örgütlerinin bütün kentlerde sokağı da kullanarak tepkilerini dile getirmesi doğrultusunda karar almıştır.
Bu çağrı doğrultusunda CHP İstanbul İl Örgütü de Maçka Parkı’nda “demokrasi nöbeti çağrısı” yapmış bulunmaktadır.
ORTAK BİR MÜCADELE ERTELENEMEZ BİR GÖREVDİR
CHP’nin yaptığı çağrının ve başlattığı eylemlerin yaygın bir destek bulması önemlidir. Ve bu çağrıların nasıl hayata geçirileceğini, Hükümetin bu eylemlere karşı ne tutum alacağını da önümüzdeki süreçte göreceğiz. Ancak şu bir gerçek ki gelinen yerde artık lafla, laf düzeyinde “sert açıklamalarla” gidilecek bir yer yoktur. Eğer bir mahkeme, az çok adil bir mahkemede dava açılması bile skandal olacak bir haber için gazeteciye “müebbet hapis” cezası verebiliyor, her duruşmaya gelen ve milletvekili de olan gazeteciyi “kaçma şüphesi”yle tutukluyorsa, burada söyleyecek bir söz kalmaz! Evet bu ülkede Meclisteki üçüncü büyük parti olan HDP’nin eş başkanları milletvekilleri tutuklanmıştır; milletvekilleri her gün gözaltına alınmaktadır ve HDP’nin yargı eliyle legal siyaset alanının dışına itilmesi için özel çaba harcanmaktadır. Ama bunlar, bir gazeteci milletvekiline haberden dolayı “müebbet hapis cezası” verilmesi ve anında (Hiç de zorunluluk olmadığı halde) tutuklanmasını “Bu ülkede olur böyle şeyler!” deme kapsamına sokmaz, sokmamalı da. Ve yine, Berberoğlu’ya verilen ceza elbette, “Dokunulmazlıkların kaldırılmasına CHP destek vermeseydi, dokunulmazlıkları AKP-MHP koalisyonu kaldıramazdı” diyerek de mazur gösterilemez.
Tersine, Kürt gazetecileri, siyasetçileri, Türkiye’nin demokrasi güçlerini baskı altına alarak, gazetelerini, dergilerini, TV kanallarını kapatarak sindirme, biat ettirme politikası bugün CHP’yi de kapsam içine almıştır. Hem de “sert” bir biçimde!
CHP kendine yönelen saldırı karşısında tepkisini ifade etmek üzere yukarıdaki kararları almıştır. Ama açık ki, eğer bir mücadele stratejisi geliştirmek, bugün “tek parti tek adam rejimi”ne giden yolu tıkamak üzere tüm ilerici demokrat çevreleri, demokrasi güçlerini birleştirecek bir mücadele geliştirilemezse, bu tepkilerin günü kurtarmadan öte geçmeyeceği de apaçıktır.
Bu yüzden de Berberoğlu şahsındaki cezalandırmanın tüm muhalif güçlere olduğunu görerek; tüm güçleri (Bu saldırıların hedefi olan ve demokratik bir Türkiye isteyen tüm kesimleri) ortak bir mücadele çizgisine doğru çekme girişimlerinin suni gerekçelerle ertelenemez olduğu görülmek durumundadır.
- Özak Tekstil işçileri ve BİRTEK-SEN’in asıl suçu ne? 27 Mart 2024 05:05
- Seçime 1 hafta kala AKP ve Erdoğan emekçilerle karşı karşıya! 24 Mart 2024 05:20
- Yüz binler alanlardan seslendi: Barış istiyoruz ve biz buradayız! 21 Mart 2024 05:45
- Tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı’nda ‘seçimi götürmek’ için her yol mübahsa! 19 Mart 2024 12:00
- İçinde Gazze olan sorular bile yasaklanırken NATO’ya ve AB’ye selam ne anlama geliyor? 16 Mart 2024 05:05
- İşçi gazetesi, sınıflar mücadelesinin en ön cephesindedir 13 Mart 2024 05:15
- İktidar ‘İstanbul’u alma’, muhalefet yurttaşın ‘stratejik oy’ kullanması peşinde! 09 Mart 2024 05:15
- Partisini motive edemeyen Destici, sorununu ‘Ebu Bevval’ olmakla mı aşmaya çalışıyor? 17 Ocak 2024 04:11
- Tüm emek güçleri için ‘haydi mücadeleye’ dönemi! 14 Ocak 2024 04:55
- Erdoğan, Murat Kurum’u neden İBB’nin adayı yaptı? 10 Ocak 2024 05:00
- İş yerleri kaynıyor; mevsim kış ama havada ‘işçi baharı’ kokusu var! 07 Ocak 2024 04:58
- Lübnan ve İran’daki saldırılar İsrail-Filistin Savaşı’nda neye işaret ediyor? 05 Ocak 2024 04:57