21 Nisan 2017 00:15

At, Üsküdar ve durum?

At, Üsküdar ve durum?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Atı alan Üsküdar’ı geçti diyor. Daha önce de, darbe girişimi sonrasında MİT başkanı ve GKB’nin sorumlulukları kendisine hatırlatıldığında dere geçilirken at değiştirilmez demişti. Dolayısıyla at olarak neyi gördüğü konusunda yeterli bilgiye sahibiz. Peki bu referandumun atı kimdi? Referandumun önünü açanın, evet diyenin Bahçeli olduğunu tüm ülke biliyor. Referandum sonrasında Bahçeli’nin liderliğinin bittiği artık kabul ediliyor. Yani at artık yok. Ama bu süreçte attan geriye kalanlara binmeye devam edecek. Ya Üsküdar? Geçilecek bir Üsküdar kalmadı. At Üsküdar’ı geçemeden boğazın sularına gömüldü.

Referandumun sonuçlarının şaibeli olduğu, meşru olmadığı ciddi biçimde tartışılıyor. Bu tartışma ve tepkiler giderek yaygınlaşacaktır. Bunun ötesinde referandum sonuçları halk hareketinin önüne yeni bir yolun açıldığını açık seçik ortaya koydu. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir’in olduğu büyük şehirlerin verdiği mesaj, ülkenin tek adam, tek parti diktatörlüğünü kabul etmeyeceğini, demokrasi, laiklik, hak ve özgürlükler konusunda ciddi bir kitlesel sahiplenme ve mücadelenin ortaya çıkacağını gösteriyor. Bu referandumun ortaya çıkardığı en önemli sonucun bu olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Açıkça görülüyor ki, dipte bir kazan fokurduyor. Elbette bunun açık bir dalga haline ne zaman geleceğini bilemeyiz. Sahtekarlıklara gösterilen ilk tepkiler, 1 Mayıs’a yaklaşıldığı şu günlerde özellikle önemli. 1 Mayıs sokaklara taşan bir güne dönüşebilir. İktidarın borazanı medyanın kitleleri açıktan tehdit eden yayınları, onların halkın biriken öfkesinin nerelere varabileceğini az çok kestirdiklerini ortaya koyuyor. Ama referandum sürecinde halkın diri güçleri temmuz günlerinin ruh halinden sıyrıldı ve artık mücadeleye daha güçlü ve artan bir moralle sarılacak.

Bu arada bazı gerici taş kafaların faturayı Kürtlere çıkarma çabası ise inanılır gibi değil. Kürt halkı tüm baskı, terör ve yıldırma kampanyasına, sandıklarda yapılan hilelere karşı tek adama da, diktatörlüğe de çok güçlü bir hayır dedi. Kılı kırk yarıp evet lehine sonuçlar çıkarmaya çalışanlar 24 milyon hayır oyunun içinde 5 milyondan fazla Kürt oyu olduğunu nasıl görmezlikten geliyorlar? Kürt halkının ve mücadelesinin ülkenin demokrasi ve özgürlükler mücadelesinde vazgeçilemeyecek bir yeri olduğunu bu referandumun sonuçları bir kez daha net bir şekilde ortaya koydu.

Bu referandum süreci ve sonuçları üzeri örtülmemesi gereken bir sonucu daha gösterdi. AKP, MHP gibi partilerin tabanında yer alan emekçi halk kitleleri ile diyaloğu koruma, onları kazanmak için çaba göstermek son derece önemlidir. Önümüzdeki dönem hükümetin ve sermayenin saldırılarının daha da artacağı, ekonomik ve sosyal hakların gasplarının yoğunlaşacağı bir dönem olacak. Bunu da dikkate aldığımızda, o tabanda belirtileri ortaya çıkan çözülmenin hızlanacağını öngörmek yanlış olmayacaktır. Bu kitleyi kazanmak için azami çabanın sarf edilmesi kendiliğinden anlaşılabilir.

Özellikle kadınlardaki ve gençlerdeki hoşnutsuzluğun derinleşmekte olduğu görülmektedir. Gençlerin gelecek umutları bu iktidar tarafından bütünüyle söndürüldü. Kadınlar sosyal yaşamın dışına itilmeyi, kendilerine karşı işlenen cinayetleri, şiddeti, emeklerinin aşırı sömürülmesini, çocuklarının, ailelerinin geleceğini tehlikede görmeyi istemiyorlar. Kısacası ülke bu baharda daha farklı bir uyanışın içine giriyor, yeni dallar filizleniyor, tomurcuklar açıyor. Tek adam, tek parti diktasının hazırlığını yapanlar ülkeyi böyle yönetemeyeceklerini görecekler.    
    

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...