10 Mart 2017 23:44

Nazi Almanyası, Erdoğan Türkiyesi...

Nazi Almanyası, Erdoğan Türkiyesi...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bu aralar Erdoğan iktidarı Almanya’ya fena halde verip veriştiriyor... 

Almanya’ya ne kadar verip veriştirirse, iç politikada o kadar etkili olacağını düşünüyor olmalı...

Yıllardır sürdürülen politika bu!

Mağduriyet, dış güçler paranoyası...

Her vesileyle Türkiye’nin düşmanlarının sayıp dökmekle meşguller. Milliyetçiliği köpürterek, dini malzeme olarak kullanarak işçi ve emekçileri, ezilen ve sömürülen milyonları esir almayı başarıyor olmaktan mutlular...

Türkiye halklarının kötü gidişattan duyduğu endişenin artması ve başkanlık sitemine “Hayır” demek için daha güçlü bir birlikteliğin sağlanıyor olması “dış güçler” meselesini bir kez daha ihtiyaç haline getirmektedir.

Hazır Almanya ve başka bir iki Avrupa ülkesinde bir iki engelleme gündeme gelmişken bunu tepe tepe kullanmak istiyorlar. Türkiye’de olup bitene bakmak yerine, dikkatleri Almanya’ya çekiyorlar...

Almanya’daki bir iki uygulama için ise “Nazi Almanyası” benzetmesi yapabiliyorlar. 

Dünyanın, Erdoğan Türkiye’sini daha çok tartıştığı, Türkiye süregelen faşizan uygulamaların giderek olağanlaştırıldığından söz ettiği, “Erdoğan, tarihe Türkiye’yi bölen adam olarak geçecek”  yorumlarının bile yapıldığı, dünya demokratik kamuoyunun Türkiye’deki gidişattan duydukları endişeleri açıkladığı, konuşup yazdığı  ve Erdoğan’ın başkanlık sistemi hesabının tutması halinde, yani 16 Nisan’daki referandumda “Evet” çıkması durumunda Türkiye’nin sürükleneceği kötü yere ilişkin varsayımların konuşulduğu bir dönemde Türkiye değil de Almanya’nın Nazi Almanyası’na benzetilmesi hepten “ilginç” bulundu. 

Erdoğan, iki uygulamadan hareketle Almaya için söylemediğini bırakmadı...

Sadece Erdoğan değil, bakanlar, milletvekilleri, havuz medyası, iktidarın borazanı kalemşorlar, tv programlarına çıkan sözcü ve iktidar yalakaları Almanya’nın nasıl faşizan bir ülke ya da yönetime sahip olduğunu tekrarlamak için bir biriyle yarışıyorlar.

Türkiye’de olup bitenleri gizlemek için yalanın her türüne baş vurmaktan geri durmuyorlar.

Türkiye’de olup bitenler için hilenin, çarpıtmanın her türüne başvuranlar, ancak iç savaşlarda ya da savaşlarda yaşanabilecek görüntülerin dinmediği Kürt bölgesini toz-pembe gösterirlerken, Türkiye’nin dört bir yanındaki baskıyı ve şiddeti yok sayıp, Almanya’da kendilerine yönelik iki uygulamadan hareketle faşizmden, faşist uygulamalardan dert yanar oldular.

Erdoğan “Sizin şu anki uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil, bunu böyle biliniz” demişti.

Faşizm karşıtı kisvesine büründüler...

Elbette, gerekçeler ne olursa olsun, toplantı, gösteri alanlarda hiçbir kısıtlama hiçbir ülke için kabul edilemezdir.

Ancak aynı günlerde çok sayıda 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Günü etkinliklerini yasaklayan, kadınlara saldıran, gözaltına alan AKP İktidarının bakan ve temsilcilerinin Almanya’nın bu uygulamaları gerekçe göstererek hem mağdur, hem de onca faşizan uygulamalarına rağmen faşizmden rahatsız bir iktidar kisvesine bürünmelerine olanak verilmiş olması da başka bir talihsizlik.

İnsan bir şey söylemeden önce bir kendi Hükümetine, kendi iktidarına bakmalı...

Çuvaldızı Almanya’ya batırmadan önce iğneyi kendisine batırmalıdır...

Eğer Nazi Almayasından söz edebilecekse; o döneme gönderme yapılacaksa, iki ülkenin fotoğrafını alıp bir masaya koyup şöyle kabaca bakmak bile kime neyin ne kadar yakıştığı hakkında bir bilgi verebilir...

Mesela hangi ülkede kaç gazeteci tutuklu....

Kaç yazar hapis... Kaçı yargılanıyor...

Kaç gazetenin yayını durduruldu.... Kaç televizyon kapatılıp, kapısına mühür vuruldu, malzemelerine el konuldu... 

CHP’nin kaç mitingi toplantısı yasaklandı... HDP’ye kaç saldırı oldu, kaç yasak, kaç baskı, kaç tutuklama...

Hangi ülkede kaç derginin yayını yasaklandı...

Kaç dernek bir KHK ile bir gecede kapatıldı...

Kaç kadın cinayeti işlendi, kaç kadın öldürüldü...

“İşin fıtratında var” denilen iş cinayetlerinde kaç işçi öldü, öldürüldü...

Kürtlere yönelik baskılar ne düzeye ulaştı... 

HDP’li kaç milletvekili tutuklu, kaç belediye başkanı... Kaç belediye Meclis üyesi tutuklu...

Seçilmişler hapse doldurulup, onların yerine belediye başkanı olarak kaç “kayyım” kaç vali, kaymakam, koruyucu atandı...

Nazi Almanyası insanlık tarihi için karanlık, savaş, ölüm, kan ve acı demek...

Hükümetler yönettikleri ülkelerine bakmalı ve neye benzediğini düşünüp utanmalıdır!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa