Yeni Manchesterler olmaması için...
Fotoğraf: Envato
Önceki gece İngiltere-Manchester’de, bir pop konseri sonrasında, konser salonunun çıkışında yaşanan iki patlamada, içinde çocukların da olduğu 22 kişi yaşamını yitirdi, 59 kişi de yaralandı.
Peki sonrası?
Sonrası; dehşet, acı, öfke, infial içinde gerçekten gözyaşı döken aileler, saldırıya ve arkasındaki güçlere karşı tepkiler...Ama aynı zamanda timsah gözyaşlı konuşmalar, “İngiltere hükümetine güçlü biçimde destek” demeçleri, protokol icabı başsağlığı dileklerine karışan, “Küresel tehdide karşı küresel mücadele” gibi boş “dayanışma” açıklamaları, “Güvenlik alarmının derecesini yükseltme” çağrıları...
Daha önce Paris’te, Berlin’de, Nice’de, İstanbul’da,...benzer patlamalarda ne söylenmişse birebir aynısı, dün sabahın erken saatlerinden sonra haber kanallarında yinelenmeye başladı. Eski asker ve emniyetçi “terör uzmanları”, kerameti kendinden menkul “strateji uzmanları”, basındaki tanımış kimi “terör takipçisi” medya mensupları ve siyaset erbabı, son yıllarda bin kere yineledikleri tezlerinin Manchester saldırısında da kanıtlandığını iddia ettiler... Hani ülkeyi onlar yönetiyor olsa, terörü şıp diye bitireceklermiş gibi!
BATAKLIK BÜYÜYOR, SİVRİ SİNEKLERE KARŞI ÖNLEM KONUŞULUYOR
Yok ABD önceden istihbarat vermiş de İngiliz istihbaratı bunu görmezden mi gelmiş; yok yeteri kadar önlem alınmış mı alınmamış mı; yok daha daha sıkı önlemler alınmalıymış!...
Bu genel değerlendirmelerden sonra “içeriye” dönülüyor; “Bir terör örgütüne karşı başka bir terör örgütüyle mücadele edilirse böyle olur” türünden bıyık altından gülümseyen ifadeler eşliğinde yorumlar yapılıyor.
Bu, bir “dejavu” durumu değil, tamamen gerçek; dün terör saldırıları karşısında söylenenlerin, açıklamaların, önerilerin birebir aynısı: Daha çok istihbarat ve istihbarat paylaşımı, daha çok polisiye önlem, özgürlüklerin daha çok kısıtlanmasını umursamama!..
Oysa; evet ortada yığınları, silahsız, savunmasız masum insanları hedef alan bir terör saldırısı vardır ama bu sadece bir sonuçtur. Bu yüzden de olup biteni “terör saldırısı”yla ve ona karşı önlemlerin alınıp alınmamasıyla, “teröre karşı mücadele”ye indirgeyerek açıklamak, dünyanın bugünkü gidişatı içinde herhalde, çıkarılabilecek sonuçların en aptalcasıdır!
Çünkü bu bataklığa su vermeye devam ederken, sivri sineklerden şikayet etmek ya da birer birer sivri sinekleri öldürerek; bataklığı zararsız hale getirmekle kıyaslanabilir bir şikayetlenme ve önlem almadır.
CİHATİZM GERİCİ GÜÇLER TARAFINDAN DESTEKLENİYOR
Çünkü bugün şikayet edilen terörün arkasında; emperyalist büyük ülkelerin başında olduğu dünya sistemi, onların dünyanın geri kalanını sınırsız biçimde yağmalayarak yarattığı haksızlık, adaletsizlik ve vahşi bir yağmacılıkla kendini ortaya koyan dünya düzeni vardır.
Ki bu düzen milyarlarca insanı, açlık, susuzluk, işsizlik, iç çatışmalar, iç savaşlar, bölgesel savaşlar, mezhep çatışmalarına eşlik eden yerli gericiliğin zulmü, geniş yığınların ata topraklarını terk etmeye zorlanması, büyük kitlesel göçler, yüz milyonlarca insanı gelecek güvencesizliğine iterken aynı zamanda onları, cehalet ve Orta Çağ değerleri üstünden terör örgütlerinin kucağına itmektedir.
