27 Ocak 2017 23:16

İnsanlık için, Türkiye için hayır!

İnsanlık için, Türkiye için hayır!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP ve MHP milletvekilleri ile eski koalisyon ortakları Fethullah Gülen’den yadigar milletvekillerinin göstere göstere kullandıkları açık oy, açık sayımla TBMM’den geçen “yeni anayasa” değişiklikleri yakında referanduma götürülecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaya bakılacak olursa, TBMM’den geçirilmiş olan düzenlemeler önüne gelir gelmez imzalanıp, referandum süreci başlatılacak.

Henüz  Yüksek Seçim Kurulu bir açıklama yapmamış olsa da AKP kurmayları 20 Nisan’dan önce her şeyin bitmiş olacağını düşünüyorlar.

Hesapları bu!

Ancak bakalım evdeki hesap çarşıya uyacak mı?

Zira “Ya hayır çıkarsa” korkusu daha şimdiden iktidardakileri sarmış bulunuyor.

Bunun için hızla koşuyorlar...

Yandaşlarını konsolide edip, kararsızları korkutup esir almak istiyorlar.

Telaşla konuşuyorlar...

“Biz gidersek terör gelir” diyorlar...

Çünkü biliyorlar ki, referandumda “hayır” çıkarsa, saray bir yana, taht bir yana, diktatörlüğü tahkim hesapları bir yana...

Bunun içindir ki, iktidarda kalmak için dökülen kanlara yenilerinin eklenmesinde bir beis görmediklerini bangır bangır bağırıyorlar.

OHAL ve kararnamelerle yönetmekle yetinmiyorlar. Kan ve şiddetten çok çekmiş halkımızı yine kan ve şiddetle korkutup, aslında doğuş ve yaşam kaynağı oldukları terör örgütleriyle teslim alıp yeni diktatörlük anayasası ve başkanlık sistemini halklarımıza zorla kabul ettirmek istiyorlar.

Bir yandan açıklanan yalan yanlış kamuoyu araştırma sonuçları, afaki rakamlar, dezenformasyon ve tüm kirli çarkları harekete geçirerek halkların kaygıyla, endişeyle, korkuyla baktığı başkanlık sistemini, “Evet çıkarsa terör biter” diyerek ele geçirdiklerini beyan ettikleri terör sopasıyla başkanlığı ve tek adam anayasasını kabul ettirmek istiyorlar.

Bir zamanlar Erdoğan ve AKP için “Harun olmaya geldiler, Karun oldular. Biz AKP gibi firavunlaşmayacağız” diyen ve yol arkadaşlarını bir kenara atıp AKP’ye katılan Eski HAS Parti Genel Başkanı, şimdilerin keskin başkanlık savunucusu, firavunlaşma savunucusu haline gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Referandumda evet çıkarsa terör bıçakla kesilmiş gibi bitecek” mealinde sözler ederek, 1 Kasım seçimleri öncesi yaptıkları gibi tehditler savuruyor.

Yani, Diyarbakır, Ankara Gar Katliamı hatırlatmaları yapılıyor. Sultanahmet, İstiklal, Gaziantep Düğün Katliamı, Kayseri, Ortaköy, Beşiktaş ve diğer acılar, kan ve gözyaşı hatırlatılıyor.

Bu izah ve ifade “Diktatörlüğümüze yol verirseniz terör örgütlerine gerek kalmaz demek değilse nedir?”

Bu kötü hesabı ve berbat gidişatı durdurmak için başta Müslüman Türkiye halkının bir muhasebeye ihtiyacı yok mudur?

Geri dönüp olup bitene bir bakılsın lütfen!

Erdoğan iktidara gelirken ve ilk yıllarında mağdur olan milyonlarca insana hitap ederken 12 Eylül Anayasası’na ve darbeci generallere nasıl da verip veriştiriyordu.

Milyonlarca Müslüman’ı hak, adalet söyleminin ve vaatlerinin destekçisi haline getiren Erdoğan şimdi bu sistem ve Anayasa ile geçmişin diktatörlerini de sollayarak daha beter yeni uygulamalara imza atmaya hazırlanıyor.

Türkiye halkları buna izin verecek mi, göreceğiz!

Ancak her şeyden önce vicdan sahibi Müslümanların ne yapacağı şimdi daha da önem kazanıyor.

Milyonlarca Müslüman diktatörlüğe izin verecek mi, teslim olacak mı, göreceğiz.

Hitler’i, Mussolini’yi batılı diğer diktatörleri hatırlayalım, onların nasıl da ulvi amaçlardan söz ettiklerini, onların nasıl da büyük ve eşsiz bir ülke kuracaklarına dair söylemler kullandıklarını bir hatırlasınlar, baksınlar, okusunlar...

Sonra İslam dünyasındaki birkaç diktatörün nasıl onca Müslüman kanı döktüğünü, kendi halklarına kan kusturduğunu en iyi Müslüman halklar bilir.

Türkiye’nin her inançtan halkları dönüp Ortadoğu’nun tarihine bakmalıdır; neredeyse tüm devletlerin ve giderek tüm Ortadoğu’nun nasıl kan gölüne dönüştüğünün gelişim süreçlerine bir daha bakılmalı, Müslüman halklar vicdanlarıyla baş başa kalarak olup bitene bir yanıt bulmalıdır.

Kendisine yapılanlara karşı ayağa kalkanlar, zalim kendilerinden olunca susup, halka zulmü sineye mi çekecek, yoksa zulüm nereden gelirse gelsin, zalim kimden olduğunu söylerse söylesin, ‘Zulme de zalime de hayır!’ diyebilecek mi, bunu da göreceğiz.

Evet, tarihi bir insanlık sınavıdır bu referandum.

Ya insanlık kazanacak ya da zalime boyun eğilecek...

Tüm baskıya, tiranlığa, diktatörlük uygulamalarına rağmen gerçekleri işçi ve emekçilere, ezilen ve sömürülen milyonlara anlatmaya başarabilirsek, bu karanlık hesabı pekala bozabiliriz.

Bunu yapabileceğimize inanmak bu alanda atılan en büyük adımdır.

Saraydaki hesap, sokakta ve sandıkta bozulabilir.

İnsanlık için, Türkiye için hayır!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...