28 Aralık 2016 00:56

Çaylar, dolarlar

Çaylar, dolarlar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İçinde yaşadığımız günler tarih olduğunda, geçmişin olgularıyla uğraşacak olan tarihçi herhalde çok bunalacak. En son; Cumhuriyet gazetesinin çaycısının “Cumhurbaşkanına çay servis etmem” dediği için tutuklanması, gözaltına alınan DİHA muhabirinin annesine “Oğlunu niye gazeteci yaptın” diye hesap sorulması veya üst aramasında cüzdanından babadan kalma 1 dolarlık 3 banknot çıkan çiftçinin FETÖ’cü diye tutuklanması (Aydın Engin yazdı) gibi, devlet yönetiminde tevatürün ne denli kıymete bindiğini gösteren alametler arasından bu dönemin resmini çıkarmaya çalışırken, muhtemelen anlama yöntemi olarak benimsediği bütün dayanaklar çökecek! 

Bundan birkaç yüzyıl önce bir komşunun, örneğin kendisine sert baktığı zannına kapılarak bir kadını ihbar etmesi onun cadılıkla suçlanması, cadı olmadığını kanıtlamak için tabi tutulduğu testten başarıyla geçmemesi halinde ise o kadının yakılarak öldürülmesi adettendi. Bu yüzden bazı köylerde neredeyse kadın nüfus kalmamıştı. Kapsamı son derece esnek kodlara yerleştirilebilen davranışların, aşırı anlam yüklenerek sembolleşen nesnelerin, kanıların ve zanların makbul olanla olmayan arasında keskin sınırlar çizmeye yarayabildiği dönemler aklın iptal olduğu dönemlerdir. Geçmişteki cinnet anlarına ait olgularla yüzleşmek ürkütücüdür ama normal koşullarda o zamandan bu yana aklı selimin ne denli geliştiğini teyit ederek rahatlatır da. Rasyonel düşünebilme yeteneğinin devleti artık böyle cinnet anlarından uzak tutacağını düşündürür çünkü. 

Ne var ki yukarıdaki olgular geçmişte değil şimdi ve bir gün içinde yaşandı. Bir cadı avına dönüşen soruşturma, gözaltı ve tutuklama çevriminde bildiğimiz akli süreçler çoktan terk edilmiş durumda. Devletin kolluk güçleri ilan edilmiş düşmana dair esaslı kanıtlarla değil, daha ziyade herkesin bir gün düşman haline gelebilmesini kolaylaştıracak tevatürler ve sembollerle uğraşıyor. Bir çay ocağında uluorta konuşma, gelişigüzel yazılmış bir tweet, cüzdandan çıkan dolar, BİMER’e yapılan isimsiz ihbar, komşunun kem gözü, muhtarın zannettiği derken, sadece konuşmayan değil dinlediğini anlayamayan, buna ihtiyaç duymayan bir toplumsallaşma biçimi teşvik ediliyor. Her söz her davranış hazır kriterler toplamından oluşan bir bağlama kolayca yerleştirilebiliyor. Buna göre yurttaş ya makbul ya değil. 

Hiçbir toplum bu kadar akıl dışı bir muameleye uzun süre katlanamaz

Dolar bozdurma seferberliği sırasında elde avuçta ne varsa liraya çevirme teyakkuzu ile cepteki 1 doları alelacele yakma telaşı arasında normal koşullarda bir ilişki olmaz. Ama bir grup hukukçunun Rize’de Cumhurbaşkanıyla çay içmesinin bir sadakat ya da biat gösterisi olarak yorumlanabildiği aynı Cumhurbaşkanına çay servis etmek istememenin ise mahkemelik olmak anlamına geldiği zamanlardan geçiyoruz. 1 dolar ya da bir bardak çaya belirdiği ortama göre sorumsuzca mana yükleyen akıl dışılık, sembollerle hakikat arasında kestirme yollar icat etmeye çalışırken tıpkı birkaç yüzyıl önceki gibi, bir cadı avının ritüellerini tekrar ediyor. O zamanlar kadınların hastalıklar için iksir yaptığı tencereler, engizisyon mahkemelerinde, büyü malzemelerinin kaynatıldığı “cadı kazanlarına” dönüştürülmüştü. Şimdi ise birkaç işareti üstünde taşıyan “zanlı”, resmi metinlerde tarif edilen düşmanın suretine hemen uyduruluyor. Böylece ama, düşman da belirsiz bir işarete, yönetmekte sıkışanların ısrarla büyüttüğü bir sembole dönüşüyor. 

Bu cadı kazanı uzun süre kaynatılamaz. Hiçbir toplum bu kadar akıl dışı bir muameleye uzun süre katlanamaz. Çünkü babadan kalma dolarları hatıra diye taşıyanların, evladı gazeteci olanların, kardeşi tweet atanların, seyircinin teveccühünü kazanmış sinemacının, atılan akademisyenden ders alan öğrencinin, asgari ücret ne kadar olacak diye haberleri birlikte bekleyen emekçilerin cadı avından mağdur olmuş olanlarla ilişkileri hakiki kaygılarla yürüyor. Çay bahane edilerek bozulan adaleti hakiki bir bardak çay içerken rayına oturtacak kadar da gündelik. Geri kalan her şey iğreti.
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...