10 Mayıs 2017 00:38

Hayır cephesinin geleceği

Hayır cephesinin geleceği

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Gazete ve televizyonlar her gün öyle manşetlerle yayın yapıyor ki, bu gündeme yetişmek ve gündem üzerine yoğunlaşmak mümkün olmuyor.

CHP’deki bir iki konuşmanın CHP bölünüyormuş gibi gösterilmesi, bir türlü bitmek bilmeyen “terör” operasyonları, Atatürk’e edilen hakaretler, Aziz Yıldırım skandalları, futbolda hakemlerin maçların sonuçlarını değiştirdiği ve iktidarın spora müdahale ettiği tartışmaları vb. 

Elbette bu konular da ve bunlar gibi binlerce konu her gün tartışılabilir ama nasıl gazetelerin bir manşeti, sürmanşeti, birinci sayfa haberi olduğu gibi toplumsal gelişmelerin gündemleri de, halkın bugün, yakın ve uzak geleceğine ilişkin önemli değişiklikler getiren gelişmeler, politikalar vb.  gündemde daha öncelikli yer almalıdır. Örneğin, değiştirilen siyasi sistem, hak ve özgürlüklerin her gün azar azar kısıtlanması ve 35 sene öncesine 12 Eylül Diktatörlüğü günlerine dönüşümüz. Hapishanelerin tıklım tıklım dolu olması, 163 gazetecinin tutuklu olması, sendikaların çalışanların yüzde onunu bile örgütleyememesi, eğitim ve adalet sisteminin çökmesi, enflasyon ve işsizliğin her geçen gün artması… Say sayabildiğin kadar. Esas gündemler; bunlar gündemdeki gerçek yerini alabiliyor mu? Siyasi mücadelenin en önemli yönlerinden biri de gerçek gündemleri tespit ederek, halkın gündemi yapabilme becerisi ve bu asıl gündemler konusunda çözümler üretebilmektir.

Bu nedenle, “Hayır Cephesi”nin, ya da ona cephe denemeyecekse, “hayır” tarafındaki önemli siyasi örgütlerin ortak medya organları oluşturmaları ya da mevcut medya organlarını ortak kullanmaları gereklidir. Böylece, ortaklaşabildikleri gündemleri kamuoyuna taşıma, gündem oluşturma, gündemdeki sorunlar üzerine çözümleri tartışabilme olanağı ortaya çıkacaktır.  Bir de en acil, en önemli sorunlar ve talepler konusunda ortaklaşılırsa 16 Nisan öncesinin güçlü siyasi hareketi tekrar ortaya çıkmaya başlayacaktır. 

Varsın CHP’de Baykal ya da Sağlar konuşsun. Tek adam diktatörlüğüne gidişin, Suriye’de çılgınca maceralara kalkışmanın, yüzde yirmi beşlere yaklaşmış işsizliğin, yüzde 13’lere yaklaşmış enflasyonun yanında bunun ne kadar önemi vardır? “Hayırcı”ların gündemi Baykal ve CHP’nin iç işleri mi olmalıdır?

Demokrasi İçin Birlik Hareketi bir açıklama yaptı, güzel şeyler de söyledi ama yukarıda sözünü ettiğim hayhuy içinde geniş kesimlere ulaşmayan sözler bir süre sonra unutuldu.

Şimdi Demirtaş’ın bir barış ve demokrasi programı ya da önerisi açıklaması bekleniyor. Dilerim bu açıklama da DİB gibi sahte gündemlerin gürültüsünde boğuntuya getirilmez. Yeni bir tartışma başlatır ve 16 Nisan öncesi biraz da kendiliğinden oluşan birlik daha güçlü, daha örgütlü bir şekilde ortak hedefe yönelir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...