09 Ocak 2017 02:25

Yorgan kısalacak, başkan ne yapalım?

Yorgan kısalacak, başkan ne yapalım?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

‘Yeni yıla dair umutlu söylemleri bir kenara bırakıyoruz’ deyip...

Hükümetle, bir anlaşma yapmaya koyulsak.

‘Daha iyisinden vazgeçtik, yaşam standardımız 2016 yılı kadar olsun yeter. Bunu garanti edebilir misin? diye pazarlık yapsak.

Hükümet...

“Olur mu canım. Daha iyi olmazsa iktidarı bırakım. İktidarımız sizin daha iyi olmanız için var” der mi acaba.

Savaş, terör, kan ve gözyaşını geçtim.

Emeği ile geçinenler için gelir seviyesinin korunacağını garanti edebilir mi?

Etse bile karşılığı olur mu acaba?

Bakalım.

 

MUTLAK KAYBEDECEKLER

Bakma işlemine, 2017 yılında, geçen yıla göre, mutlak kayba uğrayacak olanlardan başlayalım.

Geçen yıla göre mutlak yoksullaşacak olanlardan yani.

Kendisini, “Mavi yaka ve ara kademe pozisyonlarda lider insan kaynakları platformu” olarak tanımlayan “eleman.net”in araştırmasından aktaralım.

Firmaların yüzde 25’i yeni yıla herhangi bir zam planı yapmadan girdi. (Çünkü çalışanlarına zam yapmayacaklar).

Geriye kalan yüzde 75’lik dilimde olan ve zam yapacağını söyleyen firmaların ise...

Yüzde 36’sı çalışanlarına yüzde 1 ila 5 arasında zam yapacağını ifade etti.

Bu 100 firmadan 27’sinin yüzde 5 bile zam yapmayacağı anlamına gelir.

100 firmadan 25’inin hiç zam yapmayacağı düşünüldüğünde demek ki firmaların yarasından çoğunun çalışanları yoksullaşacak. Çünkü 2017 yılı enflasyonunu yüzde 9’un altında bekleyen yok. Çift hane olacağını tahmin edenlerin sayısı da bir hayli fazla.

 

ŞİMDİDEN KAYBEDENLER

Memurlar ve memur emeklileri...

Maaşlarına bu yılın temmuz ayında kadar yüzde 3 oranında zam yapıldı.

Basit hesap yapalım.

2016 yılı Aralık ayı enflasyonu yüzde 1.64’tü.

Ocak ayında da enflasyon oranı aynı çıkarsa (Ki zam ve vergi artışının olduğu ocak ayında enflasyonun daha yüksek çıkması beklenebilir) bu zammın yarısından fazlasının ilk ay gitmesi demek.

Geçtiğimiz yılın sonunda yaşanan kur artışlarının mal ve hizmetlere yansıması asıl önümüzdeki üç ayda gerçekleşecek.

Varın gerisini düşünün!

Memur ve emeklileri 2017 yılına zaten kayıpla girmişlerdi.

Bu kesimlerin yaşadıkları gelir kaybını Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin verileriyle aktaralım.

2016 yılında enflasyon yüzde 8.53’ken açlık sınırı yüzde 9.6 oranında...

Çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı yüzde 9.8 oranında...

Dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı ise yüzde 10.6 oranında arttı.

2016 yılında  memurun zorunlu harcamaları ise 461 lira arttı.

Memur maaşlarına geçtiğimiz yıl bütün artışlarla birlikte 296 lira zam yapılmıştı. Memur ailesinin harcamalarında 461 lira artış olduğuna göre ortalama maaş ile geçinen bir memur ailesi aylık 165 TL kayıp yaşamış.

Memur maaşındaki bu kayıpla birlikte içinde bulunduğumuz yıla yüzde 6.9 oranında fakirleşerek girdi.

Memur şimdiden fakirleşenler arasında yerini aldı.

Şimdiden kaybedenler arasına asgari ücretlileri de katmak lazım. Çünkü, asgari geçim indirimi dahil 1400 lira ile açlık sınırının altında kalan ve de zorunlu BES kesintisine uğrayacak asgari ücrete yapılan yüzde 8’lik zam şimdiden yoksullaşmaya işaret ediyor.

 

2017 PAHALI BİR YIL OLACAK

Bu yıl hayat pahalılığı yaşanacak çünkü...

- Dolardaki yükseliş önümüzdeki aylarda enflasyona yansıyacak.

- Enerji fiyatları dünyada yükseliyor. Daha yüksek kur ve daha yüksek fiyattan ithal edilecek enerji fiyatlara yansıyacak.

- Seraları sel basmasının yol açtığı ürün kaybı. Azotlu gübre kullanımının yasaklanmasının yol açacağı verim düşüşü. Rusya’ya meyve-sebze ihracatının başlayacak olması gibi... Etkenler gıda fiyatlarını yükseltecek.

