07 Mart 2017 01:02

Deniz Yücel'i hedef göstermek, tutuklamaktan beter

Deniz Yücel'i hedef göstermek, tutuklamaktan beter

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Alman Die Welt gazetesinin Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel, yaptığı haberler gerekçe gösterilerek tutuklandı. Deniz’i, Cumhuriyet gazetesinin yazar, çizer ve yöneticileri hakkındaki tutuklama kararını veren İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimi Mustafa Çakar tutukladı.

Deniz Yücel hakkındaki, ‘gereği düşünüldü’ diye başlayan tutuklama kararındaki ilk gerekçe şöyle: “Şüphelinin PKK terör örgütü ele başlarından Cemil Bayık ile Kandil’de röportaj yaptığı ve röportaj başlığının ‘Başkanlık hayali suya düşünce intikama sarıldı’ şeklinde olduğu ve röportajda PKK terör örgütünün meşru bir yapıymış izlenimi vererek örgüt elebaşısı Cemil Bayık’ın Türkiye Cumhurbaşkanı hakkındaki söylemlerine yer verildiği...”
Önce bu röportaja bir bakalım. Bakmadan önce, ‘müzakere’ döneminde devletin resmi basın kurumlarının Kandil’den haber geçtiğini, canlı yayın yaptığını ve milletvekillerinin Hükümet ile müzakere halinde yürüyen bir sürecin parçası olarak Kandil’e gidip geldiğini, İmralı’dan mektuplar götürüldüğünü, yanıtlar getirildiğini ve bunların, Deniz Yücel’in tutuklama kararında Bayık röportajına dair olarak kullanılan ifadeyle “meşru” bir süreç olarak kamuoyunun gözü önünde gerçekleştiğini de unutmayalım.

Bayık röportajına gelince. Bu röportaj, Deniz Yücel’in gazetesi Die Welt’te 23 Ağustos 2015 günü, Almanca olarak ‘Evet, iç infaz vardı’ başlığı ile yayınlandı. Bu başlık, Deniz Yücel’in Bayık’a sorduğu şu soru ve aldığı yanıttan çıkmıştı:
“DY: Eski PKK Yöneticisi Selim Çürükkaya’ya göre, PKK’nin kurucu kadrolarının arasında iç infazlarla ölenlerin sayısı, çatışmalarda veya işkencede ölenlerin sayısının üstünde.
CB: Bunlar doğru değil. Evet, iç infazlar oldu. Ama bu infazlara kurban giden arkadaşların çoğunun itibarı iade edilmiştir. Ve çoğu iç infazı yapan kimdi, biliyor musunuz? Bugün bizi bunlarla suçlayan kişilerdi. Ama o zamanlar PKK’nin içindeydi. Biz bu yüzden sorumluluğumuzu üstleniyoruz.”

Deniz Yücel, bu röportajı, Türkçe olarak BirGün gazetesi için de hazırlamıştı. Ve röportaj, bir gün sonra, yani 24 Ağustos 2015 günü BirGün’de Erdoğan’a atıfla kullanılan ‘Başkanlık hayali suya düşünce intikama sarıldı’ başlığı ile yayımlandı. 

9. Sulh Ceza Hakimi Mustafa Çakar, Deniz Yücel’in Bayık röportajının Almanca baskıda, kendisinin tutuklanmasına delil olarak sunulamayacak başlıkla ilgilenmedi ve Türkçe olarak yayımlanan Erdoğan’ın eleştirildiği başlığı tutuklanma gerekçesi olarak seçti.

Deniz Yücel’in o röportajdaki sorularından bazılarını da buraya aktarıyor ve ‘Bu sorulardan böyle bir tutuklama gerekçesi çıkabilir mi?’ sorusunun yanıtını sizlere bırakıyorum:
“-Ceylanpınar’daki polis cinayetini PKK mi yaptı?
- Cinayeti kınamadınız ama.
- PKK ve HDP arasında hiyerarşik bir ilişki var mı?
-”Misilleme hakkımız” dediğinizle HDP’ye zarar vermiyor musunuz?
- ABD ile ilişkiniz var mı?
- Kalıcı bir çözüm nasıl olur?
- Eski PKK Yöneticisi Selim Çürükkaya’ya göre, PKK’nin kurucu kadrolarının arasında iç infazlarla ölenlerin sayısı, çatışmalarda veya işkencede ölenlerin sayısının üstünde.”

Deniz Yücel, Bayık’a iyi hazırlanmış 39 soru soruyor ve bu sorular PKK’nin tarihinden başlayarak, kamuoyunda güncel olarak merak edilen tüm ana noktaları kapsıyor. Ve aralarında gazetecilikte ‘pas soru’ dediğimiz tek bir soru dahi bulunmuyor.

İşte, buna dünyanın her yerinde iyi gazetecilik deniliyor.

Deniz Yücel ile ilgili olarak verilen tutuklama kararından daha tehlikelisi ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini ‘Alman ajanlığı’ ve ‘PKK temsilciliği’ gibi ifadelerde hedef haline getiren söylemleri oldu. Daha önce de, Hükümete yakın gazetelerden Star’ın BYEG raporuna da dayanarak Deniz Yücel için ‘PKK Tetikçisi’ manşetini attığını hatırlayalım.

Hrant Dink, ‘hain’ ilan edildiği benzer söylemlerin ardından katledilmişti. Can Dündar, yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın benzer hedef gösterici ifadelerinden sonra Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinin önünde silahlı saldırıya uğramıştı. Erdoğan şimdi benzer ifadeleri Deniz Yücel için kullandı. 

Önceki gün, “Erdoğan’ın dünyasında” manşetiyle çıkan Die Welt, Erdoğan’ın, Deniz Yücel hakkındaki “Alman ajanlığı” ve “PKK temsilciliği” suçlamalarına, Deniz Yücel’in herhangi bir yan mesleği olmadığı belirterek, “Deniz Yücel sadece gazetecidir” diyerek yanıt verdi.

Hepimiz biliyoruz ki, bu hedef gösterici söylemler, yarın Can Dündar gibi bir süre hapis yattıktan sonra bırakılsa da Deniz Yücel’in bu ülkede can güvenliği tedirginliği yaşamadan gazetecilik yapabilmesini imkansız hale getiriyor. 

Meslektaşımızın, referandum öncesi Almanya’daki ve Türkiye’deki seçmenleri Erdoğan lehine mobilize etmek adına kurban haline getirilmesine sessiz kalmayacağız!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...