25 Mayıs 2017 00:50

Açlık grevi

Açlık grevi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Açlık grevinin tarihi, Hıristiyanlık öncesi İrlanda’ya, doğuda milattan önce 6ncı yüzyıla, Antik Hindistan’a kadar uzanır.

Eski Roma’da, imparatorun dizi dibinde tüm nimetlerden yararlanacağına onun insanlık dışı uygulamalarını protesto etmek için açlık grevi yapan soylu senatörler, generaller vardı.   

“Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. Alkışlar önüne kansız elle çıkınız.” diyen Gandi Hindistan’ın İngiliz işgalini sona erdirmek ve bağımsızlığı kazanmak için 3 hafta açlık grevi yaptı.

Antik İrlanda’dan uzak doğuya kadar her yerde haksızlığa uğrayanlar haksızlık yapanı teşhir etmek, utandırmak için onların kapılarının önünde açlık grevi yaptılar.

Açlık grevi, haksızlığa uğrayan ve hakkını arayabileceği hiçbir yer kalmadığını gören insanların bedenleri ile yaptıkları bir protestoydu. 

Filistin topraklarını “Vaat edilmiş topraklar(?)” ilan edip işgal eden İsrail’in hapishanelerinde tutuklu binlerce Filistinli, yaşam koşullarının iyileştirilmesi, işkencelerin durması için açlık grevlerini 50 yıldır aralıklarla sürdürüyorlar. Abdülkadir Ebu el Fahm açlık grevinde canını veriyor. Sonra onlarcası bedenini feda ediyor insanlık için. Onları tutsak edenlerin, onlara işkence edenlerin adı bile yok tarihin en küçük sayfalarında. 2 bin Filistinli mahkum, tek kişilik hücrelere atılmalarına, insanlık dışı cezalara çarptırılmalarına rağmen, İsrail hapishanelerinde tutuklu 450si kadın ve çocuk, 7 bin tutuklunun hakları için açlık grevlerini sürdürüyorlar. Amaçları sadece yaşam koşullarının iyileştirilmesi değil tabi ki. Onlar bağımsız ve özgür Filistin için direniyorlar. Sloganları onur verici, “Haysiyet önemlidir. İşgalin zıddıdır.” 

Lale Oraloğlu’dur ilk açlık grevi yapan sanatçımız. Kendi adıyla kurduğu tiyatroda sahneye koyduğu “Kadınlar I-Ih Derse”, savaş isteyen erkekleri barışa zorlamak için seks yasağı uygulayan kadınları konu alan oyun müstehcen bulunmuş ve yasaklanmıştı. Oyunun yasaklanmasını isteyen 3 profesörün (?) (adları bu kez belli) raporuyla, “Seyredenlerin ar ve hayâ duygularını incitici mahiyette müstehcen görülen piyesin sahnelerine ait fotoğrafların suç delili olarak muhafaza altına alınması, eserin temsiliyle ilgili şahıslar hakkında da kovuşturmaya başlanması, tiyatro vitrinindeki fotoğrafların kaldırılması.” hükmüyle alınmıştı yasaklama kararı. Lale Oraloğlu 11 gün direnir ve yeni bir heyet “Oyun müstehcen değildir” kararı alır. 

İrlandalı köylü, Romalı general, Mahatma Gandhi, Lale Oraloğlu kazanmıştır. Filistinli kadınlar, çocuklar da kazanacaktır. 

Yarın gece yarısından sonra kalkıp, olmayan makarna ve üzüm hoşafıyla, olan pirzola, kadayıfla sahur yapacağız. Sonra sadece ertesi akşama kadar aç kalacağız. Bir gün, beş gün, kırk gün, yetmiş beş gün değil. Sadece 15 saat. Sonra iftar sofralarına koşacağız doyana kadar.

Bir de sorsak iki insana, iki öğretmene“Ne haksızlığa uğradınız, nasıl düzeltebiliriz?” diye, “Örgüt Üyesi” diye tutuklayacağımıza.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa