03 Nisan 2017 03:42

Yalan, mağduriyet ve emperyalistlerle ilişkiler

Yalan, mağduriyet ve emperyalistlerle ilişkiler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Akit, “Kemal yalan makinesi gibi” diye yazıyor. Nereden icap etmiş? C. Bşk. ve “pir” aşkına başbakanlığı ortadan kaldırmaya koşuşturan başbakan öyle söylüyor. Niçin söylüyorlar? Çünkü Anayasa değişikliğine neden “evet” denmesi gerektiğini halka da millete de bir türlü anlatamıyorlar.

Önce “FETÖ ve PKK ‘Hayır’ diyor” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışıldı, olmadı. Halkın da milletin de yarıdan çoğu “Hayır” diyor, çünkü. CHP, Saadet, Demirelciler, Bahçelici olmayan MHP’liler de “Hayır” diyorlar. Tutmadı, ters tepti! Cemaatle dişini tırnağına takıp mücadele eden Hayatın Sesi TV kapatılmış, Cumhuriyetçiler, örneğin Ahmet Şık “FETÖ”cü denip içeri atılmış, Eğitim Sen’li binlerce öğretmen görevden alınmış, pek ses çıkmamıştı. Ama “Hayırcılar FETÖ’cü” dendiğinde milyonlardan “yok artık” yanıtı gelmiş; bu kez oyunu bozulan AKP “mağdurluk” iddia edememiş, tersine halk mağdur hissetmişti.

Kılıçdaroğlu en son “Meclis’i fesih yetkisi tek kişiye veriliyor” dediğinde, “yalancı” damgası yemişti. Başka neyi nasıl söyleyip söylemediği bir yana, burada bir yalan yok. “Fesih” denmiyor Anayasa değişiklik maddesinde. Ama C.Bşk.’nın Meclis’i istediği zaman seçime götürmeye yetkili olacağı açıkça yazılı. Meclis feshedilmeden yenisi seçilemeyeceğine göre, tartışmasız, bu, fesih yetkisi! Ama C.Bşk. “yalan söylüyor” diyor. Yanıt verildiğinde ısrar ediyor: “Yalan”! Apaçık ki, Kılıçdaroğlu haksız yere suçlanıp bütün halkın gözü önünde mağdur ediliyor.

Sadece fesih meselesi mi! Sabah “Büyüme hızımız parmak ısırttı”, Yeni Şafak “Büyümede Avrupa’yı ikiye katladık” yazmış. Hangi “büyüme”? Hesaplama yöntemini değiştirip “sabit fiyatlarla” hesabın yerine “zincirleme hacim endeksi”ni geçirince, düpedüz küçülmeyi “büyüme” diye yutturacaklarını sanıyorlar! Ama yalanı, işsiz kalarak, doldurabildiği filesi küçülerek yaşayan halka kabul ettirmek olanaksız!

Yine Sabah yazmış: “Güçlü Meclis ve temsilde adalet”. İnanacak safdil bulmak mümkün mü: Meclis’ten alınarak “bütün yetki tek bir kişide toplanacak” ama “Meclis güçlenecek”! Ve temsiliyet tek kişiye verilip, “hakimiyet milletin” yerine Sultan türü birinin olunca “adalet” sağlanacak –bu doğru olabilir mi?

Star: “1 milyon emekliye ucuz tatil müjdesi”! Haydi diyelim tatile para bulundu, ama Ekim’den Mart’a kadar yapılabilecekmiş. Kışın Uludağ’a kayağa çıkacak demek işçiyle işsiz!

Dünkü Hürriyet. Başbakan: “FETÖ’nün siyasi ayağı yok”! Y. Şafak. C.Bşk: “Barışın fedaileri biziz”! Barış!

Türkiye Gazetesi, “Mehmetçik El-Bab’ta kalacak” demiş. Doğru mudur? AKP’ye kalsa önce Münbiç alınacak, sonra Rakka’ya gidilecekti! C.Bşk. açık konuşmuş, Dışişleri Bakanı Mart başında “Hedefimiz El Bab’dan sonra Münbiç... karşılaşırsak YPG’yi vuracağımızı ifade ettik.” demişti. Niyet edilebilir, ama Münbiç’e gidemeyen Bab’ta kalabilir mi? Zordur!

Domates ihracı yasağını bile kaldırmayan Rusya ne der?

Üstelik Akit’in “Ortadoğu’da nükleer atıklarını kullanıyor” dediği ABD’nin onaylaması gerek. Star’ın, A. Öksüz’e elçilikten telefonu kastederek, “mesele vize değilmiş” manşetinde “FETÖ-Himmet-Rüşvet”le ilişkilendirdiği ABD. Y. Şafak’ın 1. sayfasından Somali’ye yönelik “Saldırı hazırlığı”nda olduğunu, Akşam’ın Gülen’in iadesi konusunda “ipe un serdiği”ni yazdığı ABD. Onaylar mı?

Günlerce görmedikten sonra, Halk Bankası Gn. Mdr. Yrd. M.H. Atilla’yı Zarrab’ın yanına hapse koymasını eleştirmeye başlayan yandaşlardan örneğin Akşam’ın giderken değil de ayrılırken tutuklamasına akıl “sır” erdiremediği ABD. Neden bu tutuklamalar acaba?

Mevlut Bey ABD Dışişleri Bakanı ile konuşmasını özetliyor: “Bıraktıkları an YPG işte Rusya’nın kontrolüne girer; öyle bir endişeleri olduğunu anladım. Ben de dedim ki, YPG zaten şu anda Rusya’yı da kullanıyor. İki büyük ülkenin bir terör örgütünü kullanması, yarışa girmesi, rekabet etmesi, doğru değil, acziyettir. O kullanmasın ben kullanayım. Birbirlerine kaptırmamak yarışı var.”

İki büyük emperyalist devletin Türkiye’ye yaklaşımı da benzerdir! Bab’da bir süre belki bu yarış nedeniyle kalınabilir! Ya da ikisinden birinin hesabına! Yoksa nasıl “bitti”yse öyle geri gelinecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...