18 Mayıs 2017 01:00

Direniş ve yeni insani geleceğin kurucu gücü

Direniş ve yeni insani geleceğin kurucu gücü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Makalemizin ilk bölümünde, sonuçları geniş halk kitleleri ve onların ileri kesimleri üzerinde de bir biçimde etkili olan toplumsal çözülüş, bozuşma ve çürümenin kapitalist üretim sistemi ve toplum biçimlenmesiyle dolaysızca bağına işaret ederek, yeni insani geleceğin kurucu gücünün de aynı zamanda bu toplumun bağrında filizlendiğini belirtmiştik. 

Şimdiye kadarki toplum tarihinin gösterdiği, sömürü ve baskıya dayanan her toplumun, onu sürdürmekte çıkarları olan sınıf ve güçlerin engelleyici barikatları ne olursa olsun, eninde sonunda çökmeye mahkum bulunduğudur. Köleci ve feodal toplumlar yıkıldılar ve yerine kapitalizm “geldi.” Kapitalizm, sömürüye dayanan üretim tarzı ve toplum biçiminin en yetkin, en gelişmiş ve en üst biçimini oluşturmasıyla, tüm diğerlerinin akıbetini gösteren bir ayna olmakla kalmaz. Kendi yokoluşunun da aynasıdır. Emekgücü sömürüsüne dayanan bu üretim tarzı ve toplum biçimi, üretim araçlarının kapitalistlerin özel mülkiyetinde olması ve özel mülkiyete dayanması nedeniyle, her kapitalisti diğerinin rakibi ve yok edicisi durumuna iter. Sisteme ruhunu veren kârdır ve her kapitalist için daha fazla kâr, ancak onun pazarda diğerlerinden daha fazla pay alması, daha geniş sahalarda faaliyet yürütmesiyle mümkündür. Bu da onları birbirlerinin rakibi yapar ve her tür entrika, yolsuzluk, satınalma, ve hatta sonu büyük çatışma ve savaşlara varan çıkar dalaşına iter. Hakim ilişki biçiminin belirlediği bu temel anlayış ve düşünüş tarzı tüm topluma bin türlü araç ve yöntemle “şırınga edilir.” Yani, “insanı insanın kurdu” haline getiren, çelişki ve çatışmaları doğuran, toplumsal ilişkilerde çürüme ve bozulmanın bin türlüsünü; işsizliği, yoksulluğu, açlığı, çatışma ve savaşları üreten doğrudan doğruya bu kapitalist üretim tarzı ve onun tarafından belirlenen ilişki biçimleridir.

Peki, hiç de insani olmayan, ve yıkıcı-çürütücü-kıyıcı sonuçlarını hergün yaşamakta olduğumuz bu üretim tarzı ve toplum biçimlenmesi, insanın toplumsal yaşamını sürdürmesi için şart mıdır? Hayır değil, ve aksine, toplumun azınlığını oluşturan küçük bir kapitalistler grubunun işçiler başta olmak üzere on milyonlarca emekçi ve ezilen üzerinde hegemonya kurmasına dayanan bu sistemin son bulması, istisnasız tüm insanların, genel olarak insan soyunun yararınadır. Sömüren ve sömürülenin olmayacağı; bütün üretim araçlarının tüm toplumun mülkiyetine geçirileceği ve kolektif üretimin yaratacağı zenginliğin tüm toplumun gereksinmelerine hasredileceği bir üretim tarzı ve toplum örgütlenmesi herkesin yararına olacaktır. Böylece, bugün olduğu üzere daha çok şeye sahip olmak için başkalarını baskı altına almak ya da daha çok sömürmek için yeni biçimler ardında koşmak ve çeşitli hile ve entrikalara başvurma “ihtiyacı”da ortadan kalkacaktır. 

Bu mümkündür. Rusya‘da (Eski Sovyetler Birliği) gerçekleştirildi. Burjuvazi ve Çarlık yenilgiye uğratılarak üretim araçlarının kolektif kullanımı ve üretimin tüm halkın ihtiyaçları için yeniden örgütlenmesi sağlandı. İşsizlik ortadan kaldırıldı. Üretim, bunalımın tüm dünyayı kasıp kavurduğu yıllarda birkaç kat artırıldı. Bunu işçi sınıfının öncülüğünde kent-kır emekçileri gerçekleştirdiler. Dünyanın tüm burjuva devletleri onu yıkmak için işbirliği içinde çalıştılar ve sonuçta yenilgiye uğrattılar. Ama bu, yeniden gerçekleştirilemezliği göstermiyor. Aksine günümüzde-100 yıl sonra bugün- işçi sınıfı ve emekçilerin bu mücadeleye girişmeleri için koşullar çok daha olgunlaşmıştır.

Sömürü ve baskıya dayanan kapitalizm, çıkar farklılıkları üzerinden yol açtığı çelişki ve çatışmalarla kendisinin sonunu getirecek güçleri de sürekli olarak üretmek zorundadır. Her küçük ve lokal işçi mücadelesinden, baskı altındaki çeşitli toplum kesimlerinden insan gruplarının tepki ve protestolarına, yeninin üzerinde kendini varedeceği toplumsal zemin güçlenmeye devam ediyor. Diriliş ve yeninin kuruluşu ve onun güçleri bu toplumun kendi bünyesinden, işçi sınıfı ve ezilenlerin hareketiyle ve kendi kurtuluşlarının bilinciyle ortaya çıkışlarıyla filiz verip büyümektedir. Burjuva sınıf sultası eninde sonunda sona erdirilecektir. Bugünden önemli olan, bunun bilincinde olarak mücadele edenlerin, burjuva ideolojik saldırının her türüne, bozuşturucu, güvensizleştirici, çürütücü burjuva etki ve saldırıya karşı kararlıca durmalarıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...