MHP'den sonra BBP'ye de 'evet' operasyonu!

“Evet” MHP’den sonra BBP’yi de böldü!

2 Mart günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’la uzun bir görüşme yapan BBP Genel Başkanı Destici, günlerdir, “evet” demeyi açıklamanın sıkıntısını çekiyordu.

Önceki gün Destici’nin “evet” açıklamasıyla bu durum iyice açığa çıktı. Nitekim BBP’nin önde gelen isimlerinden Ökkeş Şendiller, “Destici’nin açıklamasının kendisini bağladığını” söyledi. BBP Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Hakkı Öznur da salı günü yaptığı açıklamada “Dayatılan bu rejim değişikliğini kabul etmiyoruz” demişti. BBP’nin en etkili iki örgütü olan Maraş ve Sivas il örgütleri de “evet”in  BBP’yi bağlamadığını, “Destici’nin kararı” olduğunu açıkça ilan ettiler.

“Hayırcılar” adına olduğu anlaşılan açıklamasında BBP’nin en önemli örgütü olan Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ, “Bu karar; BBP’yi bağlayacak bir karar değildir...Partide 45 gün istişare yapıldı. Bu toplantıya katılan kadın kollarımız, Alperen ocaklarımız, Avrupa Türk Birliği Federasyonumuz, kurucular kurulu üyelerimiz, MKYK üyelerimiz ve il başkanlarının yapmış olduğu istişare sonunda çıkan netice, yüzde 99 ölçüsünde ‘hayır’dır!.. Dolayısıyla bu karar BBP’yi bağlayacak bir karar değildir... Genel Başkanın Saray’la yapmış olduğu görüşme sonrası tavır değiştirdiğini görmekteyiz. Ne konuşuldu ne edildi bu da manidardır!...” diyerek görüşlerini açıkladı.

‘EVET’ BBP’Yİ BÖLME OPERASYONUYLA İÇ İÇE

BBP’deki bölünme ilk bakışta parti yönetiminin “evet” demesi üstünden olmuş görünse de aslında daha yakından bakıldığında “evet”in partinin yönetici organlarının bir kararıyla değil Destici’nin Cumhurbaşkanı ile görüşmesinden sonra parti görüşü olarak ilan edildiği apaçık görülmektedir.

Kızıldağ’ın görüşlerine katıldığını söyleyen Şendiller de; “O zaman partinin Genel Başkanı Destici neye dayanarak partinin kurullarının kararına ters olarak böyle bir açıklamayı yaptı, bunun pazarlığında ne var, Saray’da ne görüşüldü?” diye sormaktadır.

Destici’nin “evet” açıklamasının MHP muhalefetinin sözcüleri olan  ve ‘hayır” dediklerini açıklayan Sinan Oğan, Yusuf Halaçoğlu, Nuri Okutan ve İsmail Ok’un partiden ihracının basına yansıdığı güne denk gelmesi, ister istemez, BBP’de bundan sonra yaşanacakları da gösterdi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin bir anda; “AKP başkanlık sistemiyle ilgili anayasa değişikliğini Meclise getirsin. Biz de destek verelim” diyerek girdiği yolun aslında bu açıklamadan çok önce, MHP’deki muhalefete yönelik olarak Erdoğan ve AKP’den aldığı destekle bağlantılı olduğu, sonuçta adım adım referandumda evet ve AKP ile “fiili bir koalisyon”a kadar gelmeleri, MHP’yi bölme amaçlı bir operasyonla birlikte işlemişse; BBP’nin de, genel başkanına “parti iradesi”nin aksine “evet” dedirtilmesiyle benzer bir sürece itildiğini görmemek için aşırı saf olmak gerekir.

BBP DE ARTIK ‘FETÖ İLE TERÖRİSTLERLE AYNI SAFTA’DIR!

Nitekim BBP önde gelenlerinin Destici’nin “evet”e gelmesini Saray’da Cumhurbaşkanıyla görüşmesine bağlamaları bundandır.

Bu yüzden de önümüzdeki günlerde;
-“Hayır” toplantıları yapacak olan BBP muhalefetinin salon bulma zorluğu çekmesi, salon bulduğunda da Destici yandaşı “Alperenler”in saldırısına uğramaları, bu saldırıların emniyet tarafında hoşgörüyle karşılanması, kazara yakalanan saldırganların savcılık ve mahkemelerden salıverilmesini,
-Cumhurbaşkanının, Başbakanın ve “evet”in sözcülerinin  geleneksel milliyetçiler olan MHP’lilere yaptıkları gibi BBP’yi de FETÖ’cülük ve terör örgütleriyle aynı safta olmakla suçlamakta tereddüt etmeyeceklerini söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Böylece MHP ve BBP’den kopanların da marjinalleşip dağılacağı umulmaktadır.

MHP VE BBP’NİN HİMAYEYE ALINMASI PLANI

Bu da ister istemez MHP’nin “evet” demesi hatta anayasa değişikliğinin baş aktörü olarak sahneye çıkmasının arkasında da AKP ve Hükümetiyle girdiği, MHP muhalefetini ezmek ve kendi geleceğini Erdoğan ve AKP’nin geleceğine bağlayan yola sokulması vardır. MHP’den sonra geleneksel milliyetçiliğin diğer bileşeni olan BBP yöneticileri de şimdi aynı “tek gidişli yol”a sokulmuştur!

İlk bakışta, bir hayır-evet tartışması gibi görünse de tartışmanın (Yapılan operasyonun demek daha doğru) cereyan ettiği koşullar, MHP ve BBP’deki geleneksel milliyetçiliği bölme operasyonunda yakın hedefin  “evet” cephesini güçlendirme olduğu apaçıktır. Ama sadece bu kadar değil. Orta vadede bu operasyonun amacı ise; “evet ya da hayır” çıkmasına göre  kullanmak üzere, bu güçleri AKP ve Cumhurbaşkanının himayesine almak olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır.    

Destici’nin, “evet” kararını açıklarken gerekçesini; “Devletin ve milletin bekası, söz konusu olduğunu gördüğünde BBP ve onun idealist kadroları devletin ve milletin yanında durur!” demesi tamamen boş laftan ibarettir. Tıpkı Bahçeli’nin evet gerekçesini benzer bir “beka” ve “devlet-millet” hamasetine dayandırması gibi!