Tüm bunlar enflasyonu çift hanelere çıkaracak, gelirleri enflasyon kadar artmayan emekçileri ise yoksullaştıracak etmenler.

 

KAMYONCUNUN YOLU

2016’dan daha yoksul olmamanın bir yolu ücret ve maaşlarımıza gelirde erime yaratmayacak oranda zam almaksa...

Diğer yolu da gündelik hayatta karşılaştığımız zamları geri aldırmak olsa gerek.

Kamyoncu bu yola girdi.

Şöyle ki... Yeni yılda otoyol ve köprülere yüzde 20 ile 48 arasında değişen zamlar geldi.

Bunun üzerine geçen hafta Ümraniye TEM Otoyolu 3. Boğaz Köprüsü kavşağında toplanan yaklaşık 30 kamyon sürücüsü, 3. köprü geçişi ve otoban ücretlerini protesto etti.

Köprü bağlantı yoluna giren kamyoncular, trafiği yavaşlattı.

Not düşelim: Yaygınlaşması hayırlıdır!

 

HÜKÜMETİN ÇÖZÜMÜ KREDİ KARTI

Gelirler eriyeceği için tüket(e)mememizden korkan hükümet çareyi buldu.

Merkez Bankası kredi kartlarına uygulanacak faizlerde yöntem değişikliğine gitti. Ve kredi kartı faizlerini düşürdü.

Oysa...

Kredi kartı kullanımının, iktidarı boyunca çığ gibi büyümesine...

Kredi kartının sokakta peynir ekmek gibi dağıtılmasına...

Ekonomiden sorumlu tüm bakanların… “Kredi kartı kullanımındaki artış kayıtlı ekonomiyi güçlendiriyor” tespitlerine...

Vesaire aldırmadan dönemin başbakanı şöyle demişti.

“Şu kredi kartları filan falan diyorsunuz ya, bunları almayın. Bunlardan ödediğiniz paralar, sadece bir bankaya vereceğiniz, isim vermiyorum 600 trilyon, 1 yılda. Geliri, faizin dışında… Kim ödüyor bu parayı, zengin değil, benim fakir kardeşim. Allah selamet versin, bayılıyor bir tane kredi kartı elime alayım. Herkes ayağını yorganına göre uzatmayı bir öğrense, o zaman bunlar bu parayı elde edemeyecekler.” (Anlatım bozukluklarına dokunulmadı).

Sonra unutuldu.

Düşürülen taksit sayısı 12’ye çıkarıldı. İhtiyaç kredilerinde vade uzatıldı. Şimdi de faizleri düşürüldü.

“Ayağınızı yorganınıza göre uzatmayı öğrenin” nasihati verenler şimdi tersini yapıyor. Vatandaşın yorganının çok kısa olduğu, ancak kredi kartıyla yorganını ayağının boyuna getirebildiği gerçeği görülerek.

Kartın boyu uzatıldı.

Bu durum çözüm değil bela getirir. Kredi ve kredi kartı borcu nedeniyle mahkemelik olan 1 milyon 220 bin kişiye yenileri eklenir.

 

TİLKİ OLMAK LAZIM

Hükümetin çözümü çözüm değilse çözümü nerede aramak lazım?

Bence tilki olmak lazım.

Kurnazlık anlamında değil!

Şöyle ki...

‘Büyük’ inşaatçı Ali Ağaoğlu’nun kızı Sena 24 Aralık’ta düğün yaptı.

Düğünde 1 milyon liralık gelinlik giyildi, 3 milyon liralık tek taş yüzük takıldı.

Ali Ağaoğlu damadına 30 milyon TL’lik villa, kızına ev hediye etti.

Düğünün maliyeti 60 milyona çıktı.

İnşaat ve rant kralı için gayet normal.

İnşaat kralının meşhur “Maslak 1453” projesi var, biliyorsunuz.

O projenin yapıldığı Maslak Fatih Ormanı rezidans, otoyol dolunca... Yaşam alanı yapılaşmaya açılan tilki yemek bulabilmek için, daraltılan sınırını genişletti.

2016 yılından daha kötü duruma düşmemek için, işte bu tilki gibi, ücret sıkmaları karşısında, genişletme hareketi yapmak gerekir.

Bugünlerde haklarını ve gelir düzeylerini korumak için grev kararı alan işçiler bu yoldan ilerliyor. O izden gitmek gerek!

Kamu-Sen hesaplarına göre, sadece 2016 yılı zararlarını kapatabilmek için yüzde 4’lük ek bir zamma ihtiyaçları olan memurların da sınır genişletmesi... Sözleşme yenilemesi gerekmez mi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...