16 Mayıs 2017 01:00

İstihdam değil fırsatçılık var!

İstihdam değil fırsatçılık var!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, TOBB Ekonomi Şurası’nda istihdam seferberliği başlattığı şubat ayına ilişkin, merakla beklenen işsizlik rakamları açıklandı. Buna göre şubat döneminde işsizlik oranı yüzde 12.6. 
Ocak ayında yüzde 13 seviyesindeydi.
Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik oranı, şubat döneminde yüzde 12.6 olarak açıklanınca, dün ekonomi haberlerinde şu tezler öne sürüldü: İşsizlik geriledi. İstihdam seferberliği sonuç verdi vs. 
Oysa ocak ayındaki yüzde 13’lük düzeyine göre gerilemiş gözükse de gerçek hiç de öyle değil! 
Ne işsizlik azaldı... 
Ne de istihdam seferberliği bahsedilen olumlu sonuçları verdi. 
Şöyle ki...   
Önce düşmüş gözüken oranlara bakalım. 
2016 yılı ocak ayında işsizlik oranı yüzde 11.1 düzeyindeydi. Şubat ayında ise 10.9 seviyesine gerilemişti.
Yani 2016’da ocak ayından şubat ayına gidilirken işsizlik (Hiçbir seferberlik başlatılmadan) oransal olarak azalmıştı. 
Bu yıl da ocakta yüzde 13 olan işlik şubat ayında 12.6’ya düştü. Hiçbir şey yapılmasaydı da düşecekti.  
Peki bu bir düşüş müdür?
Kesinlikle hayır.

676 BİN YENİ İŞSİZ

İşsizlik geçen yılın şubat ayına göre bu yıl yüzde 1.7 puanlık bir artış gösterdi. Bunun sonucu olarak işsizler ordusuna bir yılda 676 bin kişi daha eklendi. Böylece resmi rakamlara göre işsiz sayısı 3 milyon 900 bin kişi oldu. 
Öte yandan Türkiye ekonomisi bir yıl da 500 bin kişiye istihdam sağladı. Fakat iş arayan sayısı 1 milyon 176 bin kişiydi. Doğal olarak işsiz sayısı arttı.   
Ülke ekonomisi yüzde 3’lük büyümesiyle ortalama 500 bin kişiye istihdam sağlıyor zaten. Yine öyle olmuş. 
Lakin 500 bin kişinin 160 bini tarım sektöründe. Oldukça tartışmalı. Zira tarım sektörü milli ekonomiye katkısının çok çok üzerinde bir istihdam yaratıyor zaten. 
Sanayideki istihdam ise 25 bin kişi azalmış.  
Sanayiinin istihdamdaki payı yüzde 20’inin altında. Sürekli geriliyor. 
Bu da gösteriyor ki... İstihdam seferberliğinden önce iktidarın inşaat, rant, ucuz emek eksenli ekonomik anlayışının değişmesine ihtiyaç var. 

TEŞVİKLERE RAĞMEN İSTİHDAM ARTMIYOR

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 6 şubattaki, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi Şurası’nda tüm Türkiye’de istihdam seferberliği başlatıldığını duyurarak şöyle demişti: “Bu seferberlikle işsizliği gümbür gümbür çökerteceğiz.”
İstatistik Kurumu’nun verileri gösterdi ki... 
Hükümet tarafından “istihdam seferberliği” adı altında yürütülen ve işsizlik sigortasından büyük kaynakların aktarıldığı kampanyanın henüz kayda değer bir etki yaratmadı. 
İki ayda  istihdam 287 bin arttı. Ancak bu istihdam artışı SGK verileri tarafından desteklenmiyor. 
Ayrıca büyük bölümü tarım ve sosyal hizmetlerde istihdam edilmiş gözüküyor.
Tarımda 121 bin kişi... 
İnsan sağlığı ve sosyal hizmetler alanında 93 bin kişi... 
Bu alanda yaşanan istihdam artışı büyük ölçüde evde engelli bakım hizmeti ve toplum yararına çalışmaya dayanıyor.
Buna karşılık imalat sanayiinde 29 bin, madencilikte 11 bin ve inşaat sektöründe 42 bin kişilik istihdamda azalma yaşandı. 
Hani nerede seferberlik dedirtecek cinsten?

ESKİYİ AT TEŞVİKLİ İŞÇİYİ AL

İstihdam seferberliliğinin bazı açılardan olumsuz sonuçlar doğurduğu bile söylenebilir. Eski işçilerin atılıp yerine teşvikli işçi alınması gibi. 
3 milyon 900 bin işsizin 3 milyon 80 bini bir yıldan az süredir işsiz. 1-2 aydır işsiz olanların  sayısı 1 milyon 382 bin. 
Bunların bir  kısmının teşvikten yararlanabilmek adına patronları tarafından işsiz bırakılanlar olduğu rahatlıkla söylenebilir. 
Fırsatçılık sadece teşvikli işçi alımıyla sınırlı değil.   
Kayıt dışı çalışma oranındaki artış teşvik almayan patronların da işsizliği başka türlü fırsata çevirdiğinin göstergesi. 
Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0.7 puan artarak yüzde 32.8 olarak gerçekleşti.
Patron bunları yaparken hükümet de OHAL’i fırsata çevirdi. 
100 binlerce kamu emekçisini işinden etti. Bunun doğal bir sonucu olarak da kamu istihdamı yüzde 1.2 oranında azaldı.
Kamu istihdamı 3 milyon 900 binlerden, 3 milyon 560 bine geriledi.
“İşte bu yüzden istihdam değil fırsatçılık var” lafı çok daha gerçekçi duruyor. 

GENÇLER VE EĞİTİMLİLER İŞSİZ 

GENÇ işsizliği yakıcı bir sorun olarak durduğu yerde duruyor. Yüzde 23.3’lük genç işsizlik (15-25 yaş arası) oranı gösteriyor ki her 4 gençten biri işsiz.
Gençler arasındaki bir diğer sorun ise ‘aylak’ gençlik meselesi.
Yani işte, ne eğitimde, ne askerde olmayan, iş aramadığı için işsiz sayılmayan bu yüzden ‘aylak’ diye tanımladığımız gençlerin oranı da yüzde 23.9. 
Yani her 4 gençten biri de bu durumda.  
Ülkenin gençliğinin hali bu.
Bir diğer sosyal yara ise...
Eğitimli işsizliğindeki artış.
Okur yazar olmayanlar hariç tüm eğitimlilerde işsizlik oranı arttı. 
En yüksek artış, üniversiteli ve meslek liseli eğitimlilerde. 
Meslek veya teknik lise eğitimlilerde işsizlik oranı 10.7’den yüzde 30’luk artışla 13.4’e çıktı.
Üniversitelilerdeki işsizlik oranı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.9’dan yüzde 12.7’ye yükseldi. 
Bu rakamlar gösteriyor ki... 
Ne gençler kendi geleceklerine güvenle bakabiliyor ne de bu ülkenin geleceğine güvenle bakmak mümkün.

GERÇEK İŞSİZ SAYISI 7 MİLYON!

DİSK-AR’ın raporuna göre işsizlik hız kesmiyor. 
Yoğun istihdam teşviklerine ve “istihdam seferberliği” adı altında yürütülen kampanyaya rağmen 2017 Şubat ayı itibariyle işsizlik oranlarında artış sürüyor. 
Umudu olmadığı için iş aramayan, geçici çalışanlar dahil edilerek hesaplanan gerçek işsizlik Şubat 2017’de 546 bin artarak 6 milyon 983 bine yükseldi.
Gerçek işsizlik oranı da yüzde 20,9 olarak gerçekleşti.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...