31 Mart 2017 00:59

Politik canlılık

Politik canlılık

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Evet ve hayır çalışması yürütenler açısından koşullar aşırı eşitsiz olsa da, hayırcılar üzerindeki baskı ve terör yoğunlaşsa da, referandum döneminin halkın geniş kesimlerinin politik sorunları tartıştığı, öğrendiği, giderek daha fazla olgunlaştığı bir dönem olarak yaşandığını söylemek olanaklı. Fabrikalar, iş yerleri, mahalle kahvehaneleri, hemen hemen her ev bir biçimde yönetim biçimi ve anayasaya ilişkin bir tartışmanın yaşandığı mekanlar oluyor. Bunun olağan bir seçim döneminden farklı bir politik canlılık yarattığını tespit etmek gerekiyor.

Yukarıda tespit ettiğimiz sonuçlara nereden ulaşıyoruz sorununa gelince: elbette öncelikli olarak gazetemizde çıkan haberlerden. Arkadaşlarımız fabrikalardan, iş yerlerinden, semtlerden haber ve röportajlar yapıyorlar ve bunları okumak halkın duygu düşüncelerini anlamak açısından oldukça yararlı oluyor. Bunların üzerine farklı basın organları ve TV’leri takip ederek edindiğimiz izlenimleri de eklediğimizde –onlar hangi niyetle yaparlarsa yapsınlar- bugün ülkenin içinde bulunduğu politik atmosferi anlayabiliyoruz. Elbette bunlara hemen her kişinin çarşı, pazar gezerek edindiği kişisel tecrübeleri de dahil etmek gerekiyor.

Halk arasında tartışılan sorunlar elbette ki anayasa maddeleri ile sınırlı kalmıyor. Örneğin Almanya ve Hollanda gibi ülkelerle yaşanan kriz ve bunların nedenleri, Suriye ve Irak’ta olup bitenler, ekonominin ve politikanın diğer sorunları bütün bu tartışmaların içinde yerlerini alıyorlar.Halkın giderek daha geniş kesimlerinin bu tartışmaların içine girmesi, onlara ilgi göstermesi, kendisinin ve ülkenin kaderi üzerine söz söyleme, harekete geçme isteğini artıracak bir gelişmedir.

İç ya da dış politik olayların gelişim seyri, doğrunun ve yanlışın daha çabuk ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bu Rusya ile yaşanan krizde de böyledir, Almanya ve Hollanda ile yaşanan krizde böyledir, Suriye politikasında da böyledir, köprülerin, “dev yatırımların” dipsiz bir kuyu gibi ülkenin kaynaklarını emmesi sorununda da böyledir. Kısacası hiç bir olay ve gelişme halkın ilgisinden ve dikkatinden uzak kalmamaktadır. Halk tartışmakta, sonuçlar çıkarmakta, bir yargıya varmaktadır. Kuşkusuz varılan sonuçlar doğruları ve yanlışları içerisinde barındırmaktadır.

Ama zaten tam da burada sorun işçi ve emekçi halkın politik sorunlara kendi bağımsız çıkarları için katılması gerektiğini savunanların sorunu haline gelmektedir. Bu politik ilgi ve canlanmaya daha geniş ve doğru bir alandan katılma yeteneğini gösterebilmek, daha geniş kesimlerle yüz yüze gelme, konuşma, tartışma imkanlarını kullanmak, referandum süreci ile sınırlı olmayan birlikteliklerin yolunu açabilmek açısından önem taşımaktadır. Çünkü tartışılan sorun özünde halkın ekmeği, işi, özgürlüğü, ülkenin geleceği sorunudur.

Şu mesele anlaşılır olmalıdır ki, referandum nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın ülke daha gerilimli bir sürece girecektir. Hayır diyenlerin ve bu hayırı doğru bir temelde inşa edenlerin sağlam mevziler tutmaları bu nedenle de son derece önemlidir. Bunu dikkate aldığımızda referandum sonrası dönem, bugün yaşanılan sorun ve çelişkilerin yeni bir aşamaya taşındığı, karşılıklı mücadele eden güçlerin daha sert karşı karşıya gelişlerinin yaşanacağı bir dönem olarak şekillenecektir.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa