Yaşam hakkı ihlalleri ve kaybedilenler
Fotoğraf: Envato
İHD, 1995 yılında 17-25 Mayıs tarihlerini kayıplar haftası ilan etmişti. Ayrıca, ikinci kez “Kayıplar bulunsun” kampanyası düzenlemişti. İlk kampanya 18 Aralık 1992 tarihinde başlatılmıştı (bk. ihd.org.tr, basın açıklamaları, 18 aralık 1992 tarihli açıklama).
Demek ki bu ilk kampanyanın üzerinden 25 yıl geçmiş…
Hâlâ kayıplar sorunu aşılamamış bir sorun olarak duruyor. Kayıp yakınlarının ve İHD ve insan hakları savunucularının mücadelesi de sürüyor.
Geçen ay başında, Arjantinli anneannelerin 1976 yılında askeri cuntanın gözaltı kamplarında doğmuş ve annelerinden koparılmış bebeklerden 121.sini bulduğu haberi vardı.
Nasıl sevindim anlatamam. Çünkü ben o kaybedilmiş bebeklerden birisini-kardeşini- arayan bir insan hakları savunucusu kadını Arjantin’de tanımıştım.
Okuyucularımız anımsayacaklardır. Bu köşede, “Geçmişle Yüzleşmede Arjantin Deneyimi” başlıklı 6 ve 13 Ekim 2011 tarihlerinde iki yazım yayımlanmıştı. O yazıda Plaza De Mayo Anneanneleri Derneğine (Abuelas de Plaza de Mayo) gittiğimizi ve derneğin genel sekreterinin annesi kampta doğum yapan ve kardeşini arayan bir kadın olduğunu da yazmıştım. Demek ki, dünyanın başka coğrafyalarında da benzer türden mücadeleler veriliyor. İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) çeşitli hak kategorilerinde yargı pratiğinin ne olduğunu ve ihlal kararları sonrasında hükümetin ne tür önlemler aldığını izlemektedir.
Buna “AİHM Kararlarının Uygulanmasının İzlenmesi” diyoruz. Bu çalışmanın beyni Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ve Feray Salman arkadaşlarımız.
Kayıplar haftası vesilesiyle kısaca İHOP tarafından yayımlanmış iki karar incelemesinden bahsetmek istiyorum. İlki “Yaşam Hakkı İhlali: Benzer ve diğerleri (12 Kasım 2013, başvuru no: 23502/06) kararı, diğeri “Zorla Kaybetme: Meryem Çelik ve diğerleri” (16 Nisan 2013, başvuru no:3598/03) kararı.
“Benzer ve diğerleri” kararı, biliyorsunuz Tahir Elçi’nin takip ettiği bir davaydı. Konusu da 26 Mart 1994 günü Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin savaş uçakları tarafından bombalanması ve 38 kişinin (Bu 38 kişiden 7’si kundaktaki bebeklerdir) yaşamını yitirmesidir. O tarihlerde güvenlik bürokrasisi Başbakan Tansu Çiller’e “PKK’nin uçakları bombaladı” diye demeç verdirmişti. Devlet kurumları da “O tarihlerde uçak uçmadı” diye hakikate aykırı bilgi vermişlerdi. Ancak daha sonra sivil havacılık müdürlüğü kayıtları o tarihlerdeki uçuşları gösteriyordu. Bu sivil yerleşim alanının bombalanmasını analiz ederken AİHM Türkiye’nin imza ve onay verdiği 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerinin ortak 3. maddesini de uygulanacak hukuk bağlamında (ilgili uluslararası belgeler) yer veriyor.
“Benzer ve diğerleri” davası hakkında izleme raporu hazırlayan Kerem Altıparmak, çok Sevgili Tahir Elçi ve Feray Salman imzasını taşıyan çalışmada, kararın Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin izlemesinde, prosedür olarak “nitelikli izleme” altında olduğu ve “Erdoğan ve diğerleri grubu” içinde izlendiği, bu grupta “Güvenlik güçlerinin eylemleri ve bu eylemlerin etkili bir biçimde soruşturulmaması” başlığı altında yeniden gruplandırma yapıldığı ve nitelikli izlemeye tabi tutulduğu yazılır. Erdoğan ve diğerleri dava grubunda, polis ve diğer güvenlik güçlerinin operasyonları yer alıyor. Grup içinde beş davada kaybedilme ve beş davada da
güvenlik güçlerinin insanları öldürmeleriyle ilgili davalar yer almaktadır.
“Meryem Çelik ve diğerleri “ davası da 1994 yılında Hakkari Şemdinli Ormancık mezrasında gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 13 kişinin zorla kaybedilmesi davasıdır. AİHM hem yaşam hakkı (m.2) hem işkence yasağı (m.3), hem de kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı (m.5) bakımından ihlal kararı vermiştir.
Bu kararlarla ilgili hükümetin mevzuatında ciddi hiçbir düzenleme yapmadığı, güvenlik kuvvetlerinin eğitiminde, denetlenmesinde ve pratiğinde kayda değer hiçbir gelişmenin olmadığı gözlenmektedir.
Zorla kaybedilme ve cezasızlığa karşı, yaşam hakkının ve insan onurunun korunması için, kayıp yakınlarının ve insan hakları savunucularının mücadelesi sürüyor.
- Sonrası... 22 Haziran 2023 04:20
- İnsan hakları standartları ve değişim 15 Haziran 2023 04:10
- İnsan haklarının korunması sorunu 08 Haziran 2023 04:21
- Yeni bir güne uyanabilmek: Yaşamak! 01 Haziran 2023 04:21
- AYM kararlarına uyum ve uygulama sorunu 25 Mayıs 2023 04:22
- PKK ve ETA'nın savaşı ve aileler 18 Mayıs 2023 04:19
- Yeşil Sol Parti Çankaya'dan: Sekiz paragrafta atılacak devrimci adımlar 11 Mayıs 2023 04:41
- AİHM kararlarına uyum göstermek 04 Mayıs 2023 04:19
- Hukukun üstünlüğü ve demokrasiye saygı ihtiyacı 27 Nisan 2023 04:21
- Devletin savaş harcamaları üzerine 20 Nisan 2023 04:18
- Cumartesi Annelerinin toplanma özgürlüğü, polis ve Anayasa Mahkemesi 13 Nisan 2023 04:01
- Yeni dönem mi? 06 Nisan 2023 04:21