15 Ocak 2017 01:00

Lego savaşa girerse

Lego savaşa girerse

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Lego bir oyuncak. Benim çocukluğumda pek bulunmayan, en azından dar gelirli çocukların hiç ellerini süremedikleri, adını bile bilmedikleri bir oyuncaktı. Daha sonra yaygınlaştı ve giderek daha çok çocuğun yaşamına girdi. Lego ya da Legoların en önemli özelliği, çeşitli büyüklükte ve renkte parçalardan oluşması ve bu parçaların tek bir bütünün parçası olarak düşünülmemiş olmasıydı. 

Lego, küçük ve çeşitli parçalar kullanılarak bir değil, birçok çeşit tasarım üretilmesine olanak veren bir oyuncak olduğu için heyecan vericiydi. Her parça üzerindeki girinti ve çıkıntılar sayesinde diğer parçalar ile birleştirilebilir olduğu için bir yapı taşı işlevi görebiliyordu.Tam da bu nedenle, çocuklar kadar yetişkinlerin de ilgisini çekebiliyordu. Çocukların düşler kurabilmesini isteyen, yaratıcılıklarının önünü açmak isteyen eğitimciler ve yetişkinler için Lego çok çekici bir oyuncaktı.

Lego adı, Danimarka merkezli üretici şirketin adından geliyor. Şirket 1949’dan beri Lego oyuncak üretiyormuş. Önceleri tahtadan yapılmış parçalar daha sonra plastikten üretilmeye başlanmış. Legoların başarısı ve yayılması ile şirketin dünya çapında iş yapmaya başlaması ardından devreye Samsonite şirketi girmiş ve yeni Lego parçaları (çubuk, tekerlek, küçük insanlar ve hatta elektrikli parçalar) üretilmiş.

Lego öyküsünün buradan sonrası daha tatsız çünkü şirketin ürün pazarlama stratejisi çizgi romanlar, bilgisayar oyunları, film karakterinin peşine düşmeyi de kapsamaya başlamış. Bu da aslında şirketin özgün fikrinin artık geride bırakılması anlamına geliyor. Legoları çekici kılan, parçalardan sınırsız tasarım üretilebilmesi ve parçaların tek bir bütünü oluşturmak için tasarlanmamış olmasıydı. Bir çizgi roman karakterinin veya bir filmin temasının Lego paketine sokulmasıyla birlikte çocukların Legolar ile ne üretmesi gerektiği belirlenmiş oldu. 

Daha da kötüsü, Lego paketlerine 1978 yılından başlayarak kılıç, balta ve başka silahlar da eklendi. Basit görünse de bu silahların Lego setlerinde sürekli olarak yer alması çok ciddi bir sorun. Günümüzde Lego setlerinin yüzde 30 kadarını artık silahların oluşturduğu biliniyor.

Geçen yıl mayıs ayında medyada yer alan haberlerde Yeni Zelanda’da yapılan bir araştırmanın bulgularına yer verilmişti. Araştırmada Lego setlerinin içeriğinin giderek daha çok şiddet ögeleri içerdiği bulunmuştu. Araştırmacılar Lego kataloglarının içeriğinin 1973’den 2015’e değişimini incelemişlerdi. Lego setlerinin kötüye gittiğinin ilk göstergesi, katalog sayfalarının yüzde 40 kadarında şiddet içeren veya çağrıştıran ögelerin yer almasıydı. Daha kötüsü, Lego parçalarının arasında eskiye göre çok daha sık silahların bulunması ve bir temaya dayalı setlerde silahlara daha çok yer verilmesiydi. Araştırma ekibinin sözcüsü bu durumu şöyle özetliyordu: “Lego’nun oyuncakları eskisi kadar masum değil. Ürünlerdeki şiddet, oyunu zenginleştirmenin çok ötesine geçti.”

Legoların silahlanma yarışına katılması gerçekten çok rahatsız edici ve endişe verici. Büyüme-pazarlama-daha çok kâr saplantısı herhangi bir fikrin hızla kötüye kullanılmasına neden oluyor. Üretilen ister oyuncak, ister kitap, ister müzik olsun, kâr hırsının sonucu gerçekten çok kötü.

Bugün çocuk hakları savunucularının; her gün çocukların yararını düşünen, önemseyen ve gerçekten öne çıkarmaya çalışanların işi çok daha zor. Dünya sanki bir kazan ve kaynıyor. Bu kazan ne kadar çok kaynarsa, çocuklar o kadar çok unutuluyor. Çocukları her türlü şiddetten ve savaştan korumak isteyenler için her gün ciddi bir mücadele günü. Ama başka çare yok. Oyuncaklar, okullardaki yazılı ve gizli müfredat, havuz medyası vb. çocuklara yönelik tehlikeler nereden gelirse gelsin her gün izlemek ve mücadele etmek zorundayız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...