02 Şubat 2017 01:00

İşçiye kaşıkla patrona kepçeyle

İşçiye kaşıkla patrona kepçeyle

Fotoğraf: Envato

Paylaş

15 yıldır tek başına iktidar olan AKP’nin bugüne kadar patronların bir dediğini iki etmediğini, özellikle ekonomik talepler söz konusu olduğunda hükümetin adeta seferberlik ilan ettiğini biliyoruz. 2002’den bugüne 2003, 2006, 2009, 2012 ve 2015 yıllarında “istihdam teşvik paketleri” açıklayarak patronların istihdam maliyetleri ciddi anlamda azaltıldı. Öyle ki, bugüne kadar “patrona teşvik” adı altında sadece patronlara aktarılan kaynak miktarı 50 milyar lirayı aşmış durumda. 

Başbakan, 24 Ocak kararlarının yıl dönümünde, tamamı bölgede bulunan 23 ili kapsayan ve seçim yatırımı olarak değerlendirilebilecek “Cazibe Merkezleri Projesi”ni açıkladı. 11 Ocak’ta resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren bölgesel nitelikli yeni teşvik paketi ile ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorunlara rağmen nereden karşılanacağı belli olmayan 20 milyar liralık bir projenin (13 milyar lirası üretim, 7 milyar lirası hizmet sektörü) hayata geçirilmesi ve proje üzerinden 122 bin yeni istihdam sağlanması hedefleniyor. 

Bugüne kadar AKP hükümetleri tarafından açıklanan ve tamamı patronların çıkarları, istek ve beklentileri doğrultusunda gerçekleştirilen teşvik paketlerinin Türkiye’yi hem üretim yapısı hem de istihdam biçimi bakımından Çin’e benzetmek hedefiyle hazırlandığı, mevcut ekonomik koşulların bu hedefin gerçekleşmesi için uygun bir ortam oluşturduğu söylenebilir. 

Yıllardır patronların sırtındaki işveren sigorta primi yükünün önemli bir bölümü çeşitli indirimlere tabi tutuluyor. Özellikle geçtiğimiz yıl asgari ücretin aile geçim indirimi dahil 1300 TL’ye çıkarılması sürecinde toplamda 11 milyon işçinin işveren sigorta primlerinde işçi başına “100 lira” indirim yaparak patronlara kıyak yapma fırsatını kaçırmadılar.  

Türkiye’de 5 milyona yakın asgari ücretli olmasına rağmen, işveren sigorta primi desteğinin 11 milyon işçiyi kapsaması indirimin 2017’de de sürdürülecek olması, asgari ücretli işçiye kaşıkla zam verirken “Bin dereden su getiren” hükümetin, söz konusu patronlar olunca teşvikleri kepçeyle dağıttığı bir kez daha görüldü. 

Hükümetin işçilere kaşıkla verirken, patronlara kepçe ile dağıtmasının somut göstergesi, patronların ücret ve sigorta primlerinin bile çeşitli (mesleki eğitim, stajyer eğitimi vb.) adlar altında işsizlerin işsiz kaldıklarında yararlanması gereken İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması olarak karşımıza çıkıyor.  Son olarak “Çalışma Hayatında Milli Seferberlik” kampanyasında olduğu gibi, SGK işveren primleri İŞKUR tarafından İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanırken, aldığı ücretle ay sonunu getiremeyen, borç yükü altında ezilen ve adeta ekonomik mucizeler yaratarak yaşamaya çalışan işlerin sigorta primleri ve gelir vergisi eksiksiz olarak kesiliyor. 

İşçilerin ücretleri enflasyon ve işsizlik tehdidi ile baskılanmaya, artan oranlı gelir vergisi uygulaması (vergi dilimi) uygulaması ile mum gibi erimeye devam ederken, patronların elde edecekleri tüm kazançlara yüksek miktarda vergi indirimi uygulanması, bir de üstüne sürekli vergi aflarının çıkarılması da cabası. 

Her üç yılda bir açıklanan istihdam paketlerine ek olarak, neredeyse her iki yılda bir çıkarılan ve adına “vergi barışı” dedikleri aflar ile patronların “Ne de olsa af çıkar” diyerek ödemedikleri vergi cezaları ve ödenmemiş sigorta primleri “uygun ödeme koşulları” ile yeniden yapılandırılırken, attıkları her adımda patronların çıkarlarını savunurken, İşsizlik Sigortası Fonu başta olmak üzere tüm oluşan ve oluşturulacak tüm fonları nasıl ve kimler için kullanacaklarını açıkça gösteriyorlar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...