22 Şubat 2017 01:00

Varlık Fonu ve SGK

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Zeki Gül

Tüm yazıları

Bu ülkede ne zaman resmi bir cümlenin içinde ‘varlık’ sözcüğü geçse hayra alamet olmuyor. Misal varlık vergisi, “varlığım Türk varlığına armağan olsun” cümleli okul andı ve güncelimiz “varlık fonu”.

Yıl 1942, Başbakan Saracoğlu, 5 Ağustos 1942’de “Biz Türküz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız.” girizgâhlı hükümet programında Varlık Vergisini ilan etmişti. Nihayetinde ödeme zorluğu yaşayan Müslüman olmayan yurttaşlara taş ocaklarında çalışma dayatılmış, 1943 yılında tümü gayrimüslimlerden oluşan toplam 1229 kişi çalışma kamplarına Erzurum Aşkale’ye yollanmıştı. Yine “Aralık 1942 ve Ocak 1943’te İstanbul’da yine gayrimüslimlere ait binlerce taşınmaz mülk el değiştirmiş” Müslümanlar’a geçmişti. Ve şimdi Cumhuriyet tarihinin kara lekelerinden biri olarak anılıyor.

İçinden bir diğer “varlık” geçen mevzuat 2013 yılına kadar okullarda her sabah okuma zorunluluğu olan andımızdı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından hazırlanmış ve 1933 yılında uygulamaya konulmuştu: “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayıp “varlığım Türk varlığına armağan olsun” diye biten bu and hala hafızalarda.

Ve nihayetinde güncelimiz varlık fonu! Çokça yazılıp konuşulan bu fon kanunlardan azade! Benim sorum şu: SGK varlık fonuna devredilebilir mi? İktisatçılar devrin olamayacağını,olmayacağını söyleyebilir, ama neye göre? Hangi yasa, hangi anayasa? Bırakalım iktidar partisi ve iş ortağını, ana muhalefet partisi Genel Başkan’ının “anayasaya aykırı ama bu yasaya evet diyeceğiz” dediği (milletvekili dokunulmazlıkları) bir ülkede hangi uygulanabilir yasadan söz edilebilir artık?

Türkiye Varlık Fonu özü itibariyle devasa kamu ihalelerinde finansman sıkışıklığını gidermenin bir aracı da olduğuma göre SGK’nın bu fona katılma olasılığı yok diyemeyiz. Geçmişte SSK pirimleri iş dünyasına ihracatı teşvik primi olarak peşkeş çekilmemiş miydi 12 Eylül faşizminde ve sonrasında Turgut Özal hükümeti döneminde! 12 yılı aşkın süredir hükümet eyleyenler değil miydi sağlığı sosyal güvenliği özelleştirmeyi hedefleyenler! Sahi adına şehir hastanesi dedikleri, arsasını devletin bahşettiği, yurt dışı kredisine yine devletin kefil olduğu, yetmedi 30 yıl özel sektöre kullanım hakkı verilen ve %70 doluluk oranı garantili sağlıkta paylaşım sürecini başlatan kimdi?

Soru şu: İşçinin, emekçinin alınteri, geleceği yani sağlık hakkı ve emekli maaşlarının kasası SGK varlık fonu bünyesinde sağlıkta devasa özelleştirme süreçlerinde uluslararası kredilerde rehin / ipotek olarak sunulabilir mi?

Yanıtı HAYIR’da saklı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI