18 Şubat 2017 00:59

'İç savaş' tehdidini kaldırmak için de hayır!

'İç savaş' tehdidini kaldırmak için de hayır!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP Soma İlçe Gençlik Kolları tarafından düzenlenen “Büyük ve Güçlü Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sistemi” konulu konferansta referandumla ilgili olarak, “Eğer yüzde 50’yi geçemezsek ve bu referandum oylamasında başarısız olursak iç savaşa hazır olun!” diyen AKP Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem istifa etti.

AKP’nin yöneticileri de Erdem’in sözlerini eleştirdiler: “Maksadı aşmış sözler” diyenler de oldu; “Bu sözler hiçbir biçimde kabul edilemez” diyen de. 

Ozan Erdem de önceki akşam Kanal D’nin ana haber bültenine çıktı; kendini savundu: “Sözlerimi, konuşmam içinden cımbızla çektiler, otuz saniye sonrasında söylediklerim duymazdan gelindi...” gibi gerekçelerle kendini savunsa da söyledikleri Ahmet Hakan dahil kimseyi tatmin etmedi.

OZAN ERDEM SIRADAN BİR AKP’Lİ DEĞİL

Ozan Erdem AKP Manisa İl Başkanı Yardımcısı. Dolayısıyla “Erdem, eninde sonunda bir il başkanı yardımcısı, söyledikleri üstünde bu kadar durmaya değmez” denebilir. Ama gerçek göründüğü kadar basit değil. Çünkü Ozan Erdem, siyaset bilimi okumuş ve partinin iç eğitiminde önemli görevler üslenmiş, Kanal D’de söylediğine göre partide yüzlerce seminer, konferans, ders vererek partinin eğitimine katkıda bulunmuş, AKP’nin ruhunu anlayıp özümsemiş bir kişi. Bu yüzden de Erdem’in şahsında Manisa İl Başkanı Yardımcısından da öte; AKP’nin programı, son hedefi, “gizli ajandası” her neyi varsa onu bilen, bu bildiklerini güncel politikayla da bağdaştırabilen partinin bir ideoloğu, bir eğitimcisi ve tabiri caizse, “derin AKP’nin” bir şahsiyetiyle karşı karşıyayız.

Erdem’in tartışma konusu olan cümlesi, hiçbir tartışmaya yer vermeyecek kadar açık.

Eğer ki Erdem; “Eğer yüzde 50’yi geçemezsek ve bu referandum oylamasında başarısız olursak iç savaş çıkar” deseydi, belki, “Erdem, bir saptama yapıyor; bir uyarı yapmak için böyle uca çeken bir örnek vermiş” denebilirdi. Ama Erdem “İç savaş çıkar” demiyor, “İç savaşa hazır olun” diyor. Yani, kendisini dinleyenlere, “Eğer referandumda kazanmazsak, iç savaşa başvuracağız. Bunun için hazır olun” diyor.

AKP sözcüleri kendilerini, “Bu sözlerini, kişiyi bağlayacağını, kişiyi de istifa ettirdiklerini” söyleyerek savunuyorlar. Ama, Ozan Erdem gibi partinin “ruhunu” kavramış birisinin böyle kafadan “İç savaş çağrısı yapacak” bir kişi olmadığı da besbelli. 

OZAN ERDEM’İN SÖZLERİ BİR RASTLANTI DEĞİL

Bu yüzden de onun söyledikleriyle Cumhurbaşkanı, Başbakanın açıkça “Hayır diyenler teröristlerle aynı saftadır” biçimindeki yaklaşımı birleştiğinde, Erdem’in, “Referandumda kazanmazsak iç savaşa hazır olun” çağrısı, parti büyüklerinin söylediklerinden vazife çıkarmaktan ibarettir! 

Ozan Erdem’in sözleri tartışılırken ajanslardan iki haber daha düştü.

Bu haberlerden birincisi; Pamukkale İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Zekeriya Çamlıbel, Facebook hesabından; ‘‘İlk kez ülkemizi geri almak için bu kadar yaklaştık. Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız. Ya sandıkları patlatıp Osmanlının torunları olarak masaya yumruğumuzu vurup sahaya ineceğiz ya da bir 90 yıl daha sürünmeye devam edeceğiz...” paylaşımı yapmış. Bu paylaşım, il milli eğitim şube müdürü, ilçe milli eğitim müdürü, Eğitim-Bir-Sen şube başkanı ve bazı okul müdürü ve müdür yardımcıları tarafından da beğenilmiş!

