23 Nisan 2017 00:55

Yampiri anayasa meselesi

Yampiri anayasa meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

Aylardan beri süregelen hayli yoğun bir “gürültü kirliliği” eşliğinde hesapça yeni bir anayasa metnini halkımızın takdirine sunmak için “referandum” ya da namıdiğeriyle “halk oylaması”yla yatıp kalktıktan sonra nihayet dananın kuyruğunu kopardık!

Öncelikle misakımızın milli sınırları dahilindeki vatandaşlarımızın yanı sıra, ayrıca yaban elleri, yabancı diyarları aş, iş, ekmek peşinde koşuşturmak için ta fi tarihinden itibaren mesken tutmuş “gurbetçi” vatandaşlarımızın sandıklara yansıyan “milli irade”lerinin, “evet” veya “hayır”dan yana mı tecelli edeceğini “gavur icadı” televizyon ekranlarının karşısına geçip, bir yandan çekirdek çitleyip veya demli çaylarımızı yudumlayıp, bu işin “final”inin nereye varıp nasıl noktalanacağını da sabahın körüne kadar heyecanla izleyip durduk!

“Kantarın topuzu”nun “evet”e doğru dümen kırdığını gören kimi vatandaşlarımız, hani deyim yerindeyse dereyi görmeden paçayı sıvayıp dolayısıyla ellerindeki bayraklarla sokaklara dökülüp ya da tıklım tıkış doluştukları münibüslerin camlarından salkım saçak dışarı sarkarak, vart vart vart klakson çalarak ülkeyi bir nevi panayır yerine dönüştürürken, keza aynı şekilde kantarın topuzunun veya terazinin ibresinin “hayır”dan yana evrildiğini gören kimi yurttaşlarımız da aynı havalarla çalıp çığırıp meydanlarda arzı endam ettiler.

Ancak hesapça düşman çatlatacak düzeyde yeni bir anayasa tekerlemesiyle yola çıkıp, ardından da işin boyutunu kıran kırana bir seçim atmosferine dönüştürüp, dahası da kimileri çoktan “öte taraf”ı boylamış, kimileri siyaset denen bu “çukur”dan elini eteğini tümüyle çekmiş bilumum devletlularımızın mazide kalan kirli çamaşırlarını güya fora edip, akabinde de bu basit, bu “kaknem” yaklaşımla halkın duygularını sömürmeye yönelik belagatlı laflarla, şiirlerle meydanlarda parsa toplamayı hüner bellerken, aynı zamanda da hiç de “adil”, zerre kadar “etik” olmayan koşullarda, hele hele üstüne üstlük bir de tıpkı çift hörgüçlü deve kamburundan farksız OHAL ve KHK’lerin gölgesinde devlet hazinesinin “evet”ten yana sebilullah oluk oluk akıtıldığı bir ortamda, “Bir Gece Ansızın Gelebilirim” şarkısını andırırcasına birdenbire peydahlanan bu “Türk Tipi Başkanlık” hevesinin tatara titiri makamında öttürülen borazanının, ilerdeki günlerde “hayırlara vesile” olup olmayacağını veya tam aksine birilerinin kursaklarında düğümlenip düğümlenmeyeceğini, kahve fallarından “üç vakte kadar” birlikte izleyip göreceğiz!

Anayasa değişikliğinin tüm vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üreten “çağdaş”maddelerle donatılıp, “demokratik” yollarla tedavüle sokulması gerekirken, işin bu önemli faslını bir tarafa dehleyip, bunun yerine işin boyutunun “partilerarası meydan muharebesi”ne dönüştürülmesi, bu ülkede yaşayan bilumum vatandaşlarımızın aşına, işine ne denli katkı sunabileceğini de belki yarın, belki de yarından da yakın bir zaman diliminde hep beraber yaşayacağız.

Halkımızın neredeyse bir “gıdım” fazlasıyla veya bir “tık”lık eksiğiyle yarı yarıya sandıklara yansıttığı oyların hilesiz, hurdasız sayılıp zapturapt altına alınmasının “bekçibaşı”lığını sözde üstlenen, keza haktan, hukuktan yana asla şaşmayacak kertede adil terazisiyle milletin bu baptaki “irade”sini koruyup kollamakla yükümlü olan YSK’nin, dillere destan bu “şaibeli” kararının “kambur”uyla bugün-yarın alayla valayla devreye girecek bir anayasanın, ülkemizin hepsi de birbirinden çetrefil sürüyle meselelerine, kalıcı bir çözüm üretebilir mi, bunu “akil” insanların ferasetine bırakırken, diğer taraftan da “atı alan Üsküdar’ı geçti” teranesiyle tüm bu yolsuzlukları görmezlikten gelip, oldubittiye getirip, ardından da üstünü bir an önce ört-meye çalışan böylesine “yampiri” bir zihniyetin hüküm sürdüğü diyarlarda “anayasa” dediğin ne ki, evir çevir koy sepete Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...