20 Ocak 2017 00:58

Ne oldu da fikriniz değişti Binali Bey?

Ne oldu da fikriniz değişti Binali Bey?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başkanlık meselesi, referanduma kalmış gibi görünüyor. Mecliste yapılan ikinci tur görüşmelerinde de “partili cumhurbaşkanlığı” adı altında başkanlık sistemini getiren anayasa değişikliğinin maddeleri ‘AKP-MHP koalisyonu’ tarafından bir bir onaylanıyor. Artık herkes, mart sonu ya da nisan başında (26 Mart-16 Nisan arası) yapılması beklenen referandumu konuşuyor. Bu arada dün (19 Ocak) itibari ile 3 ay daha uzatılan OHAL, 18 Nisan’da sona erecek. Yani olası referandum OHAL koşullarında yapılacak.

Peki, kasım sonunda ne demişti Başbakan Binali Bey? 

“Kimseye ‘OHAL altında seçime gidildi’, ‘OHAL şartlarında referandum yapıldı’ gibi bir söz söyleme fırsatı vermeyiz!” demişti.

Biz de Başbakanın bu açıklamasından sonra “Demokrasi bir oyuncak değildir Binali Bey!” başlıklı bir yazı yazmış ve şunları demiştik: 

“Demek ki neymiş, kötü niyetli kimselere demokrasimize söz söyleme fırsatı vermemek için OHAL’i de kaldıracakmış Binali Bey! 

Binali Bey’in demokratlığına ‘amenna’ da, ama yine de insanın aklına birkaç soru takılmıyor değil.

OHAL’i kaldıracaksınız da halkın iradesi ayaklar altına alınarak hapishanelere doldurulan seçilmişler ne olacak? Mesela referandum çalışmalarını hapishanelerde hücre hücre gezerek mi yapacaklar?

Referandum öncesinde OHAL’i kaldıracaksınız da bu süreçte tutukladığınız gazeteciler, KHK’lerle kapattığınız TV kanalları, gazete ve dergiler ne olacak? Aylarca medya sadece sizin borazanınız olacak, en ufak bir muhalif sese bile tahammül etmeyeceksiniz ve sonra referandumdan önce OHAL’i kaldırarak demokrat olacaksınız öyle mi Binali Bey?

Bir de OHAL’inizin vazgeçilmezi olan KHK’ler var Binali Bey. Hani kadın, gençlik, sanat, hukuk, eğitim başta olmak üzere toplumun çeşitli alanlarında örgütlü yüzlerce kurum, dernek, sendikayı kapatma kararını verdiğiniz KHK’ler. Mesela OHAL’i kaldırmanız toplumun örgütlü kesimlerine vurduğunuz bu darbeyi de temizler mi Binali Bey? 

Yoksa sadece Adana Aladağ’da 11’i çocuk 12 kişinin can verdiği Süleymancılar yurdu gibi size bağlı cemaat ve vakıf örgütlenmeleri demokrasimiz için yeter de artar mı diyorsunuz?

Bir de OHAL boyunca her türlü hak eylemleri yasaklanan, grev hakları ellerinden alınan milyonlarca işçi-emekçi var Binali Bey. Siz OHAL’i kaldıracaksınız da malum o da ‘dış güçlerin oyunu’ olan bu ekonomik kriz koşullarında patronların insafına terk ettiğiniz milyonlarca işçi-emekçinin küçülen ekmeği ne olacak?

Bize sorarsanız, yine de bu kadar demokrat olmayın deriz Binali Bey. Gelin şu referandumda OHAL’İ kaldırma sevdanızdan vazgeçin!” (Evrensel, 9 Aralık 2016)

Demez olaydık!

Şimdi ne diyor Binali Bey?

“OHAL koşullarında pekala referandum yapılabilir. Fransa’da da OHAL ortamında seçime gidiliyor. Merak etmeyin.” 

Burada OHAL’in Fransa’da ve bizde nasıl uygulandığına dair karşılaştırma yapıp kötü niyetli kimselerin ekmeğine yağ sürmeyelim.

Ancak, yine de insan sormadan edemiyor: Acaba, ne oldu da Başbakanın referandumun OHAL koşullarında yapılmaması ile ilgili görüşleri değişti?

Olan şudur: iktidar demokrasicilik oyunu oynayacak halde bile değildir. 

Daha iki gün önce Bursa’da faaliyet gösteren Asil Çelik fabrikasındaki işçilerin grevi, “Milli güvenliği bozucu” olduğu gerekçesiyle yasaklandı. Aynı gün, 24 gün boyunca gözaltında tutulan 6 gazeteciden 3’ü (Diken’den Tunca Öğreten, DİHA’dan Ömer Çelik ve Birgün’den Mahir Kanaat) tutuklandı. Ülkenin birçok kentinde insanların sokağa çıkıp açıklama yapması, bildiri dağıtması bile yasak. Ve yine birçok kentte referandumda “hayır” diyecek toplumsal kesimlere karşı operasyonlar devam ediyor.

Çünkü iktidar bunca baskıya, tutuklamaya, kapatmaya ve yasaklamaya rağmen rahat değildir. Çünkü toplumun büyük çoğunluğu sokağa çıkamaz, iktidarı eleştiremez, hakkını arayamaz hale getirilmiş olsa da hâlâ “tek adam-tek parti diktatörlüğü”ne dayanan “partili cumhurbaşkanlığı” sistemine ‘hayır’ diyenler, ‘evet’ diyenlerden daha fazladır. O yüzden OHAL’i kaldıramıyorlar. Referanduma OHAL ve KHK’ler ile bu dikta rejimine karşı çıkan bütün toplumsal kesimleri baskı altına alarak girmek istiyorlar.

Ancak şu da bilinmelidir ki, 12 Eylül darbecilerinin sıkıyönetim koşullarında yaptıkları 1982 Anayasası referandumu ne kadar demokratikse, OHAL koşullarında referandum dayatması da o kadar demokratik olacaktır. Başbakan Yıldırım da bunu çok iyi bildiği için “OHAL koşullarında referandum yapıldı’ dedirtmeyiz” demişti. Ama iktidar, bu tek adam iktidarına dayalı başkanlık sisteminin referandumda kolay kabul görmeyeceğini anlayınca referandumu demokrasinin tamamen askıya alındığı OHAL koşullarında yapmaya karar vermiştir.

OHAL’de referandum yapılması konusunda fikrini değiştirip “OHAL koşullarında pekala referandum yapılabilir” diyen Binali Bey’e soruyoruz: Meşruluğunun bu kadar tartışma konusu olduğunu/olacağını bildiğiniz halde OHAL koşullarda halka fikrini söyleme hakkını bile vermeden yaptığınız bu referandum dayatması niye? Gerçekten memleketin hayrını istiyorsanız,  meşruluğu-demokratikliği 35 yıldır tartışma konusu olan 12 Eylül Anayasası’na bakıp biraz ders almanız gerekmez miydi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...