29 Aralık 2016 00:55

Eskiyen yıldan yenisine kalanlar

Eskiyen yıldan yenisine kalanlar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dünyada ve Türkiye’de son bir yıl içinde yaşanan gelişmeler, her açıdan derin bir çürüme içine giren sistemin geniş bir alanda etkisini gösteren ekonomik ve siyasal saldırılarının giderek ağırlaştığını, bu durumun 2017’de daha da artma eğiliminde olduğunu gösteriyor. 

Yıllardır sürdürülen mezhepçi dış politika ve bu politikaya uygun olarak atılan tehlikeli adımlar, ülkeyi 2016’da daha derin bir bataklığın içine çekti. İçeride ve dışarıda benimsenen şiddet ve savaş politikaları nedeniyle peş peşe yaşanan bombalı terör saldırıları ve katliamlar tüm ülkeyi kana ve gözyaşına boğdu. 

Büyük bölümü 2016 yılı içinde olmak üzere, Türkiye’de son bir buçuk yılda tam 32 bombalı saldırı gerçekleşti. Ülkenin farklı yerlerinde yaşanan saldırılarda 363’ü sivil 460 kişi can verdi, 2 binden fazla insan yaralandı. Sadece son bir yıl içinde Türkiye’de yaşananların onda biri normal bir ülkede yaşasa ortada ne hükümet, ne de AKP diye bir parti kalırdı. 

15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından iktidarın darbe fırsatçılığı yaparak hareket etmesi sonrasında atılan adımlar, ilan edilen OHAL ve peş peşe çıkarılan kanun hükmünde kararnameler (KHK) sonucunda yaşanan ihraçlar, açığa almalar ve sayısız hukuksuz kararlar ile yüz binlerce insan aileleri ile birlikte mağdur edildi. 

Sadece 15 Temmuz 2016 sonrasında yaşananlara bakıldığında bile, bugüne kadar yaşanan bütün darbeleri gölgede bırakan bir manzara ile karşılaşıyoruz. Kamuda 86 bin ihraç yaşanırken, muhalif gazeteler, dergiler, TV, radyo ve internet siteleri birer birer kapatıldı. Siyasetçi, gazeteci, yazar, öğretmen, bilim insanı, sanatçı, belediye başkanı ayrımı yapmadan iktidara biat etmeyen tüm muhalif kesimler darbeci bir mantıkla ya gözaltına alınıp tutuklandı ya da işinden atıldı.

14 yılı aşkın bir süredir tek başına iktidarda olan AKP, Nazilere taş çıkartan propaganda yöntemleri sayesinde, halka yönelik bombalı saldırılar sonrasında iktidara yönelmesi gereken tepkileri iktidara muhalif olan partilere, sendikalara ya da kurumlara yönelterek siyasi sorumluluğunu sürekli gizlemeye çalıştı. İktidar en açık gerçekleri, her şey ortadayken bile kolaylıkla inkar ederken, yanlışı doğru, suçluyu suçsuz, haklıyı haksız ilan ederek, siyasi tasfiye amaçlı gözaltı operasyonları ve tutuklamalar ile baskıcı ve despot yönetim tarzını daha da belirgin hale getirdi. 

2016’nın özellikle ikinci yarısında yaşanan ekonomik dalgalanma ve siyasal gelişmelerle birlikte ekonomik göstergelerin ciddi anlamda kötüleşmesi, başta ücretli emekçiler olmak üzere, halkın yaşam koşullarını daha da ağırlaştırıp, geçim krizini belirgin bir şekilde derinleştirdi. Bununla birlikte iktidar ve destekçileri dışında kalanlara yönelik olarak gerçekleştirilen baskı ve tehdit politikaları, iktidar ve siyasal ortaklarının “başkanlık sistemi” üzerinden OHAL yönetimi anlayışını ülkenin “yeni rejimi” haline getirme çabaları 2017’ye kalan önemli bir diğer gündem maddesi. 

Eski yıldan yenisine kalan ve 2017’de daha da derinleşmesi beklenen sorunlarla yaşanması muhtemel diğer ekonomik ve siyasal gelişmeler, sistemin karanlık yüzünü bizzat yaşam deneyimleri ile öğrenmek zorunda kalan geniş emekçi kitlelerin, iktidarın atmakta olduğu tehlikeli adımları sorgulama eğiliminin artmasının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. 

Her yeni yıl, aynı zamanda yeni umutların, yeni başlangıçların işareti olarak kabul edilir ya da öyle olduğuna inanılır. Ancak yeni yıldan beklenenlerin gerçekleşmesi, ülkenin gidişatından memnun olmayan geniş kitlelerin somut yaşam deneyimlerine dokunan taleplerle harekete geçirilmesini, geçmişi unutmadan geleceği örgütlemek için ileriye doğru somut adımlar atılmasını gerektiriyor. Aksi takdirde, her yeni yılın eskisini mumla aratır hale geldiğini unutmayalım…
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa