07 Ocak 2017 23:24

Gazetecinin imzası

Gazetecinin imzası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Melody Kramer geçtiğimiz Çarşamba Poynter’da gazeteci imzalarını farklı şekilde sunsak okuyucu güveninde bir artış olur mu üzerine bir tartışma başlattı. Yazıda The Trust Project ve Santa Clara Üniversitesi Markkula Center for Applied Ethics’in geliştirdiği okuyuculara haberi, yazıyı yazan hakkında bilgi edinmesini sağlayan iki yeni aracın geliştirildiğinden söz ediyor. Benzer bir çaba La Stampa ve BBC’de de mevcut. Örneğin diyor Kramer enerji ya da siyaset konularında haber yapan ya da yazı yazan birinin konu hakkındaki haberlerini ve yayınlarını bir başka deyişle uzmanlığını öğrenmek okuyucu için değerli olmaz mı?

Doğru bilgiye ulaşmak yalnızca Türkiye’de değil dünyanın hemen her yerinde önemli bir sorun haline geldi. Güven konusu bundan önce çoğunlukla medya kuruluşlarının sorumluluk alanındaydı. Gazete sloganları da bunu yansıtıyordu “bağımsız haber”, “tarafsız ilkeli haber”, “en iyi haber”, “en güncel haber” vs. Medya sahiplerinin iktidarlarla ilişkilerinin giderek girift bir hal alması, başka alanlardaki yatırımları kurumların parlatmaya çalıştıkları bu sloganları tek tek söndürdü. Oxford Sözlük’ün 2016’nın sözcüğü olarak belirlediği post-truth, ben en çok hakikat ötesi çevirisini sevdim, döneminde kimsenin ‘X gazetesi, internet sitesi ya da televizyonu yazdıysa / duyurduysa doğrudur’ diyecek hali kalmadı. Kramer bu noktada ilk başvurulanın eşik bekçileri (gatekeepers) yani size o haberin doğru ve güvenilir olduğuna inandırabilenler olduğuna işaret ediyor, ardından soruyor peki eşik bekçilerinin güvenilirliğini kim denetleyecek? Sonu olmayan bir tartışma gibi. Çözümde en çok odaklanılan ise şeffaflık. O haberin, o yazının kim tarafından, hangi koşullarda, kimlerin editoryel denetimi sonucunda bize ulaştığı bilgisine erişebilirsek doğruya ulaşma şansımız artabilir. Bu da bizi ister istemez haberde, yorum ya da köşe yazısında imzası, katkısı bulunanlara yönlendiriyor. Amerika’nın yeniden keşfi değil tabii, çoğumuz ne zamandır gazetelerdense gazetecileri, köşe yazarlarını takip etme, zaman zaman onları kurumlarından ayrı yere koyma eğilimindeyiz. “X gazetesinde ama doğruları yazıyor”, “dün akşam izledin mi nasıl da cesurca konuştu” yorumlarına aşinayız, Türkiye’de buna bir de “umarım işinden olmaz” temennisi ekleniyor.

“Üzdük mü seni patron” diye ağlayan, “15 Temmuz’da yanınızda olmadık mı” diye sitem eden medya patronlarının okuyucu güvenilirliğini artırmak gibi bir derdi yok ki diye düşünebilirsiniz. Ancak gerçeğe ulaşma, haber alma ve verme yalnızca medya kuruluşlarını, gazetecileri değil hepimizi ilgilendiren bir sorun ve sandığınızdan daha fazla araştırmacı, akademisyen, aktivist bu konular hakkında çalışıyor. Ben mesela sosyal medyada paylaşılan pek çok haberi teyit.org doğrulamadan yaymaktan çekinir hale geldim.

Bütün bu tartışmalar kafamda uzun zaman dönüp dolaşan bir fikri yeniden canlandırdı. Haberlerin güvenilirliği için doğrulatma yöntemleri ya da siteleri var ama gazetecilerin güvenilirliğini gösterecek bir aracımız henüz yok. Daha ziyade hafızamıza güveniyoruz. Bazı gazeteciler konuştuğunda Kabataş yalanına ortak olmalarını hatırlıyoruz bir çırpıda, bazılarının kamuflaj kıyafetleri içindeki iliştirmiş hallerini, iktidardan nemalananları… Bir uygulama geliştirilse de gazetelerin ve gazetecilerin o güne dek yazdıkları, yaptıkları hakkında göz atabileceğimiz bir pencere açılsa önümüze. Örneğin çözüm süreci devam ederken yazılanlarla bugün kalemlerden dökülen nefret söylemlerinin çelişkisi açığa çıksa, daha soruşturma başlamadan “FETÖ” başlığı atanların geçmişte Gülen övgülerinin linkleri olsa, sütunlarından Amerika’ya savaş ilan edenlerin Rus uçağı düşürüldüğünde attıkları başlıkları hatırlatsa, Barbaros Şansal’ın linç edilmesini (doğru bir şekilde) eleştiren yazarın geçmişte Ahmet Türk’e atılan yumruğu meşrulaştırdığını da unutturmasa…

Bu hayali tutarlılık makinesinden onurlu bir şekilde çıkacaklar da olacak elbette. Hak haberciliği yapanlar, sürekli hedef haline gelmelerine rağmen taviz vermeyenler, bu uğurda bedel ödeyenler...  Güvenilirlik gazeteciliğin en önemli meselesi o yüzden imzaları gazetecilerin peşini kolay bırakmıyor, kimileri için utanç kimileri için onur nişanesi. Siyasetçiler ise gazetecilerin aksine imzalarıyla değil dönemleriyle hatırlanıyorlar. Yarın bugünlerden bahsederken diyecekler ki gerçekleri göstermeye çabalayan, işte bu haberlere imza atan gazetecileri günlerce gözaltında tuttular, tutukladılar, cezaevinde su bile vermediler…

Son not: Bu yazıyı göndermek üzereyken üç yeni KHK yayınlandı, binlerce insan işsiz kaldı. Aralarında 649 akademisyen var, bir kısmı ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisi imzacıları. İletişim alanında çalışanların medyada nefret söylemi, ayrımcılık, temsil sorunları ve etik sorunlar üzerinde sayısız araştırması, makalesi var. Bugün bu konuları tartışıyorsak onların katkısı çok büyük. Umutsuzluğa kapılmadan birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...