10 Nisan 2017 00:16

‘Tarafsızlık’ buysa ‘taraflı’ kimse yoktur!

‘Tarafsızlık’ buysa ‘taraflı’ kimse yoktur!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Evetçiler”, söyleyecek sözü kalmadıkça, ellerindeki son silaha, devletin ve hükümetin olanaklarını seferber ederek kalabalık mitingler yapmaya sarılmış görünüyorlar. Böylece onlar, “Evet alıp götürüyor” imajını güçlendirmeye oynayarak, “Hayır” cephesinin moralini bozmayı ve kendi taraftarlarının motivasyonunu artırmayı amaçlıyorlar.

Cumhurbaşkanı geçtiğimiz haftasonu da Yenikapı ve İzmir mitingleriyle güç gösterisinde zirve yaptı. Pek çok TV kanalından da bu mitingler naklen yayınlandı. Ama, “Bu büyük mitinglerde söylenen ne?” derseniz; Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın bir buçuk aydır her gün üç beş kez söylediklerinin bire bir aynı. Ama belki;

- Hamasetin dozu artırılıyor.

- Söylediklerine “açıklık getirmeye” kalktıklarında da saçmalığa varıyorlar.

- Bir de Binali Yıldırım, artık kalabalığı Erdoğan’a hazırlık üzere “üvertür” olarak kullanılıyor.

Örneğin önceki günkü Yenikapı mitinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tarafsız Cumhurbaşkanlığı”na yeni bir “açıklık” getirdi!

Kılıçdaroğlu’nun, “Partili Cumhurbaşkanı tarafsız olamaz” demesini eleştirerek tarafsızlık tarifi yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Ey Kılıçdaroğlu biraz tarihini oku, geçmişini oku. İsmet İnönü hem CHP’nin genel başkanı hem cumhurbaşkanı değil miydi ya? Senin geçmişinde bunlar var. Demek ki Gazi Mustafa Kemal tarafsız değildi. Demek İnönü tarafsız değildi” dedikten sonra, “tartışılamaz” diye düşündüğü anlaşılan, son vuruşunu yapıyor:
“Öyle saçmalık olur mu? Siz hizmette tarafsız olacaksınız. Biz şu kadar hizmet yapıyoruz. Bu yaptığımız hizmetlerde diyor muyuz, Yavuz Sultan Selim köprüsünden şunlar şunlar geçer, şunlar geçemez diyor muyuz? Ya bizde tarafsızlığın daniskası var ya!”

Tabii Cumhurbaşkanı tarafsızlığı böyle tarif edince insanlığın geliştirdiği “siyasi birikim” ve “mantık sistemi” çöküyor. Çünkü bu tarife göre; “Bugüne kadar dünyada hiçbir yönetici taraflı olmamıştır” demek mümkün. Ya da tersine, herhangi bir yöneticinin taraflı olduğunu gösterebilmek mümkün olamaz. Çünkü Hitler bile, yaptırdığı oto yollardan, tünellerden, köprülerden, “Yahudiler geçemez, sadece Alman ırkından gelenler geçer” dememiştir. Bu icraatına bakarak Hitler, “Ben tarafsızlığın daniskasıyım” deseydi, kimse tersini söyleyemezdi.

Bu tarafsızlık tarifine göre;
- Cumhurbaşkanı, “Hayır diyenler terör örgütleriyle, darbecilerle aynıdır” derken,

- İhalelerin “yandaş müteahhitlere verilmesi” için onlarca kez ihale yasası değiştirilirken,

- Bırakalım yüksek memurları okullardaki müdür yardımcılarının bile toptan istifa ettirilip yerlerine tamamen “yandaş sendika” tarafından işaretlenen kişiler atanırken,

- Üniversite kadrolarına mülakatlar yoluyla “akademik yeterliliğe” göre değil “parti yeterliliği”ne göre atamalar yapılırken,

- YÖK’e, AYM’ye, HSYK’ye sadece kendisine yakın kişiler seçilirken “tarafsızlığın daniskası” olmaktan çıkılmıyor!

...

Bütün bunlar ve çok daha fazlası, Cumhurbaşkanı henüz “resmen partili değil”ken yapılıyor.

Erdoğan resmen partili Cumhurbaşkanı oluğunda bu atamaların, hele de “tek adam” yetkileriyle birleştiğinde nasıl olacağını, eğer referandumda “evet” çıkarsa, yakında göreceğiz. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğer referandumda “evet” çıkarsa, hemen (örneğin 17 Nisan günü) AKP’ye üye olacağını söylüyor. Ama onun mantığına göre bu bile Cumhurbaşkanının tarafsızlığına halel getirmeyecek!

Tarafsızlık buysa; dünyada taraflı kimse yoktur, hatta “tarafsızlık” sözcüğü sözlüklerden çıkarılsa yeridir!

Bu yüzden 16 Nisan’da “HAYIR” demek, sadece “Tek adam rejimine hayır” demekten de öte dili, mantığı, toplumun akıl sağlığını korumak için de elzemdir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...