Kapitalizm içinde rejim değişikliği
Fotoğraf: Envato
SEÇİME KADAR YARI DEMOKRASİ, “EVET” SONRASI DİNCİ SALTANAT
Parlamenter sistemden güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığına geçilmesi, daha doğrusu seçime kadar yarı demokrasi, seçimde “evet” çıkarsa saltanata geçilmesi anlamına gelecek. Başkanlık seçimlerinde de ilk tur biraz demokrasi, ikinci tur yarı demokrasi, sonrası monarşi veya daha yumuşak formuyla oligarşi anlamına gelecektir.
Yaşadıklarımız salt bir kişinin hırslarına bağlanamaz. Kapitalizm aydınlanma istemiyor, demokrasi de istemiyor. Halkı yönetme ve sömürüyü sürdürme zorluklarını (meşruiyet sorununu) dinci blokla sağlamaya çalışıyor. Bu durum yeni bir durum da değil, eski teokratik devlet ve rejimler de benzer bir özellikte idi.
TUTARSIZ AKIL: ERDOĞAN BATIYI PEYNİR EKMEK GİBİ YEMİYOR, KAPİTALİZME HİZMET EDİYOR
“AB batıyor, Brexit ile dağıldı bile. Türkiye ise dünya gücü oluyor. Yükselen Türkiye’yi, Erdoğan’ı istemiyorlar. Türkiye’nin AB’yi, Rusya’yı, hatta ABD ve İsrail’i yenmesi için Erdoğan’a evet”.
Gördüğüm kadarıyla “evet”çilerin en güçlü argümanı bu, “Bütün Batılı düşmanlara (Haçlılara, Hristiyanlara, Yahudilere, hainlere, Türkiye’nin büyümesini istemeyenlere) karşı, Türkiye düşmanlarına karşı Erdoğan’ın yanında durmak”.
“AB batıyor, Erdoğan’a ‘evet’ diyeceğim”.
Bir de “göklerden gelen bir irade” mi var, yoksa yerde hazırlanan biraz “kontrollü” biraz “kontrolsüz darbe” mi var, bu biraz tartışmalı ama ortada Erdoğan’ın şimdilik hakim olduğu bir iç durum var. OHAL sonuna kadar işletiliyor.
“Ulu Hakan Abdülhamit”i de istememişti batılılar. Abdülhamit dimdik onlarla mücadele etti.” Sonucu ne oldu derseniz, Osmanlı egemenliğindeki toprakların ciddi bir kısmı Abdülhamit döneminde Osmanlı hakimiyetinden çıktı. Batılılar Abdülhamit’i çok sevselerdi bu topraklara el koymazlardı.
Abdülhamit 33 yıl bol bol toprak kaybederek Batılıları alt etti, şimdi de Erdoğan alt edecek.
Batı kötü niyetli olmasa, bir de Abdülhamit başta olsaydı I. Dünya Savaşını da kaybetmezdik.
Bugün III.Abdülhamit dönemi sayılır. Bak Filistin’e nasıl destek oluyoruz, İsrail sus pus yerinde oturuyor, Gazze dünyaya açılan kapı durumunda, hiç bombalanmıyor. İncirlik hiç kullanılmıyor. Batı Irak’ı, Libya’yı, Suriye’yi Erdoğan direndiği için dağıtamadı, bir de üstelik Suudi Arabistan’dan, Katar’dan, Kuveyt’ten gelen sıcak paralarla, Yemen’de ABD ile ortak koalisyonda yer alarak Batıyı alt etmeye devam ediyoruz. Batı ile öyle sert mücadele ediyoruz ki batan imparatorluktan kurtarılan parçalarda ABD ile komşu olduk sayılır.
Millet aklını peynir ekmekle yemiş durumda, anlaşılan o ki, aklı kıt bizimkilere göre Batı peynir ekmek de bulamıyor.
