09 Nisan 2017 01:50

Savaşta önce gerçekler ölür

Savaşta önce gerçekler ölür

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Üç gündür tartışılıyor. Suriye Ordusu İdlib’e kimyasal bomba attı mı?

Suriye’nin resmi açıklaması, “Biz kimyasal bomba atmadık. Bombaladığımız cephanelikte kimyasal bomba varmış”şeklinde. 
Rusya, “Biz daha önce Suriye ordusunun kimyasal silahlarını toplayıp imha etmiştik, Suriye’de kimyasal silah yok” iddiasında.
El Nusra, ABD, Türkiye; Suriye ordusunun kimyasal bomba attığında ısrarcı. 
Analizciler, “Suriye savaşı kazanıyor iken ve yakın bir süre sonra Cenevre Toplantısı yapılacakken, niye kimyasal bomba atsın?” diye soruyor. “Her Cenevre toplantısı öncesi insanlığın vicdanını rahatsız edecek bir katliamın olması ilginç” diye ekliyorlar.

Savaşta silahların yanı sıra, propaganda ile de savaşılıyor. 

Fehim Taştekin, “Felaketle ilgili tutarsızlıklar silsile halinde geliyor: Bir yanda sarin kullanıldığını öne sürenler, diğer yanda koku salmayan bu gazın kokusunu aldıklarını söyleyenler; bir tarafta kimyasal silah fırlatma özelliği olmadığı halde saldırının S-22 uçağıyla yapıldığını öne süren militanlar; sahada sarinin ciltten nüfuz etmesine rağmen kimyasala maruz kalanlara çıplak elle müdahale eden el Kaide’nin Oscar ödüllü acil müdahale birimi Beyaz Baretliler ve sarinin zehirleyici etkisi günlerce sürdüğü halde olay yerinde korunmasız icraatta bulunan ekipler…

Hakikati öğrenmek için bağımsız bir soruşturma şart” diyor.

Bağımsız bir soruşturma yapılabilir mi?
Irak’ta nükleer silah arayan heyetler bağımsız soruşturmalar yaptılar mı?
Irak’ın işgali yalan haberlere, kara propagandalara dayanılarak gerçekleştirilmedi mi?

Trump bir süre önce, Esad iktidarını değiştirme niyetleri olmadığını esas hedeflerinin DEAŞ olduğunu söylemişken, birden fikrini değiştirip Suriye’ye 59 Tomahawk füzesi atıyor.

ABD, bütün dünyaya güçlü bir mesaj gönderdik diyor. Asıl patron biziz!

Erdoğan ve Hükümet yetkilileri ABD’yi Suriye’ye karşı askeri harekat yapmaya çağırıyor ve bu harekata biz de katılırız diyor.

ABD’nin Suriye’yi bombalamasına en çok İsrail, Suudi Arabistan ve Türkiye seviniyor.

Gerçek ne?
Kim haklı?

***

Eshilos (Aiskhylos) şöyle der: “Savaşın ilk zayiatı gerçeklerdir.”
Söylenenlerin hangisi gerçek olursa olsun, inkar edilemeyecek bir gerçek var. Üç gün önce Suriye’de yine insanlar öldü. Çocuklar, kadınlar, erkekler ve yaşlılar.
Altı sene içinde, Suriye’de yüz binler öldü. Milyonlar ülkelerini terk etti. Suriye kentleri harabeye döndü. Doğa tahrip edildi. Halk açlığa mahkum edildi. Ülke kaynakları tüketildi.

Ne için? 

Egemenlerin, emperyalistlerin menfaat kavgası için. Petrolü ve bölgeyi kimin kontrol edeceğini belirlemek için. Halkların özgürlük ve adalet taleplerinin bastırılması için.
Keşke, bunca yıkım yerine egemenler kozlarını Paris ile Menelaos’un teke tek savaşması gibi savaşarak paylaşsaydı. Kazanan kaybedenin mülküne el koymasıyla sorun çözülseydi. Halklar ve mazlum ülkeler mahvedilmeseydi. Ama egemenler menfaatleri için asla kendileri savaşmaz. Vatan diyerek, millet diyerek, din diyerek halkları savaştırırlar.

***

Astana toplantısı yapılmışken, Suriye’nin bütünlüğü, laik ve demokratik bir ülke olarak varlığını sürdürmesi kabul edilmişken, DEAŞ yenilip, yok edilmeye doğru gidilirken, Kürt halkı on yıllar süren esaretten kurtulurken şimdi niye kimyasal bomba ve ABD’nin bombalama olayı gündeme geldi? Savaşın bitmesini kim istemiyor?

Savaşın bitmesini İsrail istemiyor. Çünkü, parçalanmış ve güçten düşmüş bir Suriye, savaş içinde bir Ortadoğu onun işine geliyor.

Suudi Arabistan istemiyor. Çünkü, Suriye ve Irak’ta Şii’lerin güçlenmesini istemiyor. Bölgeye DEAŞ olmasa bile Sünni İslam’ın egemen olmasını istiyor.

Türkiye istemiyor. Çünkü, Kürtlerin Rojava’da özerk bir yapıya kavuşmasını istemiyor. Yarın bizim Kürtlerimiz de aynı şeyi ister diye korkuyor.

ABD istemiyor. Çünkü, bölgede Rusya’nın galip gelmesi ve hakimiyetinin artmasını, egemenliğinin sürmesini istiyor.

Savaşın sürmesini en çok isteyenler, her savaşta çocuklar, kadınlar ve yaşlıların da öldüğünü bilmez gibi, karşı tarafı çocukları öldürmekle suçluyor.

Barış savaşa galebe çalmadıkça. Çocuklar ölecek.
Barış mücadelesi yükseltilip, savaşseverler inine tıkılmadıkça, çocuklar ölecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa