29 Nisan 2017 01:00

Kapitalizmi kapitalist mantıkla irdelemek

Kapitalizmi kapitalist mantıkla irdelemek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bugünlerde pek moda olan yaklaşım, dünyanın günümüz koşullarında faşizme sürüklenmesinin geçmişteki pembe dönemle karşılaştırılmasıdır. İki farklı dönem olarak gösterilen bu yaklaşım, bana göre tam kafa karıştırıcı ve sistemi geri plana çekerek, amaçtan bağımsız olarak, meşrulaştırma yöntemidir. Çünkü, geçmişin sosyal demokrat dönemi de günümüzün faşist kapitalist dönemi de farklı sistemler değil, faşist sistemin, farklı nesnel koşullara kendi iradesi ile ve kendi çıkarı doğrultusunda uyum sağladığı farklı görüntülerdir. Komünizmin yükselişte olduğu ve kapitalist alanlarda da emekçilerin şiddetli mücadele dönemlerinde sermayenin emek üzerindeki baskıyı gevşetmesi sistemin korunması ve devamı açısından gerekli idi. Sosyal demokrasi politikalarıyla sermaye bu gerekliliği yerine getirdi. Kaldı ki, sosyal demokrasi politikaları piyasalardaki genişletici etki nedeniyle sermayenin önünü açıcı işlev de görmekte idi. Dolayısıyla, sosyal demokrasi ile sistemin nitelik değiştirerek gevşediği ya da yumuşadığı gibi savlar ileri sürmek sistemin özündeki faşizmi perdelemekten öte bir işleve sahip değildir. 

Günümüzde yükselen ve sağ faşizm olarak anılan dönem de yine aynı sistemin, kapitalizmin, uygun zaman ve zeminde özüne dönmesinden başka bir şey değildir. Zira günümüzde artık komünizm korkusu kalmadığı gibi, etkin mücadele edebilecek güçlü ve örgütlü emek gücü de söz konusu değildir. Kaldı ki, günümüzde sermaye piyasa ihtiyacını kısmen kredi ve finansal işlemlerle kısmen de küreselleşme politikaları ile tüm yerküreye yayılarak karşılayabilmektedir. Dolayısıyla, sermayenin artık sosyal demokrasi dönemlerinde olduğu gibi vergi yüküne katlanarak sistemin bekasını sağlamaya ve piyasaları genişletmeye gereksinimi kalmamıştır. Bugün sermaye kredi müessesi ile piyasaları genişletmekle kalmamakta, üstelik de kredi karşılığında sağladığı faiz geliri ile bir de finansal kazanç sağlayabilmektedir. Görülüyor ki, ne sosyal demokrat politikalar sistemin değiştiğini ve olumlu olduğunu, ne de günümüzün faşist baskı dönemi sistemin hainleştiğini gösterir. Tüm böylesi değişimler, belki yarınlarda da karşılaşabileceğimiz yeni farklı genişlemeler ya da daha daralmalar da sermayenin yer ve mekana göre kendi çıkarı doğrultusunda ve fevkalade dikkatlice ve hesabi olarak attığı adımlardır. Bu görüntülere aldanmak, sistemin yaşam süresini uzatmaktan başka bir işe yaramaz.

Günümüzde yaşanan faşizmi de benzer şekilde değerlendirmek gerekir. Şöyle ki, sermaye çıkarını koruma dürtüsü olan faşizm, meşruiyetini ezdiği sınıflarda oluşturacağı algılama ile sağlayacağından, bu sınıfları okşayabilen ve zaman zaman popülizme savrulabilen siyasi politikalara dayanmak zorunluluğu hisseder. Bu nedenle de, sermaye kesimi kısmen siyasi söylemle kısmen de bazı hizmetlerle ezilen sınıflara, siyasi taban oluşturmaya yeterli düzeyde önem atfetmeye yönelebilir. Zannedilir mi ki, Trump ya da Putin ya da aklımıza gelebilecek herhangi bir faşizan diktatör emekçi yandaşıdır? Herhalde böyle bir sava Trump da, Putin de ve diğerleri de bıyık altı güler geçer. Faşizmin emekçilere sunduğu böylesi göstermelik ve tamamıyla oy tabanı oluşturmaya yönelik politikalara emekçiler ve tüm halk kanmadan, buradan emek mücadelesine kanal açma yolunun açılması politikalarının zorlanması yoluna gidilmesi gerekir. 

Devlet politikalarının irdelenmesinde, hangilerinin geçici, hangilerinin samimi ve kalıcı olduğunun anlaşılması ancak araştırmacının “taraf” olması ile ilgilidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...