Futbolun en kirli halleri
Fotoğraf: Envato
Devlet/iktidar, “şehitlikle” taltif ettiği terör kurbanlarını kan kokulu ırkçı politikalarına alet ederek kitleleri kışkırtmaya doymuyor... Bu iş için en uygun bulduğu mekanların başında ise stadyumlar geliyor. Popüler kültürün en dinamik ve kullanışlı alanlarından birisi olan futbolun kitleleri yönlendirme gücünün farkındalar ve bundan yararlanmaya çalışıyorlar. Medyanın da katkısıyla, ideolojilerinin temel motifleri arasında yer alan ırkçılığı futbol üzerinden sürekli olarak besleyip yeniden üretiyor ve dolaşıma sokuyorlar. Futbola ilgi gösteren ezici çoğunluğun lümpenlerden oluşması da, bu bağlamda iktidarın ekmeğine yağ sürücü bir etken...
Bütün bunlar göz önüne alındığında, stadyumlara toplaşan niteliksiz yığınların, sorunların çözümünü savaşta, öldürmekte, ölmekte arayan saplantılı yaklaşıma koşulsuz ve sınırsız destek vermesi şaşırtıcı değil.
Türlü kışkırtmalarla yükseltilen ırkçı toplumsal histerinin etkisi altına giren “memleket sevdalısı” güruh, tribünlerde tam da muktedirlerin istediği biçimde “vatanlı, milletli, bayraklı, şehitli, ölümlü, tekbirli, kanlı, intikamlı” haykırışlar eşliğinde doya doya gövde gösterisi yapıyor. Terörü kınayan herkesi de, hamasi söylemler ve hezeyandan başka bir şey içermeyen muktedirlerin dilini kullanmaya zorluyorlar. Öfke ve nefretin mutlak hakimiyet kurduğu, bunun yanında sürekli olarak “tekliğe”, “birliğe” vurgu yapılan bu cinnet atmosferinde olup bitenlere sunulandan/dayatılandan farklı bakıp mevcut kaos ortamına nasıl ve neden gelindiğini sorgulamak ise “vatan haini” ya da “terör destekçisi” damgası yemek için yeterli olabiliyor. Bu damgalama, kitlenin o andaki ortalama coşku düzeyine göre linçle de taçlanabiliyor!.. Bütün bu yoğun gayret, muktedirin safında hizalanabilmek için!..
Sorunları; ölerek, öldürerek, zorbalıkla, baskıyla, zulümle, kınamakla, lanetlemekle, şehitlik payesi dağıtmakla çözebileceklerine inanmışlar ve futbolu kullanarak kitlelerin de buna inanmasını sağlayabiliyorlar. Onlarca yıldır sürdürülen bu politikanın hiçbir işe yaramadığı, acıdan ve gözyaşından başka bir sonuç doğurmadığı ortada olmasına karşın üstelik.
Doğuştan sahip olduğu etnik ve dini kimlik üzerine inşa ettiği sığ ideolojisiyle, farklılıkların eşit ve özgür olarak bir arada yaşadığı bir hayatı algılayabilecek/tasavvur edebilecek zihinsel yeterlilikten uzak kişiler, “tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek dil” kalıbına sıkı sıkıya sarılırken, elbette bu anlayışın bizzat sorunun asıl kaynağı olduğu gerçeğini de fark edemiyorlar...
Bu arada birlik, beraberlik laflarını dillerinden düşürmeyenler, diğer yandan insanlık düşmanı dışlayıcı, ötekileştirici tavırlarından, uygulamalarından da asla vazgeçmiyorlar. Amedspor ile Fenerbahçe arasında oynanan kupa maçının haberini, Amedspor’un adını hiç anmadan, Amedspor’u adeta yok sayarak veriyorlar... Dersimspor’un adının skor levhasında görünmesine dahi tahammül edemiyor ve utanmazca sansürlüyorlar. “Ancak farklılıklarını bir kenara bırakıp bize eklemlenirsen yaşama hakkına sahip olabilirsin” mesajı veriyorlar. Birlikten, beraberlikten anladıkları bu...
Futbol zaten endüstrileşmenin, profesyonelliğin kıskacında iflah olmaz rant hedefine sıkıştırılmış ve bu yüzden alabildiğine kirlenmiş bir oyun. Onu bir de ırkçı, faşist kışkırtmaların, militarist propagandanın aracı yapmak, insana ayrı ve derin bir acı veriyor...
- Fanatizm faşistliktir! 11 Nisan 2024 05:05
- Değerler eriyor, rezillik genişliyor 04 Nisan 2024 04:28
- Yeter ki gereken dersler çıkarılsın 28 Mart 2024 04:16
- Yol uzun, mücadele zorlu 21 Mart 2024 04:24
- Şampiyonluk değil çirkeflik yarışı 14 Mart 2024 04:39
- Futbolumuzun seviyesi(zliği) 07 Mart 2024 05:35
- Spor bunun neresinde? 29 Şubat 2024 04:00
- İkiyüzlülüğün ahlakı 22 Şubat 2024 04:46
- Her şey eskisi gibi 15 Şubat 2024 04:37
- Yöneticilikte ergenliğe takılanlar! 08 Şubat 2024 04:35
- Futbolun cazibesi 01 Şubat 2024 04:21
- Standart 25 Ocak 2024 04:00