07 Nisan 2017 01:00

Kapitalizm içinde rejim değişikliği

Kapitalizm içinde rejim değişikliği

Fotoğraf: Envato

Paylaş

SEÇİME KADAR YARI DEMOKRASİ, “EVET” SONRASI DİNCİ SALTANAT

Parlamenter sistemden güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığına geçilmesi, daha doğrusu seçime kadar yarı demokrasi, seçimde “evet” çıkarsa saltanata geçilmesi anlamına gelecek. Başkanlık seçimlerinde de ilk tur biraz demokrasi, ikinci tur yarı demokrasi, sonrası monarşi veya daha yumuşak formuyla oligarşi anlamına gelecektir.

Yaşadıklarımız salt bir kişinin hırslarına bağlanamaz. Kapitalizm aydınlanma istemiyor, demokrasi de istemiyor. Halkı yönetme ve sömürüyü sürdürme zorluklarını (meşruiyet sorununu) dinci blokla sağlamaya çalışıyor. Bu durum yeni bir durum da değil, eski teokratik devlet ve rejimler de benzer bir özellikte idi. 

TUTARSIZ AKIL: ERDOĞAN BATIYI PEYNİR EKMEK GİBİ YEMİYOR, KAPİTALİZME HİZMET EDİYOR

“AB batıyor, Brexit ile dağıldı bile. Türkiye ise dünya gücü oluyor. Yükselen Türkiye’yi, Erdoğan’ı istemiyorlar. Türkiye’nin AB’yi, Rusya’yı, hatta ABD ve İsrail’i yenmesi için Erdoğan’a evet”.

Gördüğüm kadarıyla “evet”çilerin en güçlü argümanı bu, “Bütün  Batılı düşmanlara (Haçlılara, Hristiyanlara, Yahudilere, hainlere, Türkiye’nin büyümesini istemeyenlere) karşı, Türkiye düşmanlarına karşı Erdoğan’ın yanında durmak”.

“AB batıyor, Erdoğan’a ‘evet’ diyeceğim”.

Bir de “göklerden gelen bir irade” mi var, yoksa yerde hazırlanan biraz “kontrollü” biraz “kontrolsüz darbe” mi var, bu biraz tartışmalı ama ortada Erdoğan’ın şimdilik hakim olduğu bir iç durum var. OHAL sonuna kadar işletiliyor.

“Ulu Hakan Abdülhamit”i de istememişti batılılar. Abdülhamit dimdik onlarla mücadele etti.” Sonucu ne oldu derseniz, Osmanlı egemenliğindeki toprakların ciddi bir kısmı Abdülhamit döneminde Osmanlı hakimiyetinden çıktı. Batılılar Abdülhamit’i çok sevselerdi bu topraklara el koymazlardı.

Abdülhamit 33 yıl bol bol toprak kaybederek Batılıları alt etti, şimdi de Erdoğan alt edecek.

Batı kötü niyetli olmasa, bir de Abdülhamit başta olsaydı I. Dünya Savaşını da kaybetmezdik.

Bugün III.Abdülhamit dönemi sayılır. Bak Filistin’e nasıl destek oluyoruz, İsrail sus pus yerinde oturuyor, Gazze dünyaya açılan kapı durumunda, hiç bombalanmıyor. İncirlik hiç kullanılmıyor. Batı Irak’ı, Libya’yı, Suriye’yi Erdoğan direndiği için dağıtamadı, bir de üstelik Suudi Arabistan’dan, Katar’dan, Kuveyt’ten gelen sıcak paralarla, Yemen’de ABD ile ortak koalisyonda yer alarak Batıyı alt etmeye devam ediyoruz. Batı ile öyle sert mücadele ediyoruz ki batan imparatorluktan kurtarılan parçalarda ABD ile komşu olduk sayılır.

Millet aklını peynir ekmekle yemiş durumda, anlaşılan o ki, aklı kıt bizimkilere göre Batı peynir ekmek de bulamıyor. 

HER ŞEYİN TEK İYİSİ VE ÖLÇÜSÜ “SÜNNİ MİLLET” DEĞİL, KAPİTALİZME BİAT VE TEVEKKÜL

Bilimsel, estetik, etik tek ölçü “Sünni İslam” ise bu ölçüye göre mevcut Sünni Müslümanların yoğun yaşadığı topraklarda ne felsefe ne bilim ne de sanat ve mimari iyi durumda. İnsanlar arasındaki barış ve kardeşlik de maalesef parlak değil. En bilinen Sünni gruplar Taliban, el Kaide, IŞİD gibi gruplar. Suudi Krallığı ile Erdoğan da Sünni liderler arasında en öne çıkanlar.

Ortada bilim felsefe yok ama kapitalizm şahane.

Devlet tipi kapitalizm. Weber’e göre tek meşru silah kullanma tekeli devlet. Devlet silahını ne tür bir devlet ise onun için kullanıyor. Kapitalist devlette meşru silah ve şiddet kullanımı “Kapitalizmi kurtarmak” içindir.

İkincisi de devletin meşruiyet sağlayıcı bir kurum olmasıdır. Neyin meşruiyetini sağlayacak? Kapitalist devlet, kapitalizmin meşruiyetini sağlayacak.

Halkı değil sermayeyi ve piyasayı koruyacak.

Ortadoğu’da ve Türkiye’de liberal demokrasi bile sıkıntıda, kapitalist devletin meşruiyetini sağlamakta güçlük yaşıyor. O halde, dinin kutsallığına dayandırılmak durumunda kalınıyor, Batıyı bilmem ama Batı’da Doğu’da da kapitalizm sürekli kriz halinde bir sistem ve bunun bazı kutsallara bağlanması gerekiyor. 

Batı’da neomuhafazakar liberalizm (dinci kapitalizm) Türkiye’de ise neomuhafazakar liberalizmden öte neomuhafazakar otoriter rejimlere ihtiyaç var. Yarım yamalak demokrasiler bile kapitalizmin işini göremiyor.

Kapitalizm Ortadoğu’da demokrasilerden daha çok şeriat ile blok halinde bulunuyor.

“Evet” ve “hayır”lar öncelikle rejim değişikliğine verilecek, ancak aynı zamanda kapitalizmin bundan sonraki gidişatını da az çok etkileyecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...