HER ŞEYİN TEK İYİSİ VE ÖLÇÜSÜ “SÜNNİ MİLLET” DEĞİL, KAPİTALİZME BİAT VE TEVEKKÜL
Bilimsel, estetik, etik tek ölçü “Sünni İslam” ise bu ölçüye göre mevcut Sünni Müslümanların yoğun yaşadığı topraklarda ne felsefe ne bilim ne de sanat ve mimari iyi durumda. İnsanlar arasındaki barış ve kardeşlik de maalesef parlak değil. En bilinen Sünni gruplar Taliban, el Kaide, IŞİD gibi gruplar. Suudi Krallığı ile Erdoğan da Sünni liderler arasında en öne çıkanlar.
Ortada bilim felsefe yok ama kapitalizm şahane.
Devlet tipi kapitalizm. Weber’e göre tek meşru silah kullanma tekeli devlet. Devlet silahını ne tür bir devlet ise onun için kullanıyor. Kapitalist devlette meşru silah ve şiddet kullanımı “Kapitalizmi kurtarmak” içindir.
İkincisi de devletin meşruiyet sağlayıcı bir kurum olmasıdır. Neyin meşruiyetini sağlayacak? Kapitalist devlet, kapitalizmin meşruiyetini sağlayacak.
Halkı değil sermayeyi ve piyasayı koruyacak.
Ortadoğu’da ve Türkiye’de liberal demokrasi bile sıkıntıda, kapitalist devletin meşruiyetini sağlamakta güçlük yaşıyor. O halde, dinin kutsallığına dayandırılmak durumunda kalınıyor, Batıyı bilmem ama Batı’da Doğu’da da kapitalizm sürekli kriz halinde bir sistem ve bunun bazı kutsallara bağlanması gerekiyor.
Batı’da neomuhafazakar liberalizm (dinci kapitalizm) Türkiye’de ise neomuhafazakar liberalizmden öte neomuhafazakar otoriter rejimlere ihtiyaç var. Yarım yamalak demokrasiler bile kapitalizmin işini göremiyor.
Kapitalizm Ortadoğu’da demokrasilerden daha çok şeriat ile blok halinde bulunuyor.
“Evet” ve “hayır”lar öncelikle rejim değişikliğine verilecek, ancak aynı zamanda kapitalizmin bundan sonraki gidişatını da az çok etkileyecek.
- Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi 19 Nisan 2024 04:47
- 31 Mart Yerel Seçimleri: AKP'nin dinci eğitimine karşı bilgi ve özgürleşme talebi 05 Nisan 2024 04:47
- İmtiyaz/kapitülasyon, rantiye veya mütaşerik otoriterlik: Peker, Ağar, Erdoğan, Altınok, Kurum, İmamoğlu… 29 Mart 2024 04:46
- Fütüvvet teşkilatı: Meslek lisesi değil dinci fedailik ocağı 22 Mart 2024 04:57
- AKP ve MEB mesleki eğitimin sırrını çözdü: Fütüvvetnameler ve baş ahilik dönemi 15 Mart 2024 04:43
- Patriyarka ve öğrenci açlığı sorunu: Niteliksiz okullar, meteliksiz veliler, kadınlar, çocuklar 08 Mart 2024 05:05
- Türkiye'de felaketlerin faktörlerinden öte aktörleri kimler? 01 Mart 2024 04:46
- Felaketler çağı ve Türkiye'nin felaketler dönemi 23 Şubat 2024 04:46
- Depremde Hatay’da ölüm sayısı ne kadar? Hatay’a, Adıyaman’a, Malatya’ya resmen ayrımcılık mı yapılıyor? 16 Şubat 2024 04:39
- Afetin, nemacılığın, timokrasinin ‘utp-usta öğreticilik’ hali: 890.920 09 Şubat 2024 04:53
- Deprem ve ülke yönetimi: Mütaşerik yönetimin ağır sonuçları 02 Şubat 2024 04:48
- "Karakter eğitimi" nedir: MEB, Bakan Tekin 1.3 milyon işçi çocuğu unuttu, "Çocukları bari tatilde çalıştırmayın" 26 Ocak 2024 04:45