30 Nisan 2017 01:00

Vodvil meselesi

Vodvil meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

Senin de bildiğin gibi, her sene 23 Nisan münasebetiyle çocuk yaştaki kimi öğrenciler sözde “cumhurbaşkanı” veya “başbakan”, “ vali” ya da “kaymakam” rolünde koltuklarına kurulup, ardından da kendi yaşıtlarının daha önceden ezberleyip, çoğunlukla da unutup kekeleyerek aktardıkları “bayat” sorulara ciddi ciddi verdikleri cevapların değişmez “kakafoni”‘sini, her yıl olduğu gibi bu yıl da aynı minvalde izledik!

Yıllardan beri neredeyse milimi milimine tekrarlanıp duran, kelimenin tam anlamıyla vıcık vıcık bir nevi “vodvil”i andıran bu “senaryo”lar eşliğinde körpecik beyinlere sözüm ona  aşılanmaya çalışılan bu “demokrasi” oyununu, onların yanı sıra oturdukları koltuklardan arada bir ciddiyetle, çoğunlukla da kahkahayla izleyen bu “muhterem zevat”ın içinde bulundukları bu hal ve ahvalleri nedense özüme hayli komik gelir!

Üstlendikleri “rol” gereği sözde Bakanlar Kurulunu oluşturan bir grup çocuğa bu “oyun”u oynatan, onları sanki birer “kukla”, kendilerini de “kuklacıbaşı” zanneden bu kerli ferli siyaset erbabının bu baptaki yaklaşımlarını ezelden beri kendi payıma hep gülünç buldum, bulurum!

“İstikbalimizin teminatı” gençlerimiz ve yarınlarımızın umudu olan ilkokul çağındaki çocuklarımıza; samimiyetten yoksun, dahası da “pedagoji”den zerre kadar nasibini almamış böylesine yapay bir “milli eğitim” sisteminin gölgesine “çarnaçar” sığınıp, buna, belki de “kerhen” öncülük eden kimi eğitmenlerimizin de, bu gibi benzer vesile-lerle bu siyaset erbabıyla el ele verip bu vodvile eşlik etmeleri de, işin utanç verici bir başka boyutu!

Siyaset sahnesinin girdaplarına bata çıka, buralarda debelene debelene hesapça edindikleri bilumum deneyimlerini toplumun refah ve güveni için asla esirgemeyeceklerini her fırsatta dillendirip, üstelik bu konuda her platformda yemin billah ederken, diğer yandan da halkın huzurunda ettikleri bu yeminlerin üstüne taslar dolusu “milli içki”miz diye son zamanlarda tescillenen buz gibi “ayran”ları lıkır lıkır içen bu “siyaset bezirganları”mızın maalesef bini bir para!

Nitekim daha geçenlerde “referandum” adı altında durduk yere milletin burnuna dayattıkları “Türk Tipi Başkanlık” adı altında ne idüğü henüz belli olmayan “ucube” bir sistemi alayla valayla pazarlayıp, akabinde de göklere çıkarttıkları bu “yeni anayasa” formatıyla ortalarda sergiledikleri kıran kırana mücadele ve onun sanki mütemmim cüzü niteliğindeki hakaretlerle, iftira, yalan dolanlarla birbirlerini “vatan haini, bölücü, terörist” sıfatlarıyla yıkayıp yağlamayı hüner belleyip, böylece halkımızı amiyane de-yimiyle eşekten düşen karpuz misali ortasından ikiye bölmeyi başarabilen anlı şanlı “vatan evlatları” sanki kendileri değilmişçesine, 23 Nisan’da çoluk çocuğa kendi koltuklarını sözde teslim edip, dolayısıyla demokrasi dersleri vermeye kalkışmalarına acaba ne buyrulur?

İstisnaların kaideleri bozmadığı şu kırtıpil alemde, Ali’nin külahını Veli’ye giydirirken, aynı zamanda da her fıırsatta birbirlerinin ümüğünü sıkmak için ellerinden gelen her türlü katakullilere başvurup, saman altından yürüttükleri bulanık sularda semirip nemalanmayı kendi yaşamlarının olmazsa olmaz düsturuna dönüştüren, bunu da “siyaset sanatı” olarak değerlendiren bu madrabazlar tayfasının, Misakımızın milli sınırları dahilindeki bolluk ve bereketine hamdolsun; tırnakları taşa değmesin Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...