02 Nisan 2017 01:00

İpotek meselesi

İpotek meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

Yıllar önce halkımızın yüzde doksan ikisinin “evet” diyerek onayladığı halihazırdaki bu “darbe” anayasasının kimi maddelerini, zaman içinde şu ya da bu vesilelerle budayıp, değiştirip, tıraşlayıp, yama üstüne yamalarla donatıp böylece yolumuza devam ederken, şimdilerde de “yeni” bir anayasa metnini milletimizin onayına sunmanın hazırlığını bir taraftan sürdürürken, diğer yandan da şu kadar yıllık “sözde” demokrasimizin aslında ne denli “palavra” ne denli göstermelik olduğunu, tam da şu son günlerde “referandum” hikayesiyle ilgili meydanlarda atılan nutukların, televizyon ekranlarından yansıyan manzaraların yanı sıra, keza kimi “devletlular”ın beyanlarından, sağda solda verdikleri demeçlerinden izleyip görüyoruz.

Nitekim bir zamanlar yüce milletimizin kahir ekseriyetinin onayladığı bu darbe anayasasının gölgesinde kuzu kuzu yaşarken, neden sonra bu anayasanın ulusumuzun bedenine dar geldiğini, aynı zamanda da kapısından içeri girmek için kuyruğa girdiğimiz Avrupa Birliği’nin normlarına, kriterlerine uymadığı için elden geçirilmesine ister istemez karar verdik.

Bu bapta tıpkı berberler misali makasımızla ya da marangozlar gibi elimizdeki rendelerle orasını burasını kesip, yontup böylece anayasamıza güya çeki düzen verirken, öte yandan da yasalarımızın anası olan anayasamızı hafif yollu da olsa “revize” ede ede nihayet bu kez de “nerde hareket orda bereket” düsturuyla “yeni”  bir anayasaya doğru yelken açtık.

Anayasa değiştirmekle memleket sathında aksayan bilumum işlerimizin şıpınişi rayına oturacağını, tıraşlanan, kırpılan, boyanıp pudralanan her “yeni” anayasa ile birlikte sorunlarımızın köküne tuz ruhu döküp dolayısıyla bunlardan kurutacağımızı hayal edip durduk ama aslında aksayan, tökezleyen meselelerimizin çözümünü zırt pırt anayasa değiştirmekle çözemediğimizi, anayasa yerine kafalarımızda çöreklenip yuva kurmuş “çağdışı” zihniyetimizin evvelemirde “rektifiye” edilmesinden geçtiğini nedense bir türlü kabullenmedik, kabullenemedik!

İşte yine milletçe aynı fasit daire içinde dönenip yeni bir anayasanın onayı için milletimizin önüne sandıkları koymaya kalkıştığımız şu günlerde, hesapça referandum adı altında sözde demokrasi oyunu mu oynuyoruz yoksa gerçekten de yeni bir İstiklal Harbi’nin eşiğinde mi debelenip duruyoruz henüz belli değil!

Henüz belli değil, çünkü alelacele, sanki yangından mal kaçırırcasına bir günden diğerine hazırlanan bu yeni anayasa maddeleriyle yola çıkıp, kağıt üzerindeki bu “öneriler”in milletimizin veya nam-ı diğeriyle “milli irade” yi temsil eden halkımızın endamına, boyuna, huyuna suyuna uyup uymadığına bizatihi milletin kendisinin karar vermesi gerekirken, buna rağmen daha yolun başındayken, cumhurumuzun başı muhterem zat ve onun peşi sıra boy hizalarına göre kuyruk oluşturan diğer zevatın cemi cümlesinin ayan beyan verdikleri fetvalara bakılırsa, anlaşılan o ki, bu referandumda “hayır”dan yana göz kırpanların bölücü, terörist, hainlerden zerre kadar farkı mafiş!

İşin bu faslını, yani halkımızın kullanacağı oyların hangi istikamette olmasına dair peşinen “ipotek” koymayı görev belleyen bu yandan çarklı zihniyeti bir tarafa dehlersek, öte yandan kendi payıma illa da cılk yumurta kıvamında iki satır laf etmen gerekirse; özetle diyeceğim şu ki, devlet-i alimizin tüm olanaklarını “evet” havuzuna akıtmayı sebilullah hüner belleyip, buna mukabil, “hayır” çeşmesinin suyunu tümden kurutmayı gönül rahatlığıyla içlerine sindirebilen böylesine “demokrat”, böylesine “adil”, keza demokrasi kulvarında bu denli “usta”ca at koşturmayı “alınlarının akıyla” becerebilen “jokey”leri, yüce Allah, ulu tanrı başımızdan eksik etmesin Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...