Bugün Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Sudan, Somali... gibi İslam ülkelerinde yükselen cihatist terörist örgütler, İslam dünyasındaki, her ülkeden (İktidarda olan ya da olmayan) gerici-şeriatçı güçler tarafından da desteklenmekte, aynı zamanda bu örgütler, bölgede çıkar peşinde koşan emperyalistlerin ve gerici güçlerin birbiriyle mücadelesinin dayanakları olarak da “iş bulmakta”dır.
IŞİD, el Kaide bunların en yaygın olanlarıdır.
DAHA ADİL BİR DÜNYA DÜZENİ MÜCADELESİ
* Ülkelerdeki yer altı ve yer üstü kaynaklarının, bölge halklarının refahına, eğitimine, sağlığına, sosyal güvenliğine aktarılması ve işsizlik, yoksulluğu önleyecek bir bölüşüm... Ve bu kaynakların insanca yaşamanın önündeki sorunların çözülmesi için kullanıldığı,
* Halkların kendi kaderini tayin etmesinin önündeki engellerin kaldırıldığı,
* Demokrasi ve özgürlüklerin her yerde egemen olduğu,
* Emperyalist güçlerin bölgeye doğrudan ve iş birlikçilerinin yerel gericilikleri üstünden bölgeye müdahalelerine son verildiği bir dünya düzeni için adımlar atılmadan cihatist terörün kaynaklarının kurutulması beklenemezdir.
Tersine, bugünkü “terörle mücadele” çizgisiyle yeni Manchesterlerin önlenemeyeceği apaçıktır.
Evet, bu köşede yazılanlarda da “yeni bir şey” yok. Okuyucularımız, bunların daha önce de bu köşede ve gazetemizde de çeşitli vesilelerle yazıldığını biliyorlar.
Ama Manchester saldırısından sonra da gücü elinde bulunduran emperyalist güçlerin basındaki ve siyasetteki sözcülerinin, yıllardır yaptıkları gibi sorunu, “Teröre karşı mücadeleye ve bu mücadelenin gerektirdiği önlemlere indirgemeleri”, terörizmin, emperyalist dünya düzeninin çürümesinin, çökmesinin bir “uru” olduğunun üstünü örtme çabaları sürdükçe, elbette biz de gerçekleri yeniden yeniden ifade etmeye devam edeceğiz.
Çünkü, yeni Manchesterlerin olmamasının da tek gerçekçi yolu, cihatist terörizme karşı mücadelenin, sistemin savunulup güçlendirilmesinin dayanağı değil, gerçekten yeni bir dünya düzeni için mücadelenin parçası olmasıdır.
- Özak Tekstil işçileri ve BİRTEK-SEN’in asıl suçu ne? 27 Mart 2024 05:05
- Seçime 1 hafta kala AKP ve Erdoğan emekçilerle karşı karşıya! 24 Mart 2024 05:20
- Yüz binler alanlardan seslendi: Barış istiyoruz ve biz buradayız! 21 Mart 2024 05:45
- Tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı’nda ‘seçimi götürmek’ için her yol mübahsa! 19 Mart 2024 12:00
- İçinde Gazze olan sorular bile yasaklanırken NATO’ya ve AB’ye selam ne anlama geliyor? 16 Mart 2024 05:05
- İşçi gazetesi, sınıflar mücadelesinin en ön cephesindedir 13 Mart 2024 05:15
- İktidar ‘İstanbul’u alma’, muhalefet yurttaşın ‘stratejik oy’ kullanması peşinde! 09 Mart 2024 05:15
- Partisini motive edemeyen Destici, sorununu ‘Ebu Bevval’ olmakla mı aşmaya çalışıyor? 17 Ocak 2024 04:11
- Tüm emek güçleri için ‘haydi mücadeleye’ dönemi! 14 Ocak 2024 04:55
- Erdoğan, Murat Kurum’u neden İBB’nin adayı yaptı? 10 Ocak 2024 05:00
- İş yerleri kaynıyor; mevsim kış ama havada ‘işçi baharı’ kokusu var! 07 Ocak 2024 04:58
- Lübnan ve İran’daki saldırılar İsrail-Filistin Savaşı’nda neye işaret ediyor? 05 Ocak 2024 04:57