İkinci haber ise MHP’nin muhaliflerinden Sinan Oğan’ın iddiaları olarak gündeme geldi. 

Oğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından AKP’nin esnafa kamplarda silahlı eğitim verdiğini öne sürdü.

“Özellikle 15 Temmuz sonrasında normalde fırıncı, berber ya da bakkal olan sivillerin zaman zaman kamplara alınıp eğitildikleri, silah kullanmanın öğretildiğini biliyoruz. Bu yarı milis gücü ha dediklerinde sokağa çıkarıp toplumun diğer kesiminin üzerine salacak bir çalışma içerisindeler” diyen Sinan Oğan, savcıların da mutlaka soruşturması gereken bir girişime dikkat çekiyor.

Yani, AKP “İç savaşa hazırlanıyor” diyor Sinan Oğan. Yani, “referandumdan ‘hayır’ çıkarsa, “İç savaşa hazır olun” çağrısı yapmakta yanız değil Ozan Erdem.

TEHDİTLE OY ALMAK AKP İÇİN YENİ DEĞİL

Tehditle, “İç savaş çıkar”... diyerek toplumu terörize etme üstünden oy alma yöntemi yeni değil. Tersine AKP, tehdit silahını hem 7 Haziran Seçimi öncesinde, “Verin 400 vekili memlekete huzur gelsin”, “Eğer biz iktidar olmazsak beyaz Toroslar sokaklara yeniden iner” diyerek ve halkı terörize ederek seçimde sonuç almayı denedi. 1 Kasım’da da bunda başarılı oldu.

Bugün de AKP bu yöntemi öne çıkaracak görünüyor. Bunu hem AKP’nin en öndeki sözcüleri “hayır” diyenleri terörist örgütlerle aynı safa koyarak, hem de “ikinci ağızlar”dan “iç savaş” tehditlerine varan girişimlerle yapıyorlar.

TEHDİT POLİTİKASI MÜCADELE EDEREK AŞILABİLİR

AKP’nin “üst aklı”, “hayır” diyenleri düşman, terörist örgütler yanlısı ilan ederek;

1- “Hayır” diyenleri düşman ilan ederek, bir yandan kendi taraftarlarını motive etmeyi öte yandan da “hayır” diyenlerle diyaloğu yasaklamak istiyor. Burada da, “evetçilerin “hayır”a ikna olma ihtimalinden koktuklarını açıkça gösteriyorlar.

2- “Hayır” diyenleri korkutarak, terörize ederek teslim alma, “hayır”cıları, “hayır çıkarsa ülke kaosa sürüklenir öyleyse ‘evet’ diyelim” demeye zorluyorlar.

Peki, 1 Kasım seçiminde başarılı olan halkı korkutarak, “Belden aşağı vurma” siyaset tarzı bir kez daha başarılı olabilir mi?

Eğer olanlardan ders alıyorsak, korkunun ecele faydası olmadığı görülmüştür. Çünkü 1 Kasım seçiminde iktidarı alan AKP ülkeye huzur getirmediği gibi, “beyaz Toroslar” döneminde bile yapılmayanları yaparak, ülkeyi OHAL ve KHK’lerle yönetmeye koyulmuştur. 

Ve elbette sınıflar mücadelesinin tarihi de bize; tehdit ve şantajla siyaset yapan odaklar, bu politikalarla sonuç alıyorsa onları daha ileriden kullanmaktan çekinmediklerini, dolayısıyla bu tür politikalara karşı boyun eğerek değil mücadele edilerek başarılı olunacağını göstermektedir. 

Bu yüzden iç savaş tehdidine kadar varan tehditlerden korkuya kapılarak, “evet vererek şerden kurtulayım” demek yerine “hayır”ı seçerek mücadele etmek belirleyici olacaktır. 

“İç savaş” çağrılarıyla birlikte, Türkiye’nin halklarının “hayır” demek için bir nedeni daha olmuştur:

“İç savaş” ve “Ülke kaosa sürüklenir” tehditlerini ortadan kaldırmak için de HAYIR!

Tehditleri ortadan kaldırmanın ilk adımı budur!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa