T.C. vatandaşlığının fiyatı belli oldu: 1 milyon dolar!

Cumhurbaşkanından başlayarak devletin en yüksek makamında oturanlar ve milliyetçilik istismarcılığı yapan MHP ve AKP’li politika erbabı; giderek daha yüksek dozda;
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” diyerek haykırıyorlar. Bu şiire, elbette “şehitlik makamı”nı, “gazi olmayı” yücelten kutsal metinleri, hadisleri istismar eden hamasi nutuklar eşlik ediyor.

Türkiye’nin en gerici şairlerinden Arif Nihat Asya’nın bu şiirinin bir şiirden öte bir “devlet direktifi”ne dönüştürülmesinin arkasında elbette, vatandaşın, Hükümetin “İçeride ve dışarıda sürdürdüğü savaş politikalarının” arkasında mevzilendirilmesi amacı vardır.

Miting meydanlarından, camilerdeki “cuma hutbeleri”ne kadar her kürsüden “şehitlik”, “gazilik” övgüsünün yükseltilmesi de aynı amaçlıdır. Ve “Vatanın her karış toprağının şehit kanlarıyla sulanması” gerektiği, üstelik bunun bir kez de olmayacağı, ihtiyaç olduğunda her neslin yeniden vatan toprağını kanlarıyla sulaması, “resmi propaganda”da “vatandaşın görevi” olarak sunulmaktadır.

“Vatan, kan, bayrak, şehitlik, gazilik...” bir kampanya olarak sürdürülüyor. Hükümetin, halkın kendi politikalarına yedeklenmesi ihtiyacı olan propaganda boyutu böyledir ama gerçek de böyle midir?

Son zamanlarda “vatan-millet”, “15 Temmuz”  edebiyatı eşliğinde vatandaşın yastık altındaki üç beş dolarını da “vatanseverlik görevi” adına alıp büyük sermayenin ve bankaların kasasına koymanın, “dolarize” edilmiş ekonominin dişinin kovuğuna bile yetmediği görüldü.

Resmi Gazete’de dün yayımlanan düzenlemeyle görüldü ki, sıra “bir avuç dolar” için  “T.C. vatandaşlığının satışa çıkarılmasına” gelmiştir!

Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre;
- En az 1 milyon dolar tutarında taşınmazı üç yıl satılmaması şartıyla satın alan,
- En az 2 milyon dolar tutarında sabit sermaye yatırımı yapan,
- En az 3 milyon dolar tutarında mevduatı üç yıl tutma şartıyla Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara yatırdığı belgelenen veya bu tutarda devlet borçlanma araçlarını üç yıl tutmak şartıyla satın aldığı tespit edilen,
- Değişiklikle, en az 100 kişilik istihdam oluşturduğu belgelenen yabancıların Türk vatandaşlığı almaya hak kazanacağı hüküm altına” alınmış bulunuyor.

Yani Hükümet, 1 milyon dolardan başlayan paralar getiren herkesi Türk vatandaşı yapmayı vadediyor.

Türkiye gibi, varlıklı yabancılara T.C. vatandaşlarından daha çok kolaylık tanıyan bir ülkede, insanların yatırım yapmak için T.C. vatandaşı olmasının bir anlamı yoktur.

Kuşkusuz burada da hemen akla, Türkiye’nin, dünyanın kara paracıları için cennet olacağı, hatta kendi ülkesinde suç işlemiş kişilerin bile “parayı basarak” T.C. vatandaşlığı kazanabileceği gelmektedir.

Herhalde kendi ülkesinin hükümetiyle bir biçimde başı derde giren, kendi ülkesinde barınması zorlaşanlar ki; onlar da genellikle, hatta büyük çoğunlukla kara para faaliyeti içinde olanlardır. Aksi halde Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen insan neden ayrıca bir de T.C. vatandaşı olmak istesin ki?

Doğrusu, eskiden beri vatandaşı olanları “Vatan toprağını kanlarıyla sulamaya” çağırırken, vatandaşlık almak isteyenlere “Getir 1 milyon doları al vatandaşlığı!” denilmesi çok çelişkili ama çok da ibret verici bir durumdur.

Eskiden beri vatandaşları olanlar için babasının, dedesinin toprağı kanla sulamış olması yetmiyor, yeni kuşaktan olanların da vatandaşlıklarını ispat etmek için toprağı kanlarıyla sulaması, “şehit”, “gazi” olması isteniyor ama yeni vatandaş olmak isteyenlere “Getir 1 milyon doları vatandaş ol” deniyor. Onlardan şehitlik, gazilik istenmiyor!

Aradaki farkı anlıyor musunuz?

Ülkeyi yönetenlerin neye, kime ne fiyat biçtiğini görüyor musunuz?