20 Nisan 2017 00:13

1 Mayıs'ı adına layık kutlamak için çalışmaya!

1 Mayıs'ı adına layık kutlamak için çalışmaya!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye’de son yıllarda olağan olan, daha nisan ayının başından itibaren 1 Mayıs için hazırlıklara başlamak olmuştu. Ama bu yıl 16 Nisan referandumu, 1 Mayıs için çalışmayı büyük ölçüde gündemden düşürdü. Bu yüzden gazetemizde de 1 Mayıs çalışmaları ancak son birkaç gündür öne çıkmaya başladı.

Şimdi, 1 Mayıs çalışmaları için önümüzde sadece 10 gün kaldı.

Elbette ki sendikalar sınıfın sendikaları olarak davransa, 10 gün de az zaman değil. Ama öyle görünmektedir ki, 1 Mayıs’ın adına layık kutlanması için, ne yazık ki her zaman olduğu gibi, bu 10 gün içinde de asıl görev, sınıftan yana mücadeleci sendikacılara, işletmelerdeki ileri işçilere, kamu emekçilerine düşmektedir. Nitekim henüz sendika merkezlerinde bir kıpırdanma yokken; İzmir’de Türk-İş, KESK, ve DİSK’e bağlı sendika şubelerinin, yanlarına TMMOB’nin yerel örgütlerini de alarak 1 Mayıs’ı İzmir’de ortak kutlayacaklarını açıklamaları önemli olmuştur. Bu davranışları ile İzmirli sendikacılar, İstanbul ve öteki kentlerdeki sendikacılar için de örnek olacak bir girişim yapmışlardır.

2017 1 MAYISI’NA GİDERKEN DURUM VAZİYET

İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ın anlam ve önemine uygun kutlanması her yıl elbette çok önemlidir, öyle de olmuştur. Ama bu yıl Türkiye’nin içinden geçtiği koşullar; 1 Mayıs’ın işletmelerde; emekçi semtlerinde, kentlerin alanlarında ve caddelerinde, her yerde, her alanda, “Her yer 1 Mayıs alanı” şiarına uygun olarak kutlanması çok daha önem kazanmış bulunmaktadır. Bunun için de 1 Mayıs’ı bir şov günü olarak gören çevrelerin girişimlerine prim vermeyen bir tutum takınılması, “alan” ve “tek merkezde kutlama” tartışmalarına fırsat verilmeden konunun sınıfın gündemine sokulması son 10 günün iyi değerlendirilmesi bakımından önemlidir.

2017 1 Mayısı’na giderken, işçiler arasındaki tartışmalarda, pankart ve sloganların belirlenmesinde önemli olan gelişmeleri şöyle sıralayabiliriz:

1 Mayıs’a OHAL altında, “tek parti, tek adam rejimi” için pervasız girişimlerin yapıldığı koşullarda gidiyoruz: Türkiye’nin işçi sınıfı ve halkları 1 Mayıs’a, OHAL koşullarında, “tek parti tek, adam rejimi” için son adımların atılacağı, çok önemli yasal düzenlemelerin yapılacağı bir dönemin başında bulunduğu koşullarda gitmektedir. Bu da; işçi sınıfının içeride ve dışarıda savaş politikalarına, OHAL ve ”tek adam rejimi”ne karşı özgürlükler ve demokrasi talepleri etrafında bir çalışmayı, 1 Mayıs alanlarında bu taleplerin ifade edilmesini önemli kılmaktadır. 

1 Mayıs’ın enternasyonal özelliği ayrıca önem kazandı: İşçiler, emekçiler arasında Kürt sorununun çözümünü istemek, son yıllarda olmadığı kadar geriletilmiş, sınıfı bölmenin en önemli dayanağı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Öte yandan da şoven milliyetçi odakların Suriyeli mültecilerin, Türkiye’de işçi olarak çalışmak zorunda kalmasına yönelik ırkçı, milliyetçi propagandayı artırarak, “Sınır ötesi harekatlarda bizim çocuklarımız ölürken, Suriyeli gençler burada keyif çatıyor”a kadar götürmüşlerdir. Bunlar da işçi sınıfı enternasyonalizmi konusunu sınıf içinde tartışmaya açmanın önemini olağanüstü artırmıştır. 1 Mayıs bu tartışmaların olumlu biçimde sürdürülmesi açısından en uygun zemindir.

Sömürüye ve savaşa karşı mücadele günü: İşçi sınıfının sınıfsız, sömürüsüz ve barış içinde bir insanlık dünyasının değerlerinin sembolleştiği bir gün olan 1 Mayıs, elbette bu değerlerin bayraklaştırılıp haykırıldığı bir gün olarak kutlandığı ölçüde 1 Mayıs’ın ruhuna uygun davranılmış olur. Çünkü 1 Mayıs’ın Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olmasının arkasında bu değerler vardır.
Sınıfın başlıca taleplerini öne çıktığı bir mücadele günü: 

- 2017 yılı, metal işkolunda MESS’le yapılacak büyük TİS’in yılı olması yanında 300 bin kamu işçisinin, cam işçilerinin, petrokimya işçilerinin de TİS yılıdır.

- 3 milyon kamu emekçisi bu yıl ağustos ayında hükümetle sözleşme görüşmesine oturacaktır.

- Hükümet, işçilerin kıdem tazminatlarını fona bağlayarak fiiliyatta tasfiye etmenin yanında kamu emekçilerinin de iş güvencesini bu yıl içinde kaldıracağını açıkça ilan etmiştir. Bu çerçevede işçilerin taşeron çalışmanın yasaklanması talebi karşısında Hükümet yetkilileri, “esnek çalışma” uygulamalarıyla tüm işçileri taşeron işçilerin çalışma koşullarına mahkum edeceğini her vesileyle ifade etmektedir.

- Yoksulluk ve enflasyon hızla artarken, işsizlik de yüzde 13’e dayanmıştır. Patronlar ve hükümet, kendi ekonomik politikalarının ağır faturasını, ayrıca “referandum rüşvetleri”nin faturasını da, işçilere ve kamu emekçilerine yıkmaya hazırlanmaktadır. TİS’leri de bunun için kullanacaklardır. Bu yüzden 2017 TİS’leri çok ciddi mücadelelere gebedir. Dolayısıyla 2017 1 Mayısı; sınıfın ortak taleplerinin yanı sıra ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine ilişkin talepler için ortak mücadeleye çağıran slogan ve pankartların öne çıktığı bir 1 Mayıs olmalıdır. 

1 MAYIS İÇİN GÖREV BAŞINA!

Bütün bunlar göstermektedir ki, işçiler ve kamu emekçileri için 2017 1 Mayısı, bundan önceki yıllara göre enternasyonalizm ve barış içinde bir dünya, sınıfın birlik ve mücadelesinin genel talepleri yanında çok yakıcı güncel taleplerin önem kazandığı bir 1 Mayıs’tır. Dolayısıyla 1 Mayıs’ın bu özelliklerini gözeterek, kutlamaların biçimi, sloganlardan hangisinin öne çıkarılacağını, hangi taleplerin ne büyüklükte yazılacağına kadar bütün ayrıntılarda titizlik gösterilmesi sınıfın, mücadeleci sendikaların, sınıf partisinin sorumluluğudur.

- İçeride ve dışarıda savaşa karşı; işçilerin birliği ve halkların kardeşliği için,

- İş güvencesi ve ücret artışı için, baskılara karşı iş, ekmek ve özgürlük için haydi işçiler ve emekçiler arasında çalışmaya, haydi 1 MAYIS’a